TBMM’de gerçekleşen Grup Toplantısı’nda kürsüye çıkan Müsavat Dervişoğlu gündemdeki konuları değerlendirdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, partisinin Gençlik Kolları Genel Başkanı Osman Ertürk Özel'e rozet taktı.

Dervişoğlu konuşmasında, "İşverenin ödediği SGK primini ve işsizlik sigortasını, işveren payını bu saatten sonra devlet yeniden üstlenmeli ve asgari ücret ilan edilmeden, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmadan, yeniden gözden geçirilmelidir." dedi.
Konuşmasında Türkiye'ye resmi ziyaret kapsamında gelen Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve beraberindeki askeri heyetin dönüş yolunda uçak kazası nedeniyle hayatlarını kaybettiğini anımsatan Dervişoğlu konunun birçok yönüyle ele alınacağını, şartlar, zaman ve gelişmeler yönüyle tartışılacağını belirterek "Gelişmeleri dikkatle takip edeceğiz. Konuyla ilgili spekülasyonlara zemin hazırlanmaması münasebetiyle yakın zaman içinde Türk milletini ve kamuoyunu tatmin edecek resmi açıklama yapılmasını bekliyoruz." diye konuştu.
'5 BENZEMEZ' BENZETMESİ
Bu yılın son grup toplantısını gerçekleştirdiklerini belirten Dervişoğlu, bütçe görüşmelerinde "ret" oyu veren partisinin milletvekillerine teşekkür etti. Ayrıca "Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda Meclis'te kurulan, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunda partilerin hazırladığı raporlara ilişkin, "Ortada kısa tabirle, '5 benzemez' vardır. Biri tuttuğu hortumu, fil zannediyor. Bir diğeri kuyruğunu, ötekiler de bacağını tarif ediyor. O fili doğru tarif eden ise sadece İYİ Parti olmuştur." ifadesini kullandı.
Partilerin raporlarını değerlendiren Dervişoğlu, "Pazarlık yok diyorlar ama aşama dedikleri her şey pazarlığın ta kendisi. 'Bölge' diyorlar, ortada Türkiye yok. 'Millet' diyorlar, başında Türk yok. 'Devlet' diyorlar, içinde Cumhuriyet'ten bahseden yok. Yatıp kalkıp, 'entegrasyon' diyorlar. Türkiye'de, 40 yıllık teröristler, Suriye'de ise on binlercesi... Biri, Suriye ordusuna entegre olurken, PKK'yı da Türk ordusuna mı entegre edeceksiniz? Teröristi ya enterne edersiniz ya da cezaevine entegre edersiniz. Bunun başka yolu yoktur." Şeklinde konuştu.

MHP’Yİ ELEŞTİRDİ SANDIĞI İŞARET ETTİ
Müsavat Dervişoğlu, MHP'nin raporuna ilişkin ise şunları dile getirdi:
"Belli ki kafaları hayli karışık. MHP Sayın Genel Başkanı, İmralı ulakları ne söylüyorsa, altına imza atarken, ortaya çıkan raporda ise İYİ Parti'nin ve Müsavat Dervişoğlu'nun sözlerinin altına imza atılıyor. Ben haklı çıktığım için mutlu olacak değilim, keşke memleket bu hale gelmeseydi. Peki siz, madem sonunda benim dediğime gelecektiniz, böyle bir rapor ortaya çıkaracaktınız, bunca gürültüye, sürece önderlik etmeye kalkışmaya ne gerek vardı? Türkiye bu sorunun cevabını seçim sandığında verecektir."
YARGI PAKETİNİ HEDEF ALDI
Kamuoyunda, "11. Yargı Paketi" olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni eleştiren Dervişoğlu, "Af ve infaz olguları, bir cülus gibi dağıtılan kazan yemeği muamelesi görüyor. Bir tarafta organize suç örgütleri, uyuşturucu, kumar ve fuhuş ağları, diğer tarafta, tweet attığı için soruşturma geçiren gençler, haber yaptığı için tutuklanan gazeteciler, hak aradığı için ceza alan yurttaşlar. Şimdi soruyorum: Bu paket, kimi koruyor? Toplumu mu yoksa suçu mu? Bu paket, kimi salacak, kimi paketleyecektir?" sorularını yöneltti.
Adaletin önce suçluyu caydıracağını ve kurallara uyanı koruyacağını vurgulayan Dervişoğlu, "Suça ödül, temiz vatandaşa ceza veren hiçbir infaz anlayışını İYİ Parti olarak kabul etmiyoruz ayrıca reddediyoruz. Hukukun çöktüğü yerde ekonomi düzelmez. Adaletin olmadığı yerde refah olmaz. Bir ülkede adalet çökerse, ilk bedeli yoksullar öder." Dedi.
ORTALAMA ÜCRET OLDU
Asgari ücretin açıklandığını anımsatan Dervişoğlu, içinde işçi sendikalarının bulunmadığı bir komisyonda ücretin belirlendiğini hatırlattı.
Açlık sınırının 30 bin lira, bekar bir çalışanın aylık maliyetinin 40 bin lira, yoksulluk sınırının yaklaşık 100 bin lira olduğu Türkiye'de, asgari ücretin 28 bin 75 lira olarak ilan edildiğini dile getiren Dervişoğlu, "Bu bir utanç vesilesidir. Türkiye'yi yönetenlere sesleniyorum, bu vatandaşın açlığa ve sefalete mahkum edilmesidir. Başka bir anlam taşımaz. Bugün Türkiye'de asgari ücret, başlangıç maaşı olmaktan çıkmıştır. Asgari ücret, Türkiye'nin ortalama ücretine dönmüştür." açıklamasında bulundu.

AİLELER BATIYOR, HERKES YOKSUL
Asgari ücretin 45 bin lira olması gerektiğini savunan Dervişoğlu, "İşverenin ödediği SGK primini ve işsizlik sigortasını, işveren payını bu saatten sonra devlet yeniden üstlenmeli ve asgari ücret ilan edilmeden, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmadan, yeniden gözden geçirilmelidir. Asgari ücretin üzerinde maaş veren ve istihdamını koruyan küçük esnafa, elektrik, doğal gaz ve kira konularında vergi indirimi sağlanmalıdır. Asgari ücret düşük tutuldukça, sadece işçi değil, esnaf da küçük işletmeler de hatta aileler de batıyor. Herkes aynı yoklukta, herkes, aynı yoksullukta eşitleniyor." diye konuştu.
HADİSELER TESADÜF DEĞİL
Bir devletin gücünün sadece sınırlarını korumasıyla değil, tehditleri zamanında teşhis etmesi ve caydırıcı bir irade ortaya koymasıyla ölçüleceğini belirten Dervişoğlu, şunları kaydetti:
"Son haftalarda yaşanan hadiselerin, dünkü uçak kazasıyla ilişkilendirileceği aşikardır, şimdiden öyle gözüküyor. Bütün bu olup bitenler 'tesadüf' kelimesiyle geçiştirilemeyecek kadar ciddidir. Menşesi belirsiz dronlar, şaibeli şekilde düşen bir kargo uçağımız, Türk bayraklı gemilerimize yönelik saldırılar derken karşımıza rastlantılar zinciri değil, riskli bir tablo çıkmaktadır. Devletimizi zaaf içinde göstermek için konuşmuyorum. Beni tanıyan, devletim ve milletim için öleceğimi bilir. Ben sadece böyle bir zaaf görüntüsü oluşmasın diye Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yönettiklerini zannedenleri uyarıyorum."




