EKONOMİ

DİSK'ten asgari ücrette adil artış talebi

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, basın toplantısında asgari ücretin gerçek enflasyon, büyüme ve insanca yaşam koşulları dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

DİSK Yönetim Kurulu adına konuşan Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu, yüksek enflasyonun işçi gelirlerinde yarattığı erozyona dikkat çekti ve asgari ücret belirlenme sisteminde değişikliğe gidilmesi gerektiğini söyledi.

YÜKSEK ENFLASYONDA TEK ZAM UYGULAMASI REEL KAYIP YARATTI

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 2024 ve 2025 yıllarında tüm ısrarlara rağmen asgari ücretin yıl ortasında artırılmadığını, buna karşın yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının devam ettiğini hatırlattı. Çerkezoğlu, yüksek enflasyon koşullarında yılda tek zam yapılmasının reel ücretlerde ciddi bir kayıp yarattığını belirterek enflasyon tek haneye düşene kadar asgari ücretin yılda en az iki kez güncellenmesi gerektiğinin altını çizdi.

“ASGARİ ÜCRET DAHA YILIN BAŞINDA ENFLASYONA EZDİRİLDİ”

2024 yılı resmi enflasyonu yüzde 45’e yakın gerçekleşmesine rağmen asgari ücrete yalnızca hedef enflasyon doğrultusunda yüzde 30 zam yapıldığını söyleyen Çerkezoğlu, bu nedenle asgari ücretin yılın daha başında enflasyona ezdirildiğini ifade etti. Yüksek enflasyonun devam etmesiyle birlikte kayıpların büyüdüğünü vurgulayarak 2025 yılı boyunca birikmiş kaybın 50 bin TL’yi aşacağını, asgari ücretin satın alma gücünün yaklaşık 14 bin TL seviyesine gerilediğini dile getirdi. Çerkezoğlu, 2026 asgari ücreti belirlenirken bu kayıpların giderilmesinin zorunlu olduğunu söyledi.

“HEDEFLENEN ENFLASYON KADAR ZAM DAYATMASI KABUL EDİLEMEZ”

Hükümetin ve uluslararası finans çevrelerinin asgari ücret artışlarında beklenen enflasyonu esas aldığını belirten Çerkezoğlu, Türkiye’de enflasyon hedefinin en son 2009 yılında tutturulduğunu hatırlattı. 2025 yılı enflasyonunun da hedefin üzerinde gerçekleştiğini ifade ederek “2026 için de hedeflenen enflasyon kadar artış dayatılırsa bunun anlamı enflasyonun bütün faturasının işçilere çıkarılmasıdır. Bu yaklaşım kabul edilemez” dedi.

ASGARİ ÜCRET TÜM ÜCRETLERİ BELİRLİYOR

Çerkezoğlu, Türkiye’de asgari ücretin yalnızca küçük bir kesimi değil, çalışanların neredeyse yarısını doğrudan belirleyen fiili bir ortalama ücret olduğunu vurguladı. Sendikalaşmanın düşük olması ve toplu sözleşme kapsamının sınırlılığı nedeniyle milyonlarca işçinin asgari ücrete mahkûm bırakıldığını belirtti. 2012’de ortalama ücretin asgari ücretin 2,25 katı olduğunu, 2022’de ise 1,56 katına düştüğünü aktararak ücretlerin giderek asgari ücrete yakınsadığını söyledi. Kadın işçilerde durumun çok daha çarpıcı olduğunu ifade eden Çerkezoğlu, kadınların yüzde 60’ının asgari ücret düzeyinde ya da altında gelir elde ettiğini belirtti.

“ASGARİ ÜCRET İNSANCA YAŞANACAK SEVİYEDE OLMALIDIR”

Mevcut uygulamada Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işveren ve hükümet ağırlığıyla tek taraflı karar aldığını ifade eden Çerkezoğlu, komisyonun ne insanca yaşam koşullarını, ne uluslararası standartları, ne TÜİK verilerini ne de ekonomik büyümeyi dikkate almadığını söyledi. Bu nedenle asıl sorunun komisyonun yapısından çok, asgari ücretin saptanmasına ilişkin kurallar olduğunu vurguladı.

ASGARİ ÜCRETİN BELİRLENMESİ İÇİN ALTERNATİF ÖNERİLER

Türkiye’de ücretlerin asgari ücrete yakınsaması nedeniyle ortalama ücrete göre belirlemenin sağlıklı olmayacağını ifade eden Çerkezoğlu, daha adil ve ekonomik büyümeyi yansıtan iki alternatif formül önerdi.

İlk olarak, asgari ücretin en düşük kamu işçisi ücretinin belirli bir oranına endekslenebileceğini, örneğin üçte ikisi veya yüzde 60’ı seviyesinin belirlenebileceğini söyledi. Böylece asgari ücretin toplu pazarlık süreçleriyle bağlantılı hale geleceğini ifade etti.

İkinci öneri ise asgari ücretin Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın (KB GSYH) belirli bir oranı üzerinden hesaplanması. 1999, 2004 ve 2016’da asgari ücretin KB GSYH’nin yüzde 60’ına denk geldiğini, bugün ise bu oranın yüzde 43,6’ya gerilediğini hatırlattı. 2025 yılında KBGSYH eklentisinin 60 bin TL civarında olacağı öngörüldüğünde en az yüzde 60 oranının hedeflenmesinin makul olduğunu belirtti. OVP’ye göre 2026’da aylık KB GSYH’nin 75 bin TL olması beklendiğini, bu veri üzerinden daha adil bir hesaplama yapılabileceğini söyledi.