Muğla’nın Marmaris ilçesinde düzenlenen Astor Şarj Ankara Yelken Kulübü 25. Yıl Kupası’nda ORC-C sınıfında yarışan “Jazzgır” yatının kaptanı Ertuğ Akman, yelken sporunun birleştirici gücünün hakkında dikkat çekiyor. Farklı meslek gruplarından oluşan sporcuları bir araya getiren “Jazzgır” ekibi, avukat, gazeteci, öğretim üyesi ve mühendislerden oluşuyor. Takımda Ertuğ Akman’ın yanı sıra Kubilay Tunç, Sinem Tırpan, Bengi Aygün, Gülfem Uysal, Yunus Köleoğlu, Mete Dönmez, Emre Özensoy ve Kerem Özol yer alıyor.
''YELKEN'İN TEMELİNDE UYUM YATIYOR''
Takımda farklı illerden gelen sporcuların da yer aldığını aktaran “Jazzgır” kaptanı Ertuğ Akman, yelkenin asıl olarak temelinde uyumun yattığını vurguladı. Akman, “Ekibin bir kısmı Ankara’dan geliyor, ben Bursa’dan geliyorum, kaptanımız ise Marmaris’te yaşıyor. Yelken, suyun üzerinde yapılan ve doğayla etkileşim içinde olan bir spor; mücadele gibi görünse de esasen uyum sağlamak üzerine kurulu. Rüzgara, denize, hava koşullarına ve tekneye ekip olarak ne kadar iyi uyum sağlarsanız, o kadar başarılı oluyorsunuz. Bu yüzden yelken, bedensel güç kadar analitik zeka ve düşünce de gerektiriyor. Tüm bu unsurları bir araya getiren ekipler başarılı sonuçlar elde ediyor. Aslında çok basit bir denklemi var diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Denizi olmayan bir şehirden çıkan Ankara Yelken Kulübü’nün önemine değinen “Jazzgır” kaptanı Ertuğ Akman, Ankaralı yelken tutkunlarının spora olan bağlılığını vurguladı. Akman, “Ankaralı yelken severler bu işi ne kadar ciddiye aldıklarını, meraklı ve ilgili olduklarını gösteriyor. Organizasyon ilk duyurulduğunda kulüp son derece hevesli ve istekliydi. Demek ki bir şehrin denize kıyısı olmaması hiçbir şeyi değiştirmiyor. Aslında denizi sevmek mesafeleri kapatmak için yeterli bir sebep. Ankara, Bursa ve İstanbul gibi uzak şehirlerden gelen sporcuları bir araya getiren amaç, birlikte olmak, denizin üzerinde olmak, yelkeni sevmek, birlikte spor yapmak ve kaliteli vakit geçirmek. Bu değerleri özümseyen biri için mesafeler hiçbir engel değil” ifadelerini kullandı.



