Arınç, ziyaretinin siyasi bir mesaj taşımadığını, insani ve vicdani bir sorumluluk gereği gerçekleştireceğini belirtti.
‘’BU BİR SİYASİ DURUŞ DEĞİL VİCDANİ BİR DURUŞTUR’’
Arınç, yazılı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu ziyaret, bir siyasi gösteri değil; tamamen insani ve vicdani bir duruşun ifadesidir. Dilerim ki o güne kadar adalet tecelli eder ve her iki ismi cezaevinde değil, evlerinde, aileleriyle birlikte ‘geçmiş olsun’ diyerek ziyaret ederim.”
BAHÇELİ'YE GÖNDERME: ‘’BEŞYIL ÖNCE SÖYLEDİĞİM NOKTAYA GELDİ’’
Arınç, geçmişte yaptığı açıklamalar nedeniyle ağır eleştirilere maruz kaldığını hatırlatarak, özellikle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye atıfta bulundu.
“Kasım 2020’de Habertürk’te yaptığım konuşmada, Demirtaş ve Kavala’nın tutukluluk süreçlerinin cezaya dönüştüğünü, tahliye edilmeleri gerektiğini söyledim. O günlerde bu sözlerim nedeniyle ‘hain’, ‘terörist’ gibi ithamlarla hedef gösterildim. Bugün ise Sayın Bahçeli’nin ‘yargı kararlarına uyulmalıdır’ açıklaması, benim yıllar önce savunduğum noktaya gelindiğini gösteriyor.
Ben yıllardır Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının mutlaka uygulanması gerektiğini söylüyorum. Bu bizim anayasal mükellefiyetimizdir.
Ancak bu değişim, o günlerde bana yöneltilen ağır sözlerin üzerini örtmez.
O günlerde bizzat en tepeden başlayıp en aşağıya kadar organize bir şekilde hakaret dolu cümlelerle beni hedefe koyarak itibarsızlaştırdılar, kişilik haklarımı zedelediler ve bazı kesimlerde nefret objesi haline getirdiler.
Ben, kul hakkına büyük önem veren bir insanım. O günlerde yapılan haksızlıkların, organize bir şekilde söylenen ağır ve kırıcı sözlerin bir kul hakkı oluşturduğuna inanıyorum. Bu hak, ancak samimi bir özürle temizlenir. Eğer bir özür dilenirse, hakkımı helal ederim. Aksi halde bu hakkı öbür dünyaya da götürürüm."
ARINÇ:’’BANA YAPILANLAR ŞAHSIMA DEĞİL VİCDANLARA YÖNELİKTİ’’
Arınç, geçmişte maruz kaldığı tepkilere rağmen adalet ve hukuk vurgusundan vazgeçmediğini belirterek,
“O dönemde yapılan haksızlıklar, organize şekilde yürütülen saldırılar, sadece bana değil; vicdanına, hukuka ve adalet duygusuna sahip herkese yönelmişti. Bugün aynı çevrelerin hukuka dönüş çağrısı yapmasını memnuniyetle karşılıyorum ama geçmişte söylenen ağır sözlerin üzeri bununla örtülemez,” dedi.
‘’ADALET HERKES İÇİN GEREKLİ’’
Arınç, açıklamasının sonunda Türkiye’nin hukukun üstünlüğü ilkesine yeniden sarılması gerektiğini vurgulayarak,
“Ben yıllardır Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasının anayasal bir zorunluluk olduğunu savunuyorum. Bu ilke sadece belli kesimler için değil, herkes için geçerlidir. Adalet, siyasi değil, evrensel bir değerdir,” ifadelerini kullandı.
Arınç’ın bu açıklamaları, hem iktidar hem muhalefet cephesinde yeni bir tartışmanın kapısını araladı.