Avrupa Birliği'nin (AB) sınır güvenliği prosedürlerini dijitalleştirmek ve sıkılaştırmak amacıyla hayata geçirdiği Giriş-Çıkış Sistemi (EES), uygulamaya konulduğu ilk dönemde havalimanlarını kilitledi. Özellikle vizeden muaf olan İngiltere ve ABD gibi ülke vatandaşlarının parmak izi ve yüz taraması gibi biyometrik verilerini kaydetme zorunluluğu, mevcut altyapının yetersiz kalmasına neden oldu.

İŞLEM SÜRELERİ YÜZDE 70 UZADI

Airport Council International Europe (ACI Europe) tarafından hazırlanan rapora göre, sistem şu an için yolcuların yalnızca yüzde 10'luk bir kısmını kapsıyor olmasına rağmen operasyonel süreçleri ciddi oranda yavaşlattı.

Rapor; Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya gibi trafiğin yoğun olduğu ülkelerdeki havalimanlarında işlem sürelerinin en yoğun saatlerde yüzde 70 oranında arttığını ortaya koydu. Pasaport kontrol noktalarında yığılan yolcuların bekleme sürelerinin yer yer 3 saati bulduğu bildirildi.

OCAK AYINDA KRİZ YAŞANABİLİR

Sektör temsilcilerini asıl endişelendiren konu ise takvimin işliyor olması. Mevcut yüzde 10'luk kapasite sınırının ocak ayı itibarıyla yüzde 35'e çıkarılması planlanıyor. Nisan 2026'ya kadar daha fazla havalimanının sisteme entegre edilecek olması, "Eğer şimdi önlem alınmazsa sistem tamamen çökebilir" endişesini doğuruyor.

"GÜVENLİK RİSKİ DOĞURABİLİR"

Konuya ilişkin sert bir uyarıda bulunan ACI Europe Genel Direktörü Oliver Jankovec, mevcut tıkanıklığın sadece konforu değil güvenliği de tehdit edebileceğine dikkat çekti. Jankovec, teknik altyapının güçlendirilmesi ve kapasite artırımı yapılmadan kapsamın genişletilmesinin büyük risk taşıdığını belirterek, yetkilileri acil ve koordineli bir eylem planı hazırlamaya çağırdı.

Kaynak: Kanal 6 Haber