SON DAKİKA
Hava Durumu

#Çin

Kanal 6 Haber - Çin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çin haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çin’in Tayvan stratejisi: Feribot filosunda seferberlik Haber

Çin’in Tayvan stratejisi: Feribot filosunda seferberlik

ABD Savunma İstihbarat Ajansı’nın (DIA) hazırladığı gizli rapora göre, Çin, Tayvan’ı işgal hazırlıkları kapsamında ticari feribot filosunu hızlı bir şekilde büyüteceği bilgisine ulaşıldı. Raporda, bu genişlemenin olası amfibi harekatlara zemin hazırladığı belirtiliyor. Avustralya Yayın Kuruluşu (ABC), Pentagon için hazırlanan rapora ulaşarak, Çin’in ticari feribotlarını tank taşımak ve amfibi operasyonlarda kullanmak üzere modifiye ettiğine dikkat çekti. ABD, bu feribotları olası çatışma durumunda askeri hedefler olarak değerlendiriyor. Ayrıca raporda, Çin’in yeni tip çıkarma gemileriyle feribotları tatbikatlarda entegre şekilde kullandığı vurgulandı. 2022 yılında Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun (PLA) katıldığı tatbikatlarda, ABD liderliğindeki Beş Göz (Five Eyes) ittifakının yaklaşık 30 Çin ticari feribotunu izlediği kaydedildi. Uydu görüntüleriyle desteklenen raporda, Çin’in üç farklı sınıfta yeni çıkarma gemileri geliştirdiği tespit edildi. Bu gemilerin uzunlukları 110 ila 185 metre arasında değişirken, feribotların da bu çıkarma gemilerinin yanına demirlediği gözlemlendi. ABD merkezli düşünce kuruluşu Yeni Amerikan Güvenlik Merkezi (CNAS) araştırmacısı Thomas Shugart, çıkarma gemileriyle feribotların “birbirine uyumlu setler” şeklinde yapılandırıldığını belirtti. Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS) ise Çin’in 2026 yılı sonuna kadar 76 büyük feribot inşa etmeyi planladığını açıkladı. ABD Deniz Harp Okulu yetkilileri de çıkarma gemilerinin özellikle Çin’in Ro-Ro (roll-on/roll-off) tipi feribotlarıyla uyumlu olacak şekilde tasarlandığını, kapı yerleşimleri ve uzunluklarının buna göre ayarlandığını ifade etti. Ro-Ro tipi feribotlar, yüzlerce yolcu ve araç taşıma kapasitesine sahip ticari kargo gemileri olup, araçların doğrudan rampalardan gemiye girip çıkmasına olanak sağlıyor. Çin, bu tür feribotları askeri amaçla ilk kez 2019 yılında, “Bang Chui Dao” adlı 15 bin tonluk gemiyle amfibi çıkarma tatbikatlarında kullanmıştı. Beş Göz (Five Eyes) ittifakı, 1946 yılında ABD ve İngiltere arasında başlayan ve Kanada, Avustralya ile Yeni Zelanda’nın katılımıyla genişleyen UKUSA anlaşmasına dayanıyor. Bu elektronik istihbarat ittifakı, Çin’in askeri faaliyetlerini yakından takip ediyor.

Güney Kore'den Trump'a: "Barış elçisi olun" Haber

Güney Kore'den Trump'a: "Barış elçisi olun"

Güney Kore hükümet yetkilisi Cho Hyun, The Associated Press’e yaptığı açıklamada, Başkan Lee’nin ABD Başkanı Donald Trump’tan “barış elçisi” rolü üstlenmesini ve liderlik vasıflarını kullanarak Kuzey Kore ile askeri gerilimi azaltmak için müzakerelere ikna etmesini talep ettiğini açıkladı. Cho, Trump’ın bu isteği memnuniyetle karşıladığını ve Kuzey Kore ile yeniden ilişki kurmaya istekli olduğunu belirtti. ASKERİ GERİLİM VE NÜKLEER TEHDİT ENDİŞESİ Cho, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası dünyanın daha istikrarsız hâle geldiğine işaret ederek, “Bu nedenle, Kore Yarımadası’nda olası herhangi bir askeri çatışmadan eşit derecede endişe duyuyoruz. Bu yüzden, askeri gerilimi azaltmak için Kuzey Kore ile diyalog kurmaya mecburuz ve en azından bir acil hat kurmak istiyoruz” dedi. Kore Yarımadası’nın nükleer silahlardan arındırılmasının zorunlu olduğunu vurgulayan Cho, bunun ordular arasında acil hat kurulmasını, askeri gerilimin azaltılmasını ve taraflar arasında güven inşa edilmesini gerektirdiğini belirtti. ÇİN İLE İLİŞKİLER VE EGEMENLİK UYARISI Cho, hükümetin Çin ile de ilişki kurmak istediğini ve Dışişleri Bakanı Wang Yi ile yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi. Ancak Çin’in Sarı Deniz’de Güney Kore’nin egemenliğini ihlal eden yapı kurduğunu belirten Cho, “Bu yüzden bunun kaldırılması gerektiğini açıkça belirttik. Aksi takdirde uygun önlemleri almayı düşüneceğiz” ifadelerini kullandı.

Çin'den Kanada'ya ticaret gerilimine son verme çağrısı Haber

Çin'den Kanada'ya ticaret gerilimine son verme çağrısı

Çin Devlet Konseyinden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Li Çiang, ABD'nin New York kentindeki 80. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu görüşmeleri marjında Kanada Başbakanı Mark Carney ile görüştü. Li, görüşmede Kanada ile ticari gerilimlerin düşürülmesini ve ikili ilişkilerin pratik ve yapıcı bir şekilde istikrara kavuşturulmasını dilediklerini belirterek "Umarız Kanada, Çin'e dair doğru bir algıyı benimser ve iki ülke, birinin temel çıkarlarına ve kaygılarına saygı duyarak işbirliğini geliştirecek siyasi temeli güçlendirir." dedi. Washington yönetiminin tarife politikalarını üstü örtülü eleştiren Li, uluslararası toplumun, tek taraflılığın ve korumacılığın yükselişinin ve ticaret kısıtlamalarındaki artışın ortaya çıkardığı zorluklara ve risklere birlikte yanıt vermek üzere dayanışmayı güçlendirmesi gerektiği mesajını verdi. ÇELİK SEKTÖRÜNDEKİ TARİFELERİN SEBEPLERİNİ AÇIKÇA TARTIŞTIK Kanada Başbakanı Carney de görüşmenin ardından uluslararası basına yaptığı açıklamalarda, Başbakan Li ile "yapıcı tartışmalar" yürüttüklerini belirtti. Kanada'nın, daha önce ABD'nin Çin'den ithal çelik ürünlerine ve elektrikli araçlara uyguladığı tarifeleri izleyerek aynı oranda tarifeler uygulamasına ilişkin soruya Carney, "ABD ile tarifeler konusunda aynı doğrultuda attığımız bazı adımlar oldu. Burada özellikle çelik sektörüne dikkati çekmek gerekir, burada benimsediğimiz yaklaşım açık, Başbakanla (Li) ve Çinli muhataplarımızla bu konuyu ve sebeplerini tartıştık." yanıtını verdi. Carney, görüşmede ayrıca tarım ve deniz ürünleri ile elektrikli araçları ele aldıklarını kaydetti. ÇİN İLE KANADA ARASINDAKİ TİCARİ GERİLİMLER Kanada'da Başbakan Justin Trudeau başkanlığındaki hükümet, 2024'te, ABD'de dönemin Başkanı Joe Biden hükümetinin bu konuda attığı adımı izleyerek Çin'den ithal elektrikli araçlara yüzde 100, alüminyum ile çelik ürünlerine ise yüzde 25 gümrük vergisi getirmişti. Çin, söz konusu tarife artışlarının Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına aykırı olduğunu savunarak Kanada aleyhine şikayet başvurusunda bulunmuş, ayrıca Kanada'ya karşı "ayrımcılık" soruşturması başlatmıştı. İlk kez gümrük tarifelerinin artırılması nedeniyle bir ülke hakkında "ayrımcılık" gerekçesiyle soruşturma başlatan Pekin yönetimi, ayrıca Kanada'dan ithal kolza yağı, yağ küspesi ve fıstık ürünlerine ek yüzde 100, deniz ürünleri ve domuz etine ise ek yüzde 25 gümrük vergisi getirerek karşılık vermişti. ABD'nin en büyük ticaret ortakları arasında yer alan Çin ve Kanada, Meksika ile birlikte Trump'ın tarife artışlarında ilk hedef aldığı ülkeler olmuştu. Her iki ülke de halen Washington yönetimiyle tarife müzakerelerini sürdürürken ABD ile yaşadıkları gerilim, kendi aralarındaki ticaret sorunlarının çözümünü için inisiyatif yaratıyor.

Tayfun Tayvan'ı yıktı geçti: Asya alarmda Haber

Tayfun Tayvan'ı yıktı geçti: Asya alarmda

Tayvan’ı vuran Süper Tayfun Ragasa, Ada’nın doğusundaki Hualien iline bağlı Gangfu kasabasında yıkıcı sel ve taşkınlara yol açtı. Tayvan Ajansı CNA’nın haberine göre, Matai’an Set Gölü’nün aşırı yağış nedeniyle taşması sonucu yerleşim yerleri sular altında kaldı. CAN KAYBI VE KAYIPLAR Yerel afet birimleri, selde 14 kişinin hayatını kaybettiğini, 18 kişinin yaralandığını ve 124 kişinin ise kayıp olduğunu açıkladı. Ölenlerin çoğu evlerini zamanında tahliye edemeyen yaşlılardan oluşuyor. BİNLERCE KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ Sel nedeniyle kasabalarda su seviyesi evlerin birinci katlarına kadar yükselirken, caddeler çamur ve balçıkla kaplandı. Sel, kasabanın tren istasyonunu kullanılamaz hale getirirken, Matai’an Deresi üzerindeki kara yolu köprüsünü yıktı. Afet kurtarma ekipleri, Gangfu, Fenglin ve Wanrong kasabalarındaki 3 binden fazla kişiyi güvenli bölgelere tahliye etti. HONG KONG VE GÜNEY ÇİN ALARMDA Ragasa, Çin’in güney kıyılarına yaklaşırken Hong Kong ve Guangdong’da en üst düzey alarm ilan edildi. Hong Kong Gözlemevi, tayfunun şehir yakınlarından geçeceğini bildirerek fırtına uyarısını en yüksek seviyeye yükseltti. Şehirde okullar tatil edildi, 600 uçak seferi iptal edildi ve bazı tren seferleri durduruldu. ÇİN ANA KARASINDA ÖNLEMLER Guangdong eyaletinde 1. seviye alarm verildi, 371 binden fazla kişi tahliye edildi ve 23 gemi ile 38 bin kurtarma görevlisi hazır bekletiliyor. 10 şehirde okullar, işyerleri ve toplu taşıma sistemleri kapatıldı. SÜPER TAYFUNUN ROTASI Batı Pasifik’te 16 Eylül’de tropik fırtına olarak başlayan Ragasa, Filipinler ve Tayvan’ı etkiledikten sonra Çin’in güney kıyılarına ulaşacak ve Vietnam’ın kuzeyine doğru ilerlemesi bekleniyor. Saatte 260 kilometre hızla esen rüzgarları taşıyan tayfun, bölgedeki halk için ciddi risk oluşturuyor.

Trump 100 bin dolara çıkarmıştı! H-1B vizesi kimleri etkileyecek? Haber

Trump 100 bin dolara çıkarmıştı! H-1B vizesi kimleri etkileyecek?

ABD Başkanı Donald Trump'ın yüksek vasıflı işçilerin ülkede çalışmasına olanak sağlayan "H-1B" vize ücretini 100 bin dolara çıkarmasının, teknoloji başta olmak üzere birçok sektörde yabancı yeteneklere erişimi zorlaştırarak iş gücü piyasasını zayıflatabileceğinden ve inovasyonu yavaşlatarak ekonomiye zarar verebileceğinden endişe ediliyor. Katı sınır ve göçmenlik politikalarını hayata geçiren Trump, 19 Eylül'de yabancı çalışanlar ve işverenleri tedirgin eden bir kararnameye imza attı. Söz konusu kararnameyle Trump, yüksek vasıflı işçilerin ülkede çalışmasını sağlamak için tasarlanan ve "H-1B" olarak bilinen çalışma vizesi programında şirketlerin ödeyeceği ücreti 100 bin dolara çıkardı. Beyaz Saray tarafından paylaşılan kararnamede, "H-1B" vize programının ABD'ye yüksek vasıflı işçilerin getirilmesi için tasarlandığı ancak programın son yıllarda kötüye kullanıldığı aktarıldı. Bunun ABD ekonomisini ve ulusal güvenliğini olumsuz etkilediği vurgulanan kararnamede, yalnızca gerçekten yüksek vasıflı işçilerin getirilmesini sağlamak amacıyla "H-1B" vize başvurularında 100 bin dolarlık ücret alınacağı kaydedildi. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt de 100 bin dolara çıkarılan "H-1B" çalışma vizesi için yapılacak ödemenin tek seferlik olacağını ve vizeye halihazırda sahip olanların yenileme işlemlerinde alınmayacağını bildirdi. Ayrıca Beyaz Saray yetkilileri doktorların bu ücretten muaf tutulabileceğinin de sinyalini verdi. "H-1B" VİZESİ HAKKINDA Yabancı işçiler, özellikle bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında ABD iş gücü piyasasında kritik bir ihtiyacı karşılıyor. AA muhabirinin ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS) ve Amerikan Göçmenlik Konseyi verilerinden derlediği bilgilere göre, ABD'deki işverenler yüksek vasıflı yabancı personelleri istihdam etmek için "H-1B" vize programından yararlanıyor. Bu program, ABD'deki şirketlerin ve diğer işverenlerin, yüksek düzeyde uzmanlaşmış bir bilgi birikiminin teorik ve pratik uygulamasını gerektiren mesleklerde yüksek eğitimli yabancı işçileri geçici olarak istihdam etmesine olanak tanıyor. Program, mimarlık, mühendislik, matematik, fizik, sosyal bilimler, tıp ve sağlık, eğitim, muhasebe, hukuk, teoloji ve sanat gibi uzmanlık gerektiren meslekleri kapsıyor. İlk olarak 3 yıllık verilen vize maksimum 6 yıla kadar uzatılabiliyor. İşverenlerin, bu vize için USCIS'e başvurmadan önce yabancı çalışanın ABD'li işçilerin ücretlerini ve çalışma koşullarını olumsuz etkilemeyeceğini beyan etmesi gerekiyor. Kayıt sürecinde işveren, her kayıt için ücret ödüyor. Daha önce, vize ücretleri şirketin büyüklüğüne bağlı olarak başvuru başına 2 bin ila 5 bin dolar arasında değişiyordu. Araştırmalar, "H-1B" vizesiyle çalışanların birçok bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik mesleğinde istihdam boşluklarını doldurduğunu ve iş fırsatlarını artırdığını gösteriyor. ABD'DE YAKLAŞIK 730 BİN "H-1B" VİZESİ SAHİBİNİN BULUNDUĞU TAHMİN EDİLİYOR Kongre, 1990'da oluşturulan "H-1B" vize kategorisinde her yıl verilecek vize sayısına sınırlama getiriyor. Bu kapsamda, güncel olarak yılda 65 bin vize veriliyor, ayrıca ABD'de yüksek lisans veya doktora yapanlara 20 bin ek vize hakkı bulunuyor. 2024 mali yılında, yeni başvurular ve vize yenilemeleri veya uzatmaları dahil olmak üzere yaklaşık 400 bin "H-1B" başvurusu onaylandı. Göçmen hakları savunuculuğu yapan "fwd.us" adlı kuruluşun bu yılın başında paylaştığı bilgilere göre, ABD'de yaklaşık 730 bin "H-1B" vizesi sahibinin bulunduğu tahmin ediliyor. Hindistan ve Çin vatandaşları, en çok "H-1B" vizesi alanlar arasında ilk sırada yer alıyor. Bu ülkeleri Filipinler, Kanada ve Güney Kore takip ediyor. Bu çalışanların büyük bölümü teknoloji şirketlerinde görev yapıyor. Sektörel dağılıma bakıldığında, profesyonel, bilimsel ve teknik hizmetler alanı ilk sırada yer alıyor. Bunun ardından bilgi teknolojileri, üretim, finans ve eğitim hizmetleri sektörleri geliyor. Özellikle bilgisayar ve yazılım mühendisliği pozisyonları, "H-1B" vizeleriyle doldurulan işlerin önemli kısmını oluşturuyor. "H-1B" VİZESİYLE EN FAZLA ÇALIŞAN İSTİHDAM EDEN ŞİRKETLER ABD'li teknoloji devleri "H-1B" vize programından en yoğun şekilde faydalanan şirketler arasında öne çıkıyor. E-ticaret şirketi Amazon, "H-1B" vizesi sahibi 10 bin 44 çalışanla listenin en başında yer alıyor. Amazon'u 5 bin 505 çalışanla Tata Consultancy Services, 5 bin 189 çalışanla Microsoft, 5 bin 123 çalışanla Meta, 4 bin 202 çalışanla Apple ve 4 bin 181 çalışanla Google takip ediyor. Ayrıca Cognizant, JPMorgan Chase, Walmart ve Deloitte da binlerce "H-1B" vizeli çalışanı istihdam eden şirketler arasında bulunuyor. YABANCI YETENEKLERİN KAYBI İŞ GÜCÜ PİYASASINI ZAYIFLATMA RİSKİ TAŞIYOR Elon Musk gibi teknoloji liderleri "H-1B" programını güçlü bir şekilde desteklerken, diğer Cumhuriyetçiler ABD çalışanları için etkisini sorguluyor. Trump'ın 100 bin dolarlık "H-1B" vize ücreti kararının ABD ekonomisi için ciddi sonuçlar doğurabileceğinden endişe duyuluyor. Vize ücretindeki kayda değer artışın, şirketlerin yabancı personel istihdam etme konusunda daha seçici davranmasına yol açabileceği belirtiliyor. Bu durumun şirketlerin yüksek vasıflara sahip yabancı çalışanlara erişimini zorlaştıracağı, bunun da inovasyon süreçlerini yavaşlatabileceği kaydediliyor. Vize ücretindeki artışın şirketlerin maliyetini artıracağı, bunun bazı firmaları faaliyetlerini ABD dışına taşımaya yöneltebileceği belirtiliyor. "H-1B" programındaki değişikliğin bazı ABD'li işçilere fayda sağlayabileceği, ancak yabancı yeteneklerin kaybının iş gücü piyasasını zayıflatabileceği uyarısında bulunuluyor.

Asya'da süper tayfun alarmı Haber

Asya'da süper tayfun alarmı

Pasifik Okyanusu’nda yılın ilk süper tayfunu olarak kayıtlara geçen Ragasa, Filipinler, Tayvan ve Hong Kong’da alarma neden oldu. 16 Eylül’de tropik fırtına olarak ortaya çıkan Ragasa, hızla güçlenerek süper tayfuna dönüştü ve saatte 260 kilometreyi bulan rüzgarlar üretti. Filipinler, Tayvan ve Hong Kong’da yetkililer fırtına, sel ve toprak kayması uyarısı yaparken, bölge halkı tedbir almaya başladı. TAHLİLYELER BAŞLADI Filipinler İçişleri Bakanı Jonvic Remulla, Cagayan, Isabella, Ilocos ve Batanes illerinde risk altındaki bölgelerde yaşayan vatandaşların tahliyesine başlandığını açıkladı. Yetkililer, tahliyelerin güvenli bir şekilde sürdürülmesi için bölgeye ek güvenlik ve lojistik ekipleri gönderdi. Tayvan’da Merkezi Meteoroloji İdaresi (CWA), doğu kıyısındaki Hualien ilinde sel riski bulunan yaklaşık 300 kişinin güvenli bölgelere tahliye edildiğini duyurdu. Tayvan genelinde yetkililer, tayfun nedeniyle oluşabilecek taşkın, toprak kayması ve elektrik kesintilerine karşı hazırlık yapılmasını istedi. Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde Fırtına Gözlemevi, Ragasa için en yüksek düzey olan 1 no’lu tayfun alarmı ilan etti. Yetkililer, şehirdeki açık hava etkinliklerinin iptal edildiğini ve okullarda eğitim ile ilgili kararların yakında açıklanacağını bildirdi. RAGASA’NIN HAREKETİ VE BEKLENEN ETKİLERİ Meteoroloji yetkilileri, süper tayfunun Filipinler’in kuzeyini ve Tayvan’ın güneyini etkiledikten sonra Bashi Kanalı üzerinden batıya doğru ilerleyerek Çin’in güney kıyılarına ve Vietnam’ın kuzey bölgelerine ulaşmasının beklendiğini açıkladı. Ragasa’nın bu bölgelerde de şiddetli rüzgarlar, aşırı yağış ve sel riskini artırabileceği belirtildi. Yetkililer, bölge halkını dikkatli olmaları, erken tahliye ve acil durum önlemlerine uymaları konusunda uyardı. Ayrıca, taşkın ve toprak kayması riski yüksek bölgelerde yaşayanların elektrikli cihazlar ve su taşkınlarına karşı önlem alması tavsiye edildi.

Trump açıkladı: TikTok'u satın alacak Amerikalı şirketler belli oldu Haber

Trump açıkladı: TikTok'u satın alacak Amerikalı şirketler belli oldu

ABD Başkanı Donald Trump, veri güvenliği endişeleri nedeniyle devredilmesi veya kapatılması gündemde olan sosyal medya platformu TikTok'u devralması planlanan Amerikan konsorsiyumunda yer alacak ortakları açıkladı. Trump, dün Fox News televizyonunda katıldığı yayında, ABD'li veri tabanı yazılımı şirketi Oracle'ın kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Larry Ellison, bilgisayar donanımları ve teknoloji altyapısı üreticisi Dell'in kurucusu ve CEO'su Michael Dell, medya grubu News Corp'un kurucusu ve onursal Yönetim Kurulu Başkanı Rupert Murdoch ile ondan sonra grubun yönetimini üstlenen oğlu Lachlan Murdoch'ın, TikTok'u devralması planlanan konsorsiyumda yer alacağını bildirdi. ABD Başkanı, "Onlar (olası ortaklar) iyi bilinen insanlar. Larry Ellison onlardan biri. O katılacak. Harika bir adam. Michael Dell katılacak. Bunu size söylemeyi istemezdim ama Lachlan adında bir adam da var. Ve Rupert Murdoch da muhtemelen grupta yer alacak." ifadelerini kullandı. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt de Fox News'a yaptığı açıklamada, ABD kullanıcılarının veri güvenliğini Oracle'ın öncülük edeceği 7 kişilik bir kurulun denetleyeceğini, kurulda 6 kişinin ABD'li olacağını belirtti. Sözcü Leavitt, platformun algoritmasının da Amerikan kontrolünde olacağını kaydetti. TİKTOK SORUNU ABD Temsilciler Meclisi, 13 Mart 2024'te yaptığı oylamada, "Amerikalıları Yabancı Düşmanlarca Kontrol Edilen Uygulamalardan Koruma Yasası" başlıklı tasarıyı büyük çoğunlukla kabul etmişti. ABD Senatosu'ndan da geçen tasarı 24 Nisan 2024'te dönemin ABD Başkanı Joe Biden'ın imzasıyla yürürlüğe girmişti. "Ulusal güvenlik tehdidi oluşturduğu" gerekçesiyle TikTok'un yasaklanmasının önünü açan yasa, ana ortak konumundaki ByteDance firmasının, şirketin varlıklarının yüzde 80'ini ABD'li ortaklara devretmediği takdirde ABD'de yasaklanmasını öngörüyor. ABD Kongresinin, ByteDance'in 19 Ocak 2025'e kadar hisseleri devretmemesi halinde uygulamanın tüm ülkede yasaklanmasına yönelik kararı, ABD Yüksek Mahkemesi tarafından da onanmış, ancak 20 Ocak'ta göreve başlayan yeni Başkan Donald Trump, son tarihin süresini, sonuncusu 17 Eylül 2025'te olmak üzere, başkanlık kararnameleriyle 4 kez uzatmıştı. TRUMP VE Şİ, ŞİRKETİN DURUMUNU ELE ALMIŞTI ABD Başkanı Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 19 Eylül'de yaptıkları telefon görüşmesinde TikTok’un durumunu ele almıştı. Trump görüşmenin ardından ABD merkezli sosyal medya platformu Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, Çin lideri ile aralarında TikTok'un devrinin de olduğu konularda verimli bir görüşme yaptıklarını duyururken anlaşmaya onayı için Şi'ye teşekkür etmişti. ABD Başkanı, daha sonra Oval Ofis'te düzenlediği basın toplantısında da "Devlet Başkanı Şi ile harika bir görüşme yaptık ve TikTok anlaşmasını onayladık, şu anda süreç devam ediyor. Harika yatırımcılarımız var. Bu anlaşmanın tamamlanmasını sabırsızlıkla bekliyoruz." ifadelerini kullanmıştı. TikTok'u satın alacak kişilerin ve şirketlerin Amerikalı olduğunu ve kontrolün tamamen kendilerinde olacağını dile getiren Trump, "Anlaşmayı imzalamamız gerekiyor, sanırım bu bir formalite olabilir." yorumunu yapmıştı. Öte yandan Çin tarafının görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, anlaşmanın onaylanıp onaylanmadığına dair bir bilgi paylaşılmamıştı. Açıklamada, Devlet Başkanı Şi'nin, "Çin hükümeti, söz konusu şirketin (ByteDance) isteklerine saygı duyuyor. Çin yasalarına ve düzenlemelerine uygun, her iki tarafın çıkarlarını dengeleyen bir çözüm için piyasa kurallarına uyum doğrultusunda verimli ticari müzakereler yürütüldüğünü görmekten memnuniyet duyarız." ifadelerine yer verilmişti.

Çin’de yeni salgın alarmı Haber

Çin’de yeni salgın alarmı

Çin’in güneyinde yer alan Guangdong eyaletine bağlı Ciangmın şehri, sivrisinekler aracılığıyla bulaşan Chikungunya ateşi salgınıyla karşı karşıya. Şehir yönetimi, artan vaka sayıları üzerine 3. seviye “halk sağlığı acil durumu” ilan etti. VAKA SAYISI HIZLA ARTIYOR Resmi haber ajansı Xinhua’nın aktardığına göre, 19 Eylül itibarıyla şehirde 1714 vaka tespit edildi. Yetkililer, vakaların şu an için büyük ölçüde hafif seyirli olduğunu ve herhangi bir can kaybı ya da ağır hastanın bulunmadığını duyurdu. HASTALIĞIN BELİRTİLERİ Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Chikungunya’nın; yüksek ateş, şiddetli eklem ve kas ağrıları, baş ağrısı, mide bulantısı ve cilt döküntüleri gibi semptomlarla ortaya çıktığını belirtiyor. Virüs; Asya, Afrika, Avrupa ve Amerika kıtalarında salgınlara yol açabilecek potansiyele sahip. DAHA ÖNCE DE GÖRÜLMÜŞTÜ Guangdong eyaleti, sivrisinek kaynaklı hastalıkların sıkça görüldüğü bölgelerden biri. Son olarak Ağustos ayında Foşan şehrinde günlük vaka sayısı 600’e kadar çıkmış, kısa sürede binlerce kişiye bulaşmıştı. Uzmanlar, yaz mevsimiyle birlikte sivrisinek popülasyonunun hızla arttığını ve bu durumun salgının yayılımını kolaylaştırdığını ifade ediyor. TÜRKİYE İÇİN DE UYARI NİTELİĞİNDE Uzmanlar, tropikal kökenli sivrisineklerin küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle giderek kuzeye doğru yayıldığına dikkat çekiyor. Türkiye’de son yıllarda “Aedes” türü sivrisineklerin görülmesi, Chikungunya ve Zika gibi virüslerin gelecekte ülkeye de taşınabileceği endişesini artırıyor. Özellikle İstanbul, İzmir ve Adana gibi büyük şehirlerde yaz aylarında artan sivrisinek yoğunluğu, benzer salgınların kapıda olabileceğini gösteriyor. YETKİLİLERDEN UYARI Türkiye’deki sağlık otoriteleri de vatandaşlara sık sık sivrisineklerle mücadele çağrısı yapıyor. Durgun su birikintilerinin ortadan kaldırılması, kişisel korunma önlemlerinin artırılması ve şehirlerde düzenli ilaçlama çalışmaları bu kapsamda öne çıkan tedbirler arasında.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.