Cinsel suçlardan hüküm giymiş ve 2019 yılında cezaevinde hayatını kaybeden Jeffrey Epstein’a ait olduğu iddia edilen, ABD Başkanı Donald Trump’ı hedef alan suçlayıcı ifadeler içeren bir kartpostal kamuoyunda tartışma yarattı. ABD Adalet Bakanlığı (DOJ) tarafından yayımlanan yeni Epstein belgeleri arasında yer alan yeni iddialar Adalet Bakanlığı tarafından reddedildi. Bu iddialar arasında , Epstein tarafından ölümünden hemen önce yazıldığı öne sürülen kartpostal,tecavüz iddiaları ve Başkan Trump'ın hiç gitmediğini iddia ettiği Epstein adasına seyahatlerin belgeleri yer alıyor.
Ancak Adalet Bakanlığı, söz konusu kartpostalın “sahte” olduğunu açıkladı ve iddiların gerçeği yansıtmadığı yönünde açıklama yaptı.
İddialara göre, Başkan Donald Trump’a yönelik tecavüz iddiası, ABD Adalet Bakanlığı’nın cinsel suçlu Jeffrey Epstein’a ilişkin yayımladığı yeni belgeler arasında yer aldı. Belgelerde yer alan iddia kanıtlanmış değil.
Söz konusu iddianın, 27 Ekim 2020 tarihli bir FBI dosyasında bulunduğu görülüyor. Bu tarih, Trump’ın Joe Biden’a karşı yarıştığı başkanlık seçiminden yalnızca birkaç gün öncesine denk geliyor.
Trump, Epstein ile bağlantılı herhangi bir suça karıştığını uzun süredir reddediyor. Başkan, bu hafta yaptığı açıklamada, yıllar önce Epstein’la “masum temasları” olan kişilerin itibarlarının haksız yere zedelendiğini savundu. Trump, Florida’daki Mar-a-Lago malikanesinde gazetecilere, “Bence bu korkunç” dedi.

FBI BELGESİNDE LİMUZİN ŞOFÖRÜ DETAYI
Yeni yayımlanan FBI belgesinde, iddiaları kimin ortaya attığı ya da ne ölçüde soruşturulduğu net olarak yer almıyor. Ancak belge, FBI tarafından “resmi kayıt” olarak sınıflandırılmış durumda.
Dosyada, adı gizli tutulan bir limuzin şoförünün ifadesine yer veriliyor. Şoför, Trump’ın 1995 yılında kendisi tarafından havaalanına götürüldüğü sırada yaptığı bir telefon görüşmesini “çok endişe verici” olarak tanımladı.
Şoförün ifadesine göre Trump, telefonda sık sık “Jeffrey” adını kullandı ve bir kıza cinsel istismarda bulunulduğuna dair sözler söyledi. Ancak şoför, Trump’ın kiminle konuştuğundan ya da kimden bahsettiğinden emin olmadığını belirtti.
İSİMSİZ TANIK İDDİASI
Belgelerde ayrıca ismi açıklanmayan bir kadının iddiasına da yer verildi. Bu kişinin, “komik isimli bir kız” tarafından lüks bir otele ya da binaya götürüldükten sonra Trump’la tanıştırıldığını öne sürdüğü aktarıldı.
FBI dosyasında, söz konusu kadının ifadesinde, “Donald J. Trump, Jeffrey Epstein ile birlikte bana tecavüz etti” dediği iddia ediliyor. Belgede, kadına durumu polise bildirmesinin tavsiye edildiği, ancak onun buna karşılık, “Bunu yapamam, beni öldürürler” dediği öne sürülüyor.

Trump hakkında bu iddialarla ilgili olarak şu ana kadar herhangi bir suçlama ya da dava bulunmuyor. Adalet Bakanlığı da belgelerde yer alan iddiaların doğruluğuna ilişkin ek bir değerlendirme paylaşmadı.
ADALET BAKANLIĞI: KARTPOSTAL EPSTEIN’E AİT DEĞİL
DOJ ve FBI tarafından yapılan incelemelere göre, kartpostaldaki el yazısı Epstein’e ait değil. Ayrıca kartpostalın posta damgasının Virginia’dan olduğu belirlendi. Epstein ise o tarihte New York’taki Manhattan Metropolitan Cezaevi’nde (MCC) tutukluydu.
Yetkililer, yurt dışına gönderilen mahkûm postalarında bulunması zorunlu olan Epstein’e ait cezaevi numarasının da belgede yer almadığını vurguladı. Bakanlık açıklamasında, “Bir belgenin yayımlanmış olması, içeriğinin doğru olduğu anlamına gelmez” denildi.

LARRY NASSAR’A YAZILDIĞI İDDİA EDİLEN MEKTUP
Belgelerde yer alan bir diğer dikkat çekici iddia ise Epstein’ın, ABD Jimnastik Federasyonu’nun eski takım doktoru ve cinsel istismar suçlarından hüküm giymiş Larry Nassar’a el yazısıyla bir mektup gönderdiği yönünde.

Nassar, aralarında olimpiyat şampiyonu Simone Biles’ın da bulunduğu 254 genç kadına cinsel istismarda bulunmaktan suçlu bulunmuş ve 30 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Bu dava, ABD spor tarihinin en büyük cinsel istismar skandallarından biri olarak kabul ediliyor.

TRUMP’LA İLGİLİ İFADELER GÜNDEM YARATTI
Sahte olduğu belirtilen kartpostalda, Epstein’ın Trump’ın ilk başkanlık dönemine atıfta bulunarak ağır ve suçlayıcı ifadeler kullandığı iddia edildi. Kartpostalın sonunda Epstein’ın intiharına dolaylı bir gönderme yaptığı da öne sürüldü.
Kartpostalın 13 Ağustos tarihli posta damgası taşıdığı, ancak haftalar sonra cezaevi posta odasında teslim edilemediği gerekçesiyle iade edildiği bildirildi.
TRUMP’IN EPSTEIN UÇAĞIYLA YAPTIĞI UÇUŞLAR
Yeni yayımlanan Epstein dosyalarında, Donald Trump’ın Epstein’ın özel jetiyle yaptığı uçuşlara dair belgeler de yer aldı. Bir New York savcısının 7 Ocak 2020 tarihli e-postasına göre Trump, 1990’lı yıllarda Epstein’ın uçağıyla sekiz kez seyahat etti.
Bu uçuşların en az dördünde, Epstein’ın ortağı ve çocuk istismarı suçundan 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Ghislaine Maxwell’in de bulunduğu belirtildi. Savcının e-postasında Trump’ın herhangi bir suç işlediğine dair bir iddia yer almadı.

TRUMP: “EPSTEIN’IN UÇAĞINDA BULUNMADIM”
Trump, 2024 yılında sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Epstein’ın uçağında ya da kamuoyunda “Epstein Adası” olarak bilinen yerde hiç bulunmadığını savunmuştu. Beyaz Saray, Reuters’ın konuyla ilgili yorum talebine yanıt vermedi.
Adalet Bakanlığı ise Trump hakkında ortaya atılan bazı iddiaların “gerçeğe aykırı ve sansasyonel” olduğunu, bu belgelerin Trump’ın 2020 seçimlerini kaybetmesinin ardından FBI’a sunulduğunu açıkladı.
KAMUOYUNDA GÜVENSİZLİK SÜRÜYOR
Reuters/Ipsos tarafından yapılan son ankete göre, Amerikalıların yüzde 52’si Trump’ın Epstein dosyalarına yaklaşımını onaylamazken, yalnızca yüzde 23’ü destekliyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde 70’i ise hükümetin, Epstein’ın güçlü bağlantılarıyla ilgili bilgileri gizlediğine inanıyor.
BELGELER ÜZERİNDE SİYASİ BASKI ARTIYOR
Demokrat milletvekilleri ve bazı Cumhuriyetçiler, Epstein dosyalarındaki tüm belgelerin eksiksiz yayımlanması için baskı yapmayı sürdürüyor. Cumhuriyetçi Temsilci Thomas Massie, Başsavcı Pam Bondi’yi, “yasal olarak yayımlanması gereken Epstein dosyalarını sansürlemek ve budamakla” suçladı.
Epstein’ın cezaevindeki ölümü resmi kayıtlara intihar olarak geçse de, olayın koşullarına ilişkin tartışmalar ve spekülasyonlar halen devam ediyor.




