Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Türkiye ile yürütülen normalleşme süreci ve bölgesel projeler hakkında kritik açıklamalarda bulundu. Paşinyan, iki ülke arasındaki diyaloğun artık daha somut çıktılar üretmesi gereken bir evreye girdiğini vurguladı.
TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERDE SOMUT ADIM VURGUSU
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Paşinyan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2026 yılına yönelik iyimser mesajlarını değerlendirdi. Türkiye ile kurulan diyaloğun derinleşmesi gerektiğini belirten Paşinyan, şu ifadeleri kullandı:
"İkili diyaloğumuz çerçevesinde artık sembolik hatta sembolik olmayan, daha geniş ve somut adımların atılmasının vakti geldi ve umuyorum ki bu adımlar gerçekleşecek."
BARIŞ VE REFAH İÇİN TRUMP ROTASI
Paşinyan, kamuoyunda "Zengezur Koridoru" olarak da bilinen ancak son dönemde "Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası (TRIPP)" olarak adlandırılan projeye dair önemli detaylar paylaştı. Ermenistan ile ABD'nin projenin stratejik çerçevesini belirleyen bir belge hazırladığını açıklayan Paşinyan, sahadaki somut çalışmaların 2026'nın ikinci yarısından itibaren görünür hale geleceğini müjdeledi.
MODERN SINIR ALTYAPISI VE DEMİR YOLU PROJESİ
Bölgesel entegrasyonun ilk adımının demir yolu hattı olacağını öngören Ermenistan Başbakanı, gümrük ve sınır noktalarında teknolojik bir dönüşüm başlattıklarını duyurdu. Erivan yönetiminin; Azerbaycan, Gürcistan, İran ve Türkiye sınırlarında kullanılmak üzere ileri teknoloji ekipmanlar ve modern altyapı sistemleri üzerinde çalıştığını belirtti. Bu yatırımların, Ermenistan’ın bölgesel bir ticaret merkezi olma hedefini desteklediği ifade ediliyor.
AZERBAYCAN İLE TİCARET
Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ilişkilere de değinen Paşinyan, iki ülke arasında doğrudan ticaretin başlaması ve Ermeni ürünlerinin Azerbaycan pazarına ihraç edilmesi yönünde yakın zamanda somut gelişmeler yaşanmasını beklediğini dile getirdi. Paşinyan’ın bu mesajları, Kafkasya’da kalıcı barışın ekonomik iş birliğiyle tesis edileceğine dair stratejik bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor.
