DÜNYA

Bangladeş'te en uzun süre başbakanlık yapan Şeyh Hasina için idam kararı

Devrik Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina, öğrenci ayaklanmasına yönelik ölümcül baskı nedeniyle gıyaben idama mahkûm edildi.

Bangladeş’in devrik başbakanı Şeyh Hasina, geçen yıl öğrenci liderliğindeki ayaklanmaya yönelik ölümcül baskı nedeniyle insanlığa karşı suç işlemekten Dakka’daki Uluslararası Suçlar Mahkemesi tarafından gıyaben idama mahkûm edildi. Üç yargıçtan oluşan heyet, Hasina’yı protestoculara yönelik baskıyı yönetmek, “kışkırtma”, “öldürme emri verme” ve “zulmü önlememe” gibi suçlardan sorumlu tuttu.

Mahkeme kararını okuyan Yargıç Golam Mortuza Mozumder, “Sanık başbakanın sivillere karşı insansız hava araçları, helikopterler ve ölümcül silahlar kullanma emri vererek insanlığa karşı suç işlediğini” söyledi. Hasina ise tüm suçlamaları reddederek bunun “siyasi amaçlı bir oyun” olduğunu öne sürdü.

GERGİN BEKLEYİŞ VE ŞİDDET DALGASI

Karar öncesinde Dakka’da yoğun güvenlik önlemleri alındı. Polis, ordu ve paramiliter güçler mahkeme çevresini kuşatırken şehir genelinde siyasi şiddet tırmandı, onlarca el yapımı bomba patladı. Polis, patlayıcı kullananlara karşı “görüldüğü yerde vur” emri verdi. Karar sabahı mahkemeye yakın bir noktaya atılan ilkel bomba kentte paniğe yol açtı.

AİLELERİN GÖZYAŞI VE ADALET ÇAĞRISI

Öldürülen göstericilerin aileleri, Hasina ve eski İçişleri Bakanı Asaduzzaman Han’ın idama mahkûm edilmesiyle mahkeme salonunda duygusal anlar yaşadı. Yıllardır adalet arayan aileler, kararın kendileri için bir nebze de olsa rahatlama olduğunu söyledi.
55 yaşındaki Golam Rahman, ayaklanmanın en yoğun günlerinde vurularak öldürülen oğlu için, “Çocuğuma yapılanlar için kabul edilebilir tek karar bu. Hiçbir şey onu geri getirmeyecek ama mahkemede gerçeğin söylenmesi gerekiyor.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

TEMMUZ DEVRİMİNİN ARKA PLANI

Hasina’nın 15 yıllık iktidarı, ülkede geniş kesimler tarafından baskı dönemi olarak nitelendiriliyordu. Yolsuzluk, işkence ve zorla kaybedilme iddiaları hem insan hakları örgütlerinin hem de BM’nin raporlarına yansıdı. Öğrenci hareketiyle başlayan protestolar kısa sürede ülke çapında bir ayaklanmaya dönüşmüş ve bugün “Temmuz Devrimi” olarak anılır hâle gelmişti.

Ayaklanmada güvenlik güçlerinin sivillere gerçek mühimmatla ateş açtığı kanıtlandı. BM İnsan Hakları Ofisi, olaylarda 1.400’e kadar kişinin öldüğünü tahmin ediyor. Üniversite öğrencisi Abu Sayeed’in kameraya yansıyan yakın mesafeden infazı ise protestoların sembolüne dönüşmüştü.

ELEŞTİRİLEN YARGILAMA SÜRECİ

Hasina, geçen yıl Ağustos ayında ülkeyi terk ederek Hindistan’a kaçmış ve orada koruma altına alınmıştı. Duruşmaya hiç katılmayan Hasina, karar sonrası yaptığı açıklamada kendisine “adil bir şans” tanınmadığını savundu ve yargılamanın “demokratik yetkisi olmayan, seçilmemiş bir hükümet tarafından yönetilen hileli bir mahkeme” tarafından yürütüldüğünü söyledi.

Eski polis şefi Chowdhury Abdullah el-Mamun ise suçunu kabul edip Hasina aleyhine tanıklık etmiş, mahkeme bu nedenle idam gerektiren suçlarına rağmen kendisine indirim uygulanabileceğini belirtmişti.

SİYASİ DENGELER SARSILDI

Hasina’nın devrilmesinden bu yana Bangladeş’te ilk seçim şubat başında yapılacak. Eski başbakanın partisi Avami Birliği seçimlere katılamıyor; liderleri ya hapiste ya da sürgünde. Parti ise buna karşı “kitlesel bir ayaklanma” tehdidinde bulunuyor.

Hasina’nın oğlu Sajeeb Wazed, karar sonrası yaptığı açıklamada annesinin Delhi’de “güvende” olduğunu belirterek, “Üzgün, öfkeli ve öfkeli… Ve hepimiz gereken her türlü yolla karşılık vermeye kararlıyız” ifadelerini kullandı.