Küresel piyasalarda ABD dolarının değer kaybetmesi ve bitmek bilmeyen jeopolitik belirsizlikler, yatırımcıları güvenli limanlara yönlendirmeye devam ediyor. Bu rüzgarı arkasına alan değerli metaller, tarihsel zirvelerini yenileyerek piyasaların odak noktası haline geldi. Özellikle gümüş, sanayi talebi ve arz sıkıntılarıyla desteklenen devasa bir yükseliş grafiği çizerken; altın, merkez bankalarının alımları ve makroekonomik beklentilerle güçlü duruşunu koruyor.
GÜMÜŞTE TARİHİ EŞİK AŞILDI: 70 DOLARIN ÜZERİ GÖRÜLDÜ
Gümüş piyasası, ABD’nin üçüncü çeyrek büyüme verileri öncesinde başladığı yükseliş hareketini, verilerin açıklanmasının ardından ivmelendirerek ilk kez 70 dolar seviyesinin üzerine taşıdı. Gün içinde 70,67 doları test eden spot gümüş, şu sıralarda bir önceki güne göre yüzde 2,15 artışla 70,35 dolar seviyelerinden işlem görüyor. Yıl başından bu yana yüzde 144 gibi olağanüstü bir getiri sağlayan gümüş, sadece bir yatırım aracı olarak değil, aynı zamanda kronikleşen arz açıkları ve artan sanayi talebiyle de piyasada fark yaratıyor. Pepperstone araştırma stratejisti Ahmad Assiri, gümüşün altınla benzer makroekonomik faktörlere tepki verdiğini ancak arz-talep dengesindeki yapısal sıkılığın gümüşteki fiyat hareketlerini çok daha sert ve güçlü kıldığını vurguluyor.
ALTINDA KAR REALİZASYONU ETKİSİNE RAĞMEN GÜÇLÜ SEYİR
Altın fiyatları, ABD büyüme verisi öncesinde ulaştığı 4497,26 dolar seviyesinden, verinin ardından gelen kâr satışlarıyla birlikte 4474,44 dolara hafif bir gerileme kaydetti. Bu geri çekilmeye rağmen spot altın, düne göre yüzde 0,8 artıda kalarak yatırımcısını memnun etmeye devam ediyor. Analistler, altındaki bu geri çekilmeyi rallinin ardından gelen doğal bir soluklanma olarak değerlendiriyor. Jeopolitik risklerin sönümlenmemesi ve merkez bankalarının rezerv biriktirme iştahı, altın fiyatları için en büyük destek mekanizması olmayı sürdürüyor.
UZMANLARIN GÖZÜ DOLARIN GELECEĞİNDE VE FED'DE
Değerli metallerdeki bu yükseliş dalgasını yorumlayan Swissquote analisti Carlo Alberto De Casa, temel itici gücün ABD dolarına olan güven kaybı olduğunu belirtiyor. De Casa'ya göre, Fed’den beklenen güvercin adımlar, doların küresel ölçekte zayıflamasına neden olurken; jeopolitik risklerin yarattığı tedirginlik altını vazgeçilmez bir sığınak haline getiriyor. Merkez bankalarının devam eden alımları da eklenince, altın ve gümüşün önümüzdeki dönemde de yatırımcı portföylerinde ağırlığını koruması bekleniyor.
BAKIRDA 12 BİN DOLAR BARAJI İLK KEZ GEÇİLDİ
Endüstriyel üretimin ana göstergelerinden biri olan bakır fiyatları, küresel arzda yaşanan kesintiler ve ticaret savaşlarına yönelik endişelerin etkisiyle tarihi zirvesini yeniledi. Londra Metal Borsası'nda (LME) bakırın ton fiyatı yüzde 0,9 artarak 12.031,50 dolara çıktı ve böylece tarihte ilk kez 12 bin dolar seviyesinin üzerine yükselmiş oldu. Bakır, günün ilerleyen saatlerinde de yüzde 0,85 primle 12.026,50 dolar/ton seviyesinde güçlü duruşunu korudu. Yıl başından bu yana yaklaşık yüzde 37 artış gösteren bakır, 2009'dan bu yana kaydedilen en güçlü yıllık performansını sergiliyor. Piyasa analistleri, 2025 yılında büyük ölçekli madenlerde karşılaşılan ciddi operasyonel sorunların üretimi sekteye uğratarak küresel piyasada belirgin bir arz açığı yarattığına dikkat çekiyor.
TRUMP VE GÜMRÜK TARİFELERİ BELİRSİZLİĞİ TETİKLİYOR
Bakır fiyatlarındaki rekor yükselişte, madenlerdeki üretim aksamalarının yanı sıra siyasi gelişmeler de belirleyici rol oynuyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük tarifeleri gündemiyle bağlantılı ticari belirsizlikler, tedarik zincirinde yeni aksaklıklar yaşanabileceği korkusunu tetikleyerek fiyatları yukarı çekiyor. Ticari korumacılık endişeleri, sanayicilerin ve yatırımcıların bakıra olan talebini artırırken, küresel arzın bu talebi karşılamakta zorlanması fiyatlardaki ralliyi destekliyor.