İddiaya göre, Antalya’da ikamet eden bir kadın, eşinin kendisine fiziksel şiddet gösterdiğini, akşam yemeklerine gelmeyerek aile birliğinden doğan sorumlulukları ihlal ettiğini, kazancını zorla alarak kendisine ekonomik şiddet uyguladığını iddia ederek boşanma davası açtı. Eşinin aşırı öfkeli olduğunu ve kazandığı parayı yalnızca kendisi için harcadığını öne süren erkek eş ise karşı boşanma davası açtı. Eşinin evin giderlerine herhangi bir yardımda bulunmadığını öne süren erkek eş, evin geçimini tek başına göğüslemek zorunda kaldığını söyledi. Çiftin boşanma davası karşılıklı sürerken erkek, karşı boşanma davasından vazgeçti.

Kadının boşanma davasını kabul eden mahkeme, erkek eşi ağır kusurlu bularak 40 bin lira tazminat ödemesine hükmetti. Mahkemenin kararına itiraz eden erkek eş, davasını geri alarak maddi taleplerinden vazgeçmediğini belirterek dava dosyasını Bölge Adliye Mahkemesi’ne (İstinaf Mahkemesi) gönderdi. İstinaf Mahkemesi de yerel mahkemenin kararının yerinde olduğu gerekçesiyle erkek eşin itirazını reddetti. Erkek eş, bu defa dava dosyasını Yargıtay’a taşıyarak yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını talep etti. Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi ise kazandığı parayı sadece kendisi için harcayan kadını kusurlu bularak yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına hükmetti.

"KADIN EVLİLİK BİRLİĞİNİN GİDERLEİNE GÜCÜ ORANINDA KATILMAK ZORUNDADIR"

Kararı değerlendiren İstanbul Barosu'na bağlı avukat Dilek Yüksel şöyle konuştu:

"Yargıtay bu kararında açık bir şekilde kadın eşinin kazancını sadece kendisi için harcamasını kusur olarak kabul etmiştir. Türk Medeni Kanunu eşlere evlilik birliğinin devamını ve mutluluğunu sağlamak için bir takım yükümlülükler getirmiştir. Türk Medeni Kanunu 186. maddesi de bize der ki eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında mal varlıkları ve emekleriyle katılmak zorundalar. Kadın eşinin kazancını sadece kendisi için harcaması. Evlilik birliğinin giderlerine katılmaması Türk Medeni Kanunu'nun 186. maddesine aykırılık teşkil eder. Ayrıca Kadın eşinin kazancını sadece kendisi için harcaması duygusal güveni sarsan davranışlardan olup, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında duygusal şiddete yönelik davranış olarak karşımıza çıkar. Gerek Türk Medeni Kanunu, gerek yargı kararları çerçevesinde açık ve net bir şekilde söyleyebiliriz ki kadın eş "ben kazancımı sadece kendim için harcayacağım, koca evin reisidir, evin tüm giderlerini o üstlenmek zorunda." diyemez."

Kaynak: Kanal 6 Haber