Dünyayı sarsan soygun sonrası Louvre Müzesi'nin müdürü istifasını sundu
Dünyayı sarsan soygun sonrası Louvre Müzesi'nin müdürü istifasını sundu
İçeriği Görüntüle

Bilim insanları, güneş sistemine dışarıdan gelen gizemli gök cismi 3I/ATLAS’ın alışılmadık bir şekilde kuyruk yönünü tersine çevirdiğini tespit etti. Hubble Uzay Teleskobu’nun birkaç ay önce görüntülediği “anti-kuyruk” yapısının kaybolduğu ve cismin klasik bir kuyruk formuna geçtiği doğrulandı.

Kanarya Adaları’ndaki Nordic Optical Telescope tarafından yapılan yeni gözlemler, Temmuz ve Ağustos 2025’te güneşe doğru yönelmiş bir parçacık akışı şeklinde görülen anti-kuyruğun Eylül itibarıyla tamamen kaybolduğunu ve yerine güneşten uzağa uzanan tipik bir kuyruk oluştuğunu ortaya koydu.

Uzmanlara göre bu değişim, cismin yüzeyindeki toz ve buz parçacıklarının güneş ışığına farklı tepkiler vermesinden kaynaklanıyor. Başlangıçta, yavaş hareket eden büyük toz taneleri güneşe doğru ışık saçarken, artan sıcaklıkla birlikte buz parçacıkları ve uzun ömürlü tozlar dışa fırlayarak yön değişimine neden oldu.

Ekim ayı boyunca 3I/ATLAS, güneşin arkasına geçtiği için dünyadan gözlemlenemeyecek. Ancak Kaliforniya Üniversitesi ve Oslo Üniversitesi’nden araştırmacılar, cismin güneşten aldığı radyasyonla orantılı biçimde madde kaybettiğini belirledi.

NASA teleskopları, 3I/ATLAS’ın saniyede yaklaşık 150 kilogram madde kaybettiğini, bunun yüzde 87’sinin karbondioksit, yüzde 9’unun karbonmonoksit olduğunu tespit etti.

HARVARD'DAN DİKKAT ÇEKEN TEORİ

Harvard Üniversitesi’nden Prof. Avi Loeb ve meslektaşı Eric Keto, cismin bu olağan dışı davranışını açıklamak için yeni bir model geliştirdi. Loeb’e göre, 3I/ATLAS güneşe yaklaşırken yüzeyindeki farklı buz türleri doğrudan gaz haline geçiyor.

Güneşten uzaktayken karbondioksit buzunun buharlaşması güneş yönüne doğru püskürmeler yaratıyor. Ancak güneşe yaklaştığında su buzu baskın hale geliyor ve bu da klasik kuyruğun oluşmasına neden oluyor.

Loeb, Temmuz–Ekim 2025 arasında cismin yaklaşık 2 milyon ton madde kaybettiğini, bunun da toplam kütlesinin yalnızca çok küçük bir kısmı olduğunu, “Bu, 5 kilometre çapındaki bir cismin yüzeyinden yalnızca birkaç santimetrelik bir tabakanın sıyrılmasına eşdeğer" sözleriyle ifade etti.

Ancak Loeb’e göre, eğer 3I/ATLAS doğal bir cisim değilse, gözlemlenen bu ters dönüş farklı bir anlam taşıyabilir. Loeb’ün ekibinden Adam Hibberd, “Eğer bu bir uzay aracı olsaydı, anti-kuyruktan normale geçiş tam olarak bir yavaşlama manevrasını temsil ederdi” dedi.

"GÜNEŞE EN YAKIN GEÇİŞTE SONDALAR BIRAKABİLİR"

Prof. Loeb, 24 Ekim’de güneşin arkasına geçecek olan cismin bu dönemde “teknolojik bir eylem” gerçekleştirebileceğini öne sürdü. Loeb, güneşe en yakın noktada yapılan manevraların Oberth etkisi sayesinde maksimum hız değişimi sağlayabileceğini hatırlatarak, “Eğer 3I/ATLAS dev bir ana gemiyse, güneşe en yakın geçişte küçük sondalar bırakabilir” dedi.

NASA DOĞAL OLDUĞUNU SAVUNUYOR

NASA ve birçok bilim insanı ise 3I/ATLAS’ın yalnızca doğal bir kuyruklu yıldız olduğunu vurguluyor. Ancak cismin “anti-kuyruk”, aşırı renk değişimleri ve dev gaz bulutu gibi alışılmadık özellikleri, tartışmaların sürmesine neden oluyor.

3I/ATLAS, 1 Aralık 2025 civarında güneşe en yakın konumuna (yaklaşık 203 milyon km) ulaşacak. Loeb’e göre, o dönemde yapılacak gözlemler cismin gerçek doğasına dair en net ipuçlarını verecek. Loeb, “Yaklaşık 33 gigawatt güneş enerjisine maruz kalacağı bu süreçte gözlemler, onun gerçekten doğal mı yoksa yapay mı olduğunu gösterecek.” sözleriyle düşüncelerine açıklık getirdi.

Kaynak: Kanal 6 Haber Merkezi