Türkiye’de İngilizce bilme oranı, dünya genelinde ciddi bir geride kalma durumunu ortaya koyuyor. EF English Proficiency Index 2023 verilerine göre Türkiye, 116 ülke arasında 65. sırada yer alıyor ve Avrupa ülkeleri arasında ise sonuncu. Bu durum, genç nüfus ve iş dünyası açısından önemli bir dezavantaj yaratıyor.
EĞİTİM SİSTEMİ SINAV ODAKLI, KONUŞMA AZ
Uzmanlara göre, Türkiye’de İngilizce eğitimi genellikle gramer ve sınav odaklı yürütülüyor. Öğrenciler, mezun olduklarında temel konuşma ve dinleme becerilerinde yeterli seviyeye ulaşamıyor. Özellikle 18-20 yaş arası gençlerde İngilizce yeterlilik puanı 2015’te 537 iken 2023’te 448’e gerileyerek “çok düşük” seviyeye indi.
SOSYO-KÜLTÜREL FAKTÖRLER DE ETKİLİ
Türkiye’de İngilizce, elitist bir dil olarak algılanıyor ve günlük yaşamda yaygın kullanılmıyor. Ayrıca batı illerinde İngilizce yeterlilik puanları 500’ün üzerinde seyrederken, Doğu illerinde 400’ün altına düşüyor. Bu eşitsizlik, bölgesel fırsat farklılıklarını da ortaya koyuyor.
İŞ DÜNYASINDA DEZAVANTAJ
İngilizce bilmemek, kariyer fırsatlarını ciddi şekilde sınırlıyor. Çokuluslu şirketlerde terfi ve maaş fırsatları, dil yetkinliği ile doğrudan bağlantılı. Uzmanlar, gençlerin dijital araçlar ve yabancı içeriklerle İngilizce öğrenmeye çalışsa da resmi eğitim sisteminin bu açığı kapatamadığını belirtiyor.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Uzmanlar, İngilizceyi sadece sınav dili olarak değil, iletişim dili olarak öğretmenin önemine dikkat çekiyor. Yapay zekâ destekli uygulamalar, oyunlar ve interaktif dijital eğitim platformları ile gençlerin pratiği artırılabilir. Ayrıca kültürel projelerle İngilizce, günlük yaşamın bir parçası hâline getirilmeli.
KÜRESEL REKABET İÇİN KRİTİK BİR ADIM
Dijitalleşen dünyada İngilizce bilmek artık bir avantaj değil, zorunluluk. Türkiye’nin bu alandaki eksiklikleri, gençlerin ve iş dünyasının küresel arenadaki rekabet gücünü zayıflatıyor. Eğitimde ve kültürel algıda yapılacak reformlar, Türkiye’nin geleceği için kritik öneme sahip.





