Fransa'da hükümetin bütçe kesintilerine karşı grevler geniş katılımla sürüyor. Sendikalar katılımın bir milyon olduğunu belirtirken, İçişleri Bakanlığı bu sayıyı 500 bin olarak açıkladı. Grev, kamu hizmetlerine daha fazla bütçe ayrılması talebiyle gerçekleştiriliyor.
Haber Giriş Tarihi: 20.09.2025 17:04
Haber Güncellenme Tarihi: 20.09.2025 18:09
Kaynak:
Kanal 6 Haber Merkezi
Fransa genelinde perşembe günü gerçekleşen grev, yüz binlerce işçinin katılımıyla hükümetin bütçe kesintilerine karşı güçlü bir tepki olarak öne çıktı. Sendikalar, eyleme bir milyon kişinin katıldığını ifade etti.
İçişleri Bakanlığı katılım sayısını 500 bin olarak açıkladı. Paris, Lyon ve Nantes gibi büyük şehirlerde polisle protestocular arasında zaman zaman arbede yaşandı; başkentte bazı göstericilerin iş yerlerine ve binalara zarar vermesi üzerine çevik kuvvet polisleri göz yaşartıcı gaz ve kalkanlarla müdahale etti.
Grevler, yeni başbakan Sébastien Lecornu'nun atanmasının ardından ilk hafta gerçekleşirken, işçiler kamu hizmetlerine daha fazla bütçe ayrılması, zenginlerden daha yüksek vergi alınması ve Bayrou hükümetinin uyguladığı bütçe kesintilerinin iptal edilmesi talepleriyle sokağa çıktı. Eğitim sektöründe çalışanların yaklaşık üçte biri iş bırakırken, eczanelerin yüzde 98’i kapalı kaldı. İçişleri Bakanlığı, grev ve protestolar nedeniyle 300’den fazla kişinin gözaltına alındığını duyurdu.
Başkent Paris ve diğer şehirlerdeki gösteriler sırasında öğrenciler okul ve üniversitelerin önlerinde toplanarak girişleri engelledi, öğretmenlerin önemli bir kısmı derslere katılmadı. Grev, toplu taşımada ciddi aksamalara neden oldu; Paris’te birçok metro hattı kapatılırken, yollar ve sokaklar protestocular tarafından trafiğe kapatıldı.
Sendikalar, kamu harcamalarının artırılmasını, zenginlerin daha fazla vergilendirilmesini ve hükümetin getirdiği kesintilerin geri çekilmesini talep ediyor. Protestocular, hükümetin ekonomi ve sosyal politikalarına karşı çıkarken, yeni başbakanın bütçe kesintilerinden tamamen vazgeçmediği ve muhalefetle uzlaşmaya çalıştığı bildirildi. Ancak parlamentodaki fikir ayrılıkları, bütçe konusunda anlaşmayı zorlaştırıyor.
Fransa’nın en büyük sendikalarından CGT lideri Sophie Binet, grevin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini belirterek, “Hükümeti ve işverenleri, yalnızca en zenginlere hizmet eden politikalara son vermeye zorlayacağız” dedi. Ayrıca, radikal sol parti Fransa Boyun Eğmez’in lideri Jean-Luc Mélenchon da, grevcilere şiddetten kaçınmaları çağrısında bulundu.
Fransa’da kamu borcunun artması ve siyasi istikrarsızlık, ekonomik politikalar üzerindeki tartışmaları derinleştirirken, halkın geniş kesimi bütçe kesintilerine karşı tepkisini göstermeye devam ediyor. Hükümet ise siyasi zorluklara rağmen mali disiplin hedefinden vazgeçmediğini ve muhalefetle diyalog kurmaya çalıştığını belirtiyor.
Geçtigimiz günlerde Fransa Maliye Bakanı Eric Lombard’ın “IMF’ye başvurma riski önümüzde duruyor” açıklaması çok ses getirmişti.
FRANSA, YÜKSELEN BORÇ VE PROTESTOLAR KARŞISINDA NASIL BİR YOL SEÇECEK?
Protestoların hız kesmeden devam ettiği bu dönemde, hükümetin kemer sıkma politikalarından vazgeçmemesi, Fransa'nın yüksek kamu borcunun yarattığı mali baskılarla birleşince, ülkenin ekonomik geleceği ve izlenecek yol konusunda ciddi belirsizlikler ortaya çıkıyor. Bu durum, hem hükümetin bütçe disiplini konusundaki kararlılığını hem de vatandaşların artan tepkisini açıkça gösteriyor.
Fransa'nın kamu borcunun giderek büyümesi, ekonomik büyüme üzerinde ek yük oluştururken, sosyal huzursuzluğun da temel sebeplerinden biri olarak görülmektedir. Bu zorlu dengeyi nasıl kuracağı ve bu süreçte hangi ekonomik stratejileri benimseyeceği, önümüzdeki dönemde Fransa’nın siyasi ve ekonomik kaderini belirleyecek en önemli konularında biridir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fransa Avrupa'nın "yeni hasta adamı"
Fransa'da hükümetin bütçe kesintilerine karşı grevler geniş katılımla sürüyor. Sendikalar katılımın bir milyon olduğunu belirtirken, İçişleri Bakanlığı bu sayıyı 500 bin olarak açıkladı. Grev, kamu hizmetlerine daha fazla bütçe ayrılması talebiyle gerçekleştiriliyor.
Fransa genelinde perşembe günü gerçekleşen grev, yüz binlerce işçinin katılımıyla hükümetin bütçe kesintilerine karşı güçlü bir tepki olarak öne çıktı. Sendikalar, eyleme bir milyon kişinin katıldığını ifade etti.
İçişleri Bakanlığı katılım sayısını 500 bin olarak açıkladı. Paris, Lyon ve Nantes gibi büyük şehirlerde polisle protestocular arasında zaman zaman arbede yaşandı; başkentte bazı göstericilerin iş yerlerine ve binalara zarar vermesi üzerine çevik kuvvet polisleri göz yaşartıcı gaz ve kalkanlarla müdahale etti.
Grevler, yeni başbakan Sébastien Lecornu'nun atanmasının ardından ilk hafta gerçekleşirken, işçiler kamu hizmetlerine daha fazla bütçe ayrılması, zenginlerden daha yüksek vergi alınması ve Bayrou hükümetinin uyguladığı bütçe kesintilerinin iptal edilmesi talepleriyle sokağa çıktı. Eğitim sektöründe çalışanların yaklaşık üçte biri iş bırakırken, eczanelerin yüzde 98’i kapalı kaldı. İçişleri Bakanlığı, grev ve protestolar nedeniyle 300’den fazla kişinin gözaltına alındığını duyurdu.
Başkent Paris ve diğer şehirlerdeki gösteriler sırasında öğrenciler okul ve üniversitelerin önlerinde toplanarak girişleri engelledi, öğretmenlerin önemli bir kısmı derslere katılmadı. Grev, toplu taşımada ciddi aksamalara neden oldu; Paris’te birçok metro hattı kapatılırken, yollar ve sokaklar protestocular tarafından trafiğe kapatıldı.
Sendikalar, kamu harcamalarının artırılmasını, zenginlerin daha fazla vergilendirilmesini ve hükümetin getirdiği kesintilerin geri çekilmesini talep ediyor. Protestocular, hükümetin ekonomi ve sosyal politikalarına karşı çıkarken, yeni başbakanın bütçe kesintilerinden tamamen vazgeçmediği ve muhalefetle uzlaşmaya çalıştığı bildirildi. Ancak parlamentodaki fikir ayrılıkları, bütçe konusunda anlaşmayı zorlaştırıyor.
Fransa’nın en büyük sendikalarından CGT lideri Sophie Binet, grevin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini belirterek, “Hükümeti ve işverenleri, yalnızca en zenginlere hizmet eden politikalara son vermeye zorlayacağız” dedi. Ayrıca, radikal sol parti Fransa Boyun Eğmez’in lideri Jean-Luc Mélenchon da, grevcilere şiddetten kaçınmaları çağrısında bulundu.
Fransa’da kamu borcunun artması ve siyasi istikrarsızlık, ekonomik politikalar üzerindeki tartışmaları derinleştirirken, halkın geniş kesimi bütçe kesintilerine karşı tepkisini göstermeye devam ediyor. Hükümet ise siyasi zorluklara rağmen mali disiplin hedefinden vazgeçmediğini ve muhalefetle diyalog kurmaya çalıştığını belirtiyor.
Geçtigimiz günlerde Fransa Maliye Bakanı Eric Lombard’ın “IMF’ye başvurma riski önümüzde duruyor” açıklaması çok ses getirmişti.
FRANSA, YÜKSELEN BORÇ VE PROTESTOLAR KARŞISINDA NASIL BİR YOL SEÇECEK?
Protestoların hız kesmeden devam ettiği bu dönemde, hükümetin kemer sıkma politikalarından vazgeçmemesi, Fransa'nın yüksek kamu borcunun yarattığı mali baskılarla birleşince, ülkenin ekonomik geleceği ve izlenecek yol konusunda ciddi belirsizlikler ortaya çıkıyor. Bu durum, hem hükümetin bütçe disiplini konusundaki kararlılığını hem de vatandaşların artan tepkisini açıkça gösteriyor.
Fransa'nın kamu borcunun giderek büyümesi, ekonomik büyüme üzerinde ek yük oluştururken, sosyal huzursuzluğun da temel sebeplerinden biri olarak görülmektedir. Bu zorlu dengeyi nasıl kuracağı ve bu süreçte hangi ekonomik stratejileri benimseyeceği, önümüzdeki dönemde Fransa’nın siyasi ve ekonomik kaderini belirleyecek en önemli konularında biridir.
Kaynak: Kanal 6 Haber Merkezi
En Çok Okunan Haberler