GÜNDEM

Erdoğan'dan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele sözleri! "Avrupa'nın önündeyiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü" dolayısıyla düzenlenen programda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "İnsana hele hele kadına ve çocuğa karşı şiddet bir insanlık suçudur, insanlığa ihanettir. Kadına el kaldıranın eli de vicdanı da kararmıştır." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gerek Türkiye Cumhurbaşkanı, gerekse iki kız evladı babası olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadelede en ön safta yer alacağımın bilinmesini isterim." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" programına katıldı.

"KADINA VE ÇOCUĞA ŞİDDET İNSANLIK SUÇUDUR"

"Bugün burada şiddet sebebiyle hayat yolculukları kesintiye uğramış, zorluklarla karşılaşmış, çoğu zaman gözyaşını içine akıtmış, derdini içine atmak zorunda kalmış tüm kadınlarla güçlü dayanışmamızı göstermek amacıyla bir aradayız." ifadesini kullanan Erdoğan, öncelikle kadına yönelik şiddet eylemlerinde hayatlarını kaybedenlere rahmet diledi.

Erdoğan, aynı şekilde şiddete uğramış, yaşadığı travmalar sebebiyle sıkıntı çekmiş, kadınlık onuru incinmiş tüm kadınlara "geçmiş olsun" dileklerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Gerek Türkiye Cumhurbaşkanı, gerekse iki kız evladı babası olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadelede en ön safta yer alacağımın bilinmesini isterim. Eşref-i mahlukat olan insana, hele hele kadına ve çocuğa karşı şiddet, bir insanlık suçudur, insanlığa ihanettir. Kadına el kaldıranın eli de vicdanı da kararmıştır. Akıl, vicdan, ahlak ve izan sahibi hiçbir erkeğin de anne, eş, kardeş, evlat olarak hayatı paylaştığı kadınlara karşı menfi bir tutum içinde olması düşünülemez.

Önce insan diyen, devlet felsefesinin temeline insanı yerleştiren, özellikle de cenneti annelerin ayakları altına seren bir inancın mensupları olarak böylesi bir tavır zaten bize yakışmaz. Bu konuda siyasi hayatım boyunca büyük bir hassasiyet ve kararlılık içinde oldum. İnşallah bundan geri adım atmayacağız."

Kadınların da kendi meselelerine daha fazla sahip çıktığını memnuniyetle müşahede ettiklerini belirten Erdoğan, her türlü şiddetin mağduru olan kadınların itirazlarını yükselttikçe değişimin çok daha hızlı gerçekleşeceğini kaydetti.

Erdoğan, "Sizler bu şekilde sağlam ve dirayetli durdukça biz de sizden aldığımız güç, cesaret ve ilhamla çok daha ileri adımlar atmayı sürdüreceğiz." dedi.

Kadına ve çocuğa şiddet sorununu rakamlar veya istatistikler üzerinden konuşmayı doğru bulmadığını ifade eden Erdoğan, "Bunun sebebi Türkiye'nin bu meselede başkalarına kıyasla daha kötü bir durumda olması değildir. Tam tersine Avrupa ülkelerine göre biz çok çok ilerideyiz. Bize örnek gösterilen Avrupa ülkelerinin yapmadığı, yapamadığı önleyici ve koruyucu düzenlemeleri hayata geçirmiş bir ülkeyiz." diye konuştu.

Son 23 yılda kadınlarla birlikte verdikleri mücadele sayesinde bu alanda büyük paradigma değişimine imza attıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Burada mesele asla istatistikler veya istatistiki oranlar değildir, burada esas mesele candır, yaratılmışların en şereflisi olan insandır. Merhum Neşet Ertaş'ın 'Kadınlar insandır, biz insanoğlu.' dediği o yüce ruhtur. Tek bir hanım kardeşimiz bile şiddete uğruyor, şiddet kurbanı oluyorsa, bu bizim için küçük kıyametin koptuğunun habercisidir. Gazetelerde okuduğumuz, haberlerde seyrettiğimiz her bir şiddet olayının aslında yarım kalmış bir insan hikayesine, öksüz kalmış bir çocuğa, evlat acısı hiç dinmeyen anne babaya, sönüp giden hayallere tekabül ettiğini aklımızdan bir an olsun çıkaramayız.

Tek bir kayıp bile çoktur. Hepimiz adına hüzün vericidir. İstatistikler arasında kaybolmasına müsaade edilmeyecek kadar değerlidir. Biz meseleye bu zaviyeden, yani tamamen insan merkezli bakıyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadelede elde ettiğimiz tüm başarılara rağmen şiddeti sıfırlayamamanın üzüntüsünü her müessif olayda hissediyoruz."

Dünyada her gün binlerce insanın bilhassa kadın ve çocukların farklı sebeplerle fiziki ya da psikolojik şiddete uğradığına dikkati çeken Erdoğan, Avrupa'da her yıl 2 bin 300 kadının, eşleri veya eski eşleri tarafından acımasızca öldürüldüğünü, çatışma ve savaşların yükünü de en fazla kadın ve çocukların çektiğini kaydetti.

İsrail'in son iki yılda Gazze'de katlettiği çocukların sayısının 20 binin üzerinde olduğunu hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: Gazze soykırımında şehit olan 70 bin Filistinlinin üçte ikisini maalesef kadın ve çocuklar oluşturuyor. Bunlar vicdan sahipleri için ürkütücü rakamlardır. İnsanlıktan nasibini almış bir kimse bu trajedilere kayıtsız kalamaz. Hal böyleyken uzun, üzüntü ve utanç verici bir çifte standartla karşı karşıyayız. Gazzeli kadınlara yönelik barbarlık, son iki yılda şahit olduğumuz üzere hak ettiği tepkiyi görmedi. Failin ve mağdurun kimliği, verilecek tepkinin dozunu burada da belirledi. İsrail'in üzerinde ne yazık ki işlediği cinayetlerin vahametiyle orantılı bir baskı kurulmadı.

Bunun vicdanlarda açtığı yarayı en iyi, şu an bu salonda bulunan Gazzeli kardeşlerimiz biliyor. Burada çok açık ve net söylüyorum. Tepkilerinin ölçüsünü mağdurlar ve faillerin kimliklerine göre ayarlayanlar, o suçu işleyenler kadar zulme ve adaletsizliğe ortak olmuşlardır.