Hırvatistan ve Romanya’da bildirilen cüzzam vakaları, Avrupa’da nadir görülen bu hastalığı yeniden gündeme taşıdı. Yetkililer, vakaların münferit olduğunu ve genel nüfus için bir salgın riski bulunmadığını vurguladı.
HIRVATİSTAN’DA TEK VAKA: YURT DIŞI KAYNAKLI
Hırvatistan Halk Sağlığı Enstitüsü (HZJZ), ülkede bildirilen cüzzam vakasının yurt dışı kaynaklı olduğunu doğruladı. Enfekte olan kişinin, iki yıldır ailesiyle birlikte popüler bir tatil beldesinde yaşayan Nepalli bir işçi olduğu belirtildi. Hastaya derhal antibiyotik tedavisi başlatılırken, yakın temaslılar izlemeye alındı veya önleyici tedavi uygulandı.
Dubrava Hastanesi’nden enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Bruno Baršić, toplum için risk bulunmadığını belirterek, “Bulaşma için uzun süreli ve çok yakın temas gerekir; aynı evde yaşamak, aynı yatakta uyumak gibi” dedi.
ROMANYA’DA GÜZELLİK SALONU KAPATILDI
Romanya Sağlık Bakanlığı ise Cluj-Napoca kentinde iki doğrulanmış, iki de şüpheli cüzzam vakası bulunduğunu açıkladı. Romanya Radyosu Liberty’nin haberine göre, vakaların tamamı aynı güzellik salonunda çalışan Asya kökenli masözlerle bağlantılı. Salon yetkililer tarafından kapatıldı ve karantinaya alındı.
Sağlık Bakanı Alexandru Rogobete, durumun “azami sorumlulukla” ele alındığını belirtirken, genel nüfus için riskin düşük olduğunu ifade etti.
HASTALIK NASIL YAYILIYOR, NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?
Cüzzam, diğer adıyla Hansen hastalığı, Mycobacterium leprae bakterisi nedeniyle ortaya çıkıyor. En sık görülen türünde ciltte açık renkli lekeler oluşurken, sinir hasarı da görülebiliyor. Hastalık el sıkışma gibi kısa temaslarla bulaşmıyor; belirtiler enfeksiyondan yıllar sonra ortaya çıkabiliyor.
Uzmanlara göre günümüzde cüzzam antibiyotiklerle tamamen tedavi edilebiliyor. Tedaviye başlandıktan birkaç gün sonra bulaştırıcılık ortadan kalkıyor.
AVRUPA’DA NADİR GÖRÜLÜYOR
Hırvatistan’da son cüzzam vakası 30 yılı aşkın süre önce, Romanya’da ise yaklaşık 45 yıl önce kaydedilmişti. Alman Tıp Dergisi’ne göre, Almanya’da da son yıllarda yalnızca göçmenler arasında seyrek vakalar görüldü.
Sağlık otoriteleri, erken teşhis ve tedaviyle hastalığın kontrol altına alınabildiğini vurguluyor.