2026 Dünya Kupası Elemeleri kapsamında Bulgaristan’la oynanan karşılaşmanın ardından A Milli Takım’da sürpriz bir ayrılık yaşandı. TFF’nin açıklamasına göre kaleci Berke Özer, maçta görev verilmemesi üzerine kafileyle İstanbul’a dönüşünün ardından izinsiz şekilde kampı terk etti.
Federasyon yetkilileri, bu kararın tamamen oyuncunun kendi inisiyatifiyle alındığını ve teknik ekibin ya da idari kadronun bu konuda bir bilgisi olmadığını belirtti.
TFF: "MİLLİ FORMANIN SORUMLULUĞU HER ŞEYİN ÜZERİNDEDİR"
Türkiye Futbol Federasyonu, konuya ilişkin yaptığı resmi açıklamada disiplin vurgusu yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Milli Takım formasını taşımak, büyük bir sorumluluk ve onurdur. A Milli Takım, bireylerden bağımsız olarak ülkenin gururunu temsil eden bir bütündür. Bu doğrultuda disiplin, saygı ve takım ruhu, asla taviz verilmeyecek temel ilkelerimizdir.” federasyonun bu tür davranışlara karşı sıfır tolerans politikası izleyeceğini açık biçimde ortaya koydu.
YERİNE MUHAMMED ŞENGEZER DAVET EDİLDİ
Berke Özer’in kamptan ayrılmasının ardından RAMS Başakşehir kalecisi Muhammed Şengezer milli takım kadrosuna dahil edildi. Şengezer, Bulgaristan deplasmanının ardından takımın Gürcistan maçı hazırlıklarına katılacak.
DÜNYA KUPASI HEDEFİ ÖNCESİ DİSİPLİN MESAJI
TFF’nin açıklamasında özellikle dikkat çeken bir diğer nokta, takım bütünlüğü ve disiplin vurgusu oldu. Açıklamada, “Uzun yıllardır hasretini çektiğimiz Dünya Kupası hedefi öncesinde, birlik ve dayanışmanın en üst seviyede olduğu bu dönemde böyle bir davranışın kabul edilmesi mümkün değildir.”
ifadeleri yer aldı.
MONTELLA DÖNEMİNDE İLK DİSİPLİN KRİZİ
A Milli Takım’da uzun süredir bu ölçekte bir disiplin sorunu yaşanmamıştı. Berke Özer’in kararı, hem teknik ekip hem de kamuoyu tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Montella’nın bu süreçte nasıl bir tutum alacağı, ilerleyen günlerde netleşecek.
Milli takım, Dünya Kupası yolunda Gürcistan maçı hazırlıklarına yeni kadrosuyla devam ediyor.
BERKE ÖZER'DEN AÇIKLAMA
Kendi sosyal medya ve açıklamasında Özer, yaşanan süreci detaylı olarak anlattı: "A Milli Takım kampına katılmadan önce yaşadığım ağrılarımı ve bu konudaki durumumu teknik ekibimizle paylaşmış, eğer maç kadrosunda yer almayacaksam bu süreci dinlenerek ve tedavi olarak geçirmemin daha doğru olacağını iletmiştim. Buna rağmen çağrılmamın ardından her zaman olduğu gibi ülkemin formasını giymenin gururuyla kampa dahil oldum. Kamp boyunca iletişimimde ya da motivasyonumda hiçbir eksilme olmadı.
Maç kadrosunu gördüğümde, günlerdir yaptığımız konuşmaların ne kadar anlamsız olduğunu ve yurtdışında gururla temsil ettiğim ülkemin takımında karar vericilerin performans veya oyuncuyu kazanmak motivasyonunda olmadığını anladım. Kampın ve takımımızın moralini etkilememek adına maç sırasında veya sonrasında değil, İstanbul'a dönüşte teknik ekibimize düşüncelerimi ilettim. Ardından da "teknik ve idari ekibin bilgisi ve izni" dahilinde kamptan kendi isteğimle ayrıldım.
Bu karar, oynayan hiçbir arkadaşımı hedef alan ya da saygısızlık içeren bir davranış değildir. Aksine, uzun yıllardır birlikte mücadele ettiğim ve kalitesine saygı duyduğum takım arkadaşlarımın hak ettiği motivasyonu ve huzuru korumak adına alınmış bir karardır.
Benim için Milli Takım, kariyerimdeki en büyük gurur kaynağıdır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Ay Yıldızlı forma için her türlü fedakârlığı yapmaya hazırım. Bireylerden bağımsız olarak ülkenin onurunu temsil etmeyi amaçlayan A Milli Takımımızın formasını gururla temsil etmiş olan bir sporcu olarak, her bireye eşit ve adaletli bir düzenin içinde bulunmak istiyor ve yaşanan süreci ve bu konuda yapılan açıklamanın üslubunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum." ifade etti.