GÜNDEM

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ateşkes açıklaması: Gazze'nin görev gücünde yer alacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2025-2026 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulundu. Gazze ateşkesi hakkında yorum yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hamas müzakerelere hazır olduğunu duyurdu. Bugün imza atıldı, memnunuz." dedi. Ateşkes için anlaşmanın yakından takip edileceğini açıklayan Erdoğan, "Gazze'nin görev gücünde yer alacağız." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2025-2026 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulundu.

Gazze'deki ateşkes hakkında yorum yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görev gücünde yer alacağız." dedi.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Yükseköğretim kurulumuzun ve üniversitelerimizin kıymetli yöneticileri değerli akademisyenler geleceğimizin teminatı sevgili gençler hepinizi en kalbi duygularımla hürmetle muhabbetle selamlıyorum.

Yükseköğretim Akademik Yılının açılış Töreni münasebetiyle sizlerle bir arada olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum Cumhurbaşkanlığı külliyemize milletin evine bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz.

"BUGÜN ATEŞKES İÇİN İMZALAR ATILDI, MUTLUYUZ"

Mısır'dan müjdeli haber geldi. Uzun bir süredir Gazze'de akan kanın durması için yoğun çaba içerisindeydik. Sayın Trump'ın da katıldığı Gazze konulu bir toplantı gerçekleştirdik. Sayın Trump 20 maddelik barış planı açıkladı. Hamas müzakerelere hazır olduğunu duyurdu. Bugün imza atıldı, memnunuz.

Bundan sonra acil kapsamlı insani yardımların Gazze'ye ulaştırılması, rehine ve mahkumların takası, İsrail'in saldırılarını derhal durdurması büyük önem arz ediyor. Ateşkesi titizlikle takip edeceğiz. Amacımız soykırımın durması ve bölgeye huzurun biran önce gelmesidir. Gazzeli kardeşlerimizi barışı güvenliği en fazla hak eden millettir.

"GAZZE'NİN GÖREV GÜCÜNDE YER ALACAĞIZ"

İsrail hükümetinin ateşkese teşvik edilmesinde ABD başkanı Sayın Trump'a teşekkür ediyorum. Gazze için görev gücünde yer alacağız. Anlaşmaya uyulup uyulmadığını yakından takip edeceğiz.

Dünyanın farklı ülkelerindeki binlerce hoca ve öğrenci tahsil amacıyla gelmiş, insanlığın ortak amacı için katkıda bulunmuştur.

Bilim tarihinin yazılmasında yeterince etkili olamadığımız için bu toprakların dünya bilimine sunduğu essiz katkıları dünyaya anlatmakta zorlanıyoruz. Tarih boyunca bilime yaptığımız katkıları görmezden gelinmesine fırsat vermemeliyiz. Özellikle gençlerimize anlatmaya sabırla devam etmeliyiz.

Teknik ve fiziki altyapıdan eğitim kadrosuna, müfredattan yurt ve barınma imkanlarına kadar her alanda yepyeni bir vizyonla hareket ediyoruz. Eğitim kurumlarımızın dijital altyapısını güçlendiriyoruz. Üzerinde durduğumuz bir diğer konu, üniversite ile sanayi işbirliğidir. 28 Şubat uygulamalarının mesleki eğitimde açtığı yaralar hala kapanmamıştır. Reel sektör, özellikle üretim hatlarında çalıştıracak personel bulamazken diğer tarafta gençlerimiz işsizlikten yakınıyor. Öğrencilerimizin teorik bilgilerini sanayi ortamında uygulayabildiği "Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulu" modelini hayata geçirdik. Öğrencilerimizin buradan iş bulma ihtimali yüzde 80 seviyelerine ulaştı. Her şehrimizde en az bir meslek yüksekokulunun o ilin sanayi odasıyla projeyi sürdürmesi konusunda çalışmalarımıza hız verdik.

"TÜRKİYE-SURİYE DOSTLUK ÜNİVERSİTESİ YAKINDA ŞAM'DA KAPILARINI AÇACAK"

Son yıllarda üniversitelerimiz, kampüslerini yurtdışına taşıyarak kültür coğrafyamızın farklı köşelerinde yeni akademik birimler kurmaya başladı. Türk Devletleri Teşkilatı'na üye ülkelerle akademik ve kültürel işbirliklerimizi geliştirecek adımlar atıyoruz. Geçtiğimiz sene Bakü'de açılan Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi eğitime başladı. Taşkent'te kurulan Türk Devletleri Üniversitesi bir başka adımdır. Kuruluş çalışmaları devam eden Türkiye-Suriye Dostluk Üniversitesi, inşallah çok yakın bir zamanda Şam'da kapılarını öğrencilere açacak.

Yeni dönemde ders planlarını sadeleştireceğiz. Öğrencilerimizin projeler geliştirebileceği uygulamalı ve araştırma planlı modeller geliştireceğiz. Pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi öğrencilerimize 3 yılda mezun olabilme imkanı sunabileceği yapısal reformları gündeme alacağız. Bu reformlarla yükseköğretim sistemimiz hem daha verimli hem de uluslararası standartlara daha uyumlu bir yapıya kavuşacaktır. Yeni düzenlemeleriz şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyor bu düşüncelerle 2025-2026 akademik yılının bir kez daha hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum."