ABD Kongresi’nin her iki kanadı, Adalet Bakanlığı’na cinsel suç finansörü Jeffrey Epstein’a ilişkin dosyaların yayımlanması için talimat veren yasa tasarısını hızla onayladı.
Temsilciler Meclisi tasarıyı 427’ye karşı 1 oyla geçirdi; Senato ise resmi oylama yapmadan süreci oy birliğiyle hızlandırdı. Bu gelişme, Başkan Donald Trump’ın desteğiyle kayıtların ifşa edilmesini talep etmesinin hemen ardından geldi.
Geçtiğimiz hafta Epstein ve çevresine ilişkin 20 binden fazla belge yayımlanmış, belgelerde Trump’ın da adının geçtiği görülmüştü; Beyaz Saray ise “herhangi bir yanlış yapıldığı” iddialarını reddetti.
CUMHURİYETÇİLERDE AYRILIKLAR VE “GİZLENECEK BİR ŞEY YOK” ÇIKIŞI
Oylamada tek “hayır” oyunu veren Louisiana Temsilcisi Clay Higgins, bilgilerin yayımlanmasıyla “masum insanların zarar görebileceğini” söyledi. Trump’ın ise konuya ilişkin tavır değiştirerek, “gizlenecek hiçbir şey yok” açıklaması yapması Washington’da şaşkınlık yarattı.
Trump’ın sözleri, Epstein dosyalarının açıklanmasına karşı çıkan bazı Cumhuriyetçi liderleri hazırlıksız yakaladı. Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson daha önce bu süreci “Demokratların bir aldatmacası” olarak nitelemiş olsa da salı günü tasarı lehine oy kullandı. Tasarı, Senato’dan geçtikten sonra Başkan’ın masasına gönderilecek ve imzalanması bekleniyor.
“KURBANLAR İÇİN ADALET” ÇAĞRISI VE PARTİ İÇİ GERİLİM
Dosyaların yayımlanması için Kongre’deki çabalar, Cumhuriyetçi Thomas Massie ile tasarıyı sunan Demokrat Ro Khanna tarafından yürütüldü.
Massie, Trump’ın eleştirilerine rağmen geri adım atmadı ve ABC News’e “2030’da başkan olmayacak” diyerek karşılık verdi. Marjorie Taylor Greene de Epstein’ın hayatta kalanları adına konuşarak Trump’a yüklendi ve “Size hainin ne olduğunu anlatayım… Hain, yabancı ülkelere hizmet edendir” diyerek çıkıştı. Greene, Epstein tartışmasının Trump’ın hareketi için “en yıkıcı şeylerden biri” olduğunu vurguladı.
Basın toplantısında söz alan mağdurlar, Kongre’den ve Trump’tan dosyaların eksiksiz açıklanmasını talep etti. Epstein davasından sağ kurtulan Annie Farmer, gizliliğin sürmesini “kurumsal ihanet” olarak niteleyerek, “Bu suçlar gerektiği gibi soruşturulmadığı için çok daha fazla kız ve kadın zarar gördü” dedi.
