Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu geçtiğimiz hafta ABD tarafından BM Güvenlik Konseyi’nin daimî üyelerine sunulduğu ifade edilen ve bu Pazartesi (17 Kasım 2025) BM Güvenlik Konseyinde görüşülmesi planlanan karar tasarısı ile ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi daimî üyeleri olan ve Şarm eş-Şeyh toplantısına katılmamış olan Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Xi ve Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e büyükelçilikleri üzerinden birer mektup göndermiştir.
Davutoğlu, bu mektuplarda 13 Ekim 2025’de Şarm eş-Şeyh’deki zirve sürecinde her iki devlet tarafından Gazze’nin geleceği ile ilgili Filistin halkının iradesine yapılan vurgular konusunda teşekkür etmiş ve ilan edilen ateşkesten bu yana 300’e yakın Filistinlinin İsrail saldırıları sonucunda hayatını kaybetmesi ve vaat edilen yardım konvoylarının da önemli bir kısmının Gazze’ye ulaştırılamaması sonucunda ateşkesin fiilen anlamını kaybettiği tespitini yaptıktan sonra BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan tasarının kalıcı bir barıştan daha çok İsrail’in güvenlik çıkarlarını öncelediğini ve Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin hakkını göz ardı ederek daha önce alınmış bir çok BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu kararlarını yok saydığını vurguladı.
GAZZENİN GÜVENLİĞİ ÖNCELİKLİ OLMALI
Davutoğlu, bu taslakta kurulması öngörülen ve temel misyonu Gazze’nin silahsızlandırılması olan Uluslararası Güvenlik Gücü’nün İsrail’in bu konudaki önceliklerini teminat altına alırken Gazze ve Batı Şeria’daki Filistinlilerin güvenlikleri konusunda hiçbir unsur ihtiva etmediğinin altını çizdi. Sonra her iki devlet başkanına bu taslağın müzakeresi esnasında uluslararası hukuk ve BM müktesebatı temelinde aşağıdaki hususların dikkate alınmasının hem ateşkesin sağlıklı uygulanması hem de Filistin sorununun kalıcı çözümü için önem taşımakta olduğunu önemle hatırlatmıştır:
Filistin sorunu ile ilgili her çözüm önerisi BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu zemininde tartışılmalı ve hiçbir liderin şahsi planı olarak görülmemelidir.
Bu tasarıda Uluslararası Güvenlik Gücüne İsrail’in güvenlik kaygılarını gözeterek biçilen Gazze’nin silahsızlandırılması misyonu gelecekte İsrail’in hiçbir engelle karşılaşmadan daha da kapsamlı askeri operasyonlar yaparak Filistinlileri bir kez daha topraklarından koparma imkânı sağlamaktadır.
GÜVENLİK KAYGISI OLMAMALI
Bu misyon sadece İsrail’in değil özelde Gazze’nin genelde Filistin’in güvenlik kaygılarını giderecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Filistin halkının da İsrail kadar kendi kendini savunma hakkı olduğu kabul edilmeden kalıcı bir ateşkes ve barış sağlanamaz.
Bu gücün kompozisyonu konusunda İsrail değil Filistin tarafı yetkili olmalı ve İsrail’in tek taraflı dayatmalarına izin verilmemelidir.
Gazze ateşkesi bağlamında atılacak her adım ve alınacak her karar BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu kararları temelinde iki devletli bir çözüm perspektifi taşımalıdır.
İki devletli çözümün doğal şartı olarak Filistin Devleti BM Güvenlik Konseyince de tanınmalı ve iki taraf arasındaki statü eşitsizliği sona ermelidir.
Ahmet Davutoğlu, her iki devlet başkanına BM şartının doğal sonucu olan bu temel hususları gözetemeyen bir tasarıya onay vermemeleri ve gerekli düzenlemelerin yapılması için karşı öneriler getirmeleri ricasında bulunmuş ve Filistin halkına verdikleri destek için teşekkür etmiştir.