Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, düzenlediği konuşmada Tel Aviv ve Sharm el-Şeyh’de yaşanan gelişmeleri sert biçimde eleştirdi. Konuşmasında, “Peace/Barış 2025” adıyla duyurulan süreci gerçek bir ateşkes veya bağlayıcı barış metni olarak görmediğini belirten Başkan, imzalanan metni “içi boş bir iyiniyet beyanı” olarak nitelendirdi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Knesset’teki konuşmasını ve İsrail’e yönelik övgülerini hedef alan Başkan, “Knesset’teki görüntüler, insanlık adına utanç vericidir” dedi. Trump’ın Netanyahu’yu övmesini “soykırım suçundan yargılanan bir lidere methiyeler düzen bir liderin temize çıkarılmasına hizmet etmek” şeklinde değerlendirdi ve bu tutumun BM kararlarını görmezden gelmek anlamına geldiğini savundu.
DAVUTOĞLU'NUN ELEŞTİRİLERİ ŞU ŞEKİLDE
“Peace/Barış 2025” olarak sunulan metnin bağlayıcılıktan uzak olduğu, gerçek bir ateşkes veya geri çekilmeyi güvence altına almadığı;
Trump’ın Knesset’teki sözleriyle Siyonist hedeflere ve İsrail’in askeri eylemlerine açık destek verdiği iddiası;
Zirvede ve konuşmalarda Birleşmiş Milletler’in kararlarının göz ardı edildiği ve uluslararası hukukun zayıflatıldığı değerlendirmesi;
Yapılacak yeniden inşa ve insani yardım çalışmalarının maliyetinin başta Arap ve Müslüman ülkelerin omuzlarına yüklenmeye çalışılmasının eleştirisi;
Trump’ın bölgedeki stratejisini “Abraham Anlaşmaları” üzerinden İsrail’i bölgesel bir güç/ittifak merkezi haline getirme çabası olarak yorumlanması.
Başkan, konuşmasında ayrıca Trump’ın bölgedeki aktörleri küçük düşüren, partnerleri “figüran” konumuna düşüren söylemlerini sertçe eleştirdi. “Bu tür söylemler, soykırım mağdurları ve Gazze halkı karşısında vicdani bir leke bırakmıştır” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının sonunda Başkan, uluslararası aktörlere ve liderlere hitaben “Zalimler gidecek, tarihe bakıldığında bu tablo utançla anılacak” diyerek, dünya kamuoyunu ve İslam dünyasını daha etkin ve onurlu bir duruş sergilemeye çağırdı.
Parti yetkilileri, Başkan’ın açıklamalarının ardından uluslararası hukuka ve insan haklarına vurgu yapan takipçi açıklamalar yapacaklarını bildirdi. Konuşmanın ardından siyasî çevrelerde ve sosyal medyada yoğun tartışma başladı; bazı yorumcular Başkan’ın sözlerini desteklerken, bazıları ise daha ılımlı ve diplomatik yaklaşımlar gerektiğini savundu.
