Amerika Birleşik Devletleri'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Gazze Şeridi'nde kurulması planlanan uluslararası bir güce Türkiye'nin de dahil olması yönünde bir teklif sundu. Barrack, bu öneriyi The Jerusalem Post gazetesinin Washington'da düzenlediği bir konferansta yaptığı konuşmada dile getirdi. Bu gelişmeler, İsrailli gazeteci Amichai Stein'ın sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımla kamuoyuna yansıdı.
ULUSLARARASI GÜÇTE TÜRKİYE’NİN KONUMU

Büyükelçi Barrack, Gazze'ye konuşlandırılması düşünülen uluslararası yapının içinde Türkiye'nin yer almasının önemli olacağını belirtti. Türkiye'yi "bölgenin en büyük ve en etkili kara kuvvetine sahip ülkesi" olarak tanımlayan Barrack, aynı zamanda Türkiye'nin Hamas ile de diyalog kurabilme yeteneğine sahip olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, Türkiye'nin uluslararası güce katılımının bölgedeki gerilimi azaltma çabalarına katkı sağlayabileceği ifade edildi.
GEÇİCİ YÖNETİM VE BARIŞ KURULU PLANI
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 17 Kasım tarihinde ABD tarafından sunulan 2803 sayılı karar tasarısını kabul ederek, Gazze için 2027 yılı sonuna kadar görev yapacak uluslararası geçici bir güç oluşturulmasını onayladı. Bu karar çerçevesinde, Gazze Şeridi geçiş sürecinde siyasi kimliği olmayan, teknokratlardan oluşan bir kurul tarafından yönetilecek. Bu geçici yönetim, Barış Kurulu adı verilen ve uluslararası aktörleri barındıran yeni bir geçiş otoritesinin gözetiminde faaliyet gösterecek. Barış Kurulu'nun başkanlığını ABD Başkanı Trump'ın üstlenmesi ve aralarında eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in de bulunduğu bazı devlet liderlerinin yapıda yer alması planlanıyor.
GAZZE'DEKİ ATEŞKES SÜRECİ

ABD Başkanı Donald Trump, 9 Ekim'de Mısır'da yürütülen müzakereler sonucunda, İsrail ile Hamas'ın Gazze'de ateşkes planının ilk aşaması konusunda anlaşmaya vardığını açıklamıştı. Mısır'da imzalanan bu anlaşma, İsrail hükümetinin onayı sonrasında 10 Ekim'de yürürlüğe girdi. Ancak, ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail ordusunun zaman zaman çeşitli gerekçelerle Filistinlileri hedef alan saldırılar gerçekleştirdiği belirtiliyor.





