İspanya ve İsveç’te yapılan son araştırmalar, uluslararası evliliklerde cinsiyet farklılıklarının ve partner seçimindeki eğilimlerin ilginç bir tablo ortaya koyduğunu gösteriyor.
Araştırmaya göre, erkekler genellikle daha az gelişmiş ülkelerden gelen kadınlarla evlenmeyi tercih ederken, kadınlar kendi ülkelerine denk veya daha gelişmiş ülkelerden erkeklerle birliktelik kurma eğiliminde.
YÜKSEK GELİRLİ ÜLKELERDE ULUSLARARASI ÇİFTLERİN ARTIŞI
Araştırmacılar, yüksek gelirli ülkelerde uluslararası çiftlerin sayısının giderek arttığını belirtiyor. Örneğin İspanya ve ABD’de 30-39 yaş arasındaki çiftlerin yaklaşık %10’u, partnerlerinin yurt dışında doğmuş olduğu birlikteliklerden oluşuyor.
CİNSİYET VE ÜLKE GELİŞMİŞLİĞİ ARASINDAKİ İLİŞKİ
Araştırmada dikkat çeken bir diğer bulgu, uluslararası çiftlerde erkeklerin ağırlığının, partnerin daha az gelişmiş bir ülkeden gelmesi durumunda artması.
Daha gelişmiş ülkelerden gelen partnerlerle ise erkek ve kadın oranı neredeyse eşit. İlginç bir şekilde, Japonya ve Güney Kore’den gelen partnerlerde bu dağılım, İnsani Gelişmişlik Endeksi’ne bakılmaksızın çoğunlukla yerli erkekleri kapsıyor. Bu durum, cinsiyet asimetrisinin yalnızca ülke gelir düzeyiyle değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet normlarıyla da bağlantılı olduğunu gösteriyor.
YAŞ VE EĞİTİM FARKLARI
Uluslararası çiftlerdeki partnerler, yerli partnerlerle kıyaslandığında genellikle daha yüksek eğitim seviyesine sahip. Özellikle, gelişmemiş ülkelerden gelen kadınlarla birliktelik kuran yerli erkeklerde yaş farkı daha belirgin.
Kadınlar çoğunlukla erkeklerden daha genç olurken, bazı durumlarda yerli kadınlar, erkeklerin daha geleneksel olduğu ülkelerden partnerlerle birlikteliklerinde daha büyük yaşta olabiliyor. Bu bulgu, uluslararası evliliklerde geleneksel cinsiyet normlarının tamamen ortadan kalkmadığını ortaya koyuyor.
GELECEK TRENDLER VE SOSYAL DİNAMİKLER
Araştırmacılar, sınır ötesi evliliklerin sayısının önümüzdeki yıllarda artmasının beklendiğini ve bu ilişkilerin, evlilik piyasalarındaki geleneksel cinsiyet kalıplarını anlamak için yeni fırsatlar sunduğunu vurguluyor. Uluslararası partnerlerle kurulan ilişkiler, toplumsal cinsiyet rollerindeki farklılıkları dengeleme ve kültürlerarası etkileşimi artırma potansiyeli taşıyor.
Bu çalışma, sosyal bilimlerde uluslararası çiftlerin dinamiklerini inceleyen araştırmalar için yeni bir perspektif sunuyor ve yerli halk ile yabancı partnerler arasındaki cinsiyete dayalı etkileşimleri anlamada önemli ipuçları veriyor.