Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de yeni yıl, Hazar Denizi kıyısında düzenlenen havai fişek gösterileriyle karşılandı.
Hazar kıyısındaki Ulusal Park ve çevresinde toplanan binlerce kişi, gece yarısına doğru düzenlenen kutlamalarda renkli ışıklar eşliğinde yeni yıla girdi. Saatler 00.00'ı gösterdiğinde Hazar semaları, dakikalarca süren havai fişek gösterileriyle aydınlandı.
Halk, 31 Aralık'ın aynı zamanda Azerbaycanlıların Dayanışma Günü olması dolayısıyla çifte kutlama yaptı.
Kutlamalara aileleriyle katılan vatandaşlar, yeni yıl coşkusunu müzik ve alkışlar eşliğinde yaşarken birçok kişi o anları cep telefonlarıyla kayda aldı.
Şehir genelinde çeşitli noktalarda güvenlik önlemleri artırılırken, polis ekipleri kutlamaların sorunsuz geçmesi için görev yaptı.
ALİYEV'DEN GÜVENLİK VURGUSU
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de gece yarısına dakikalar kala yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, halkı yeni yıl ve Azerbaycanlıların Dayanışma Günü dolayısıyla kutladı.
Konuşmasında savunma ve güvenlik alanlarında yapılan yatırımlardan bahseden Aliyev, son 5 yılda hem yerli hem de yurt dışından satın aldıkları silahlarla ülkenin askeri potansiyelini güçlendirdiklerini, Azerbaycan ordusunun muharebe kabiliyetini büyük ölçüde artırdıklarını kaydetti.
Yeni bir savaşa hazırlanmadıklarını vurgulayan Aliyev, "Her ülke öncelikle kendi güvenliğini ciddi olarak düşünmelidir. Günümüz dünyasında uluslararası hukuk kuralları işe yaramıyor, birçok ülke 'güçlü olan haklıdır' ilkesini temel ilke olarak benimsemiş durumda. Dünyanın her yerinde büyük ölçekli silahlanma süreci sürüyor. Bu durumda toprak bütünlüğümüzü, egemenliğimizi ve kendi tercihlerimizi yeterince savunmaya her an hazır olmalıyız." ifadelerini kullandı.
Aliyev, hiç kimsenin Azerbaycan'ın iç işlerine karışmasına, ülkeyi küçümsemesine ve herhangi bir şeyi dikte etmesine izin vermediklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Direndik, kararlılığımızı gösterdik, kimseye boyun eğmedik, kimsenin işlerimize karışmasına izin vermedik ve vermeyeceğiz. Bu tür girişimlerin zamanla keskin şekilde azaldığını herkes görüyor çünkü bunun hiçbir anlamı yok. Kimsenin bize baskı yapacak bir aracı yok. Güçlü siyasi irademiz, halkla iktidarın birliği, askeri gücümüz, ekonomik potansiyelimiz, enerji politikamız, ulaşım kapasitemiz ve diğer faktörler bizi o kadar güçlü kıldı ki kimse bize kendi iradesini dikte edemez."



