SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ekrem Imamoğlu

Kanal 6 Haber - Ekrem Imamoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekrem Imamoğlu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İmamoğlu, "Bilirkişi" davası 12 Aralık'a ertelendi Haber

İmamoğlu, "Bilirkişi" davası 12 Aralık'a ertelendi

Tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “bilirkişi ve tanığı etkilemeye teşebbüs” ile “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” iddialarıyla bugün hakim karşısına çıkacak. İmamoğlu dosya kapsamında bugün ilk kez savunma yaptı. Duruşma 12 Aralık 2025 tarihine ertelendi. Tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmadan önce bilirkişi S.B. hakkında düzenlediği 'Turpun büyüğü' isimli basın toplantısında sarfettiği sözler ve bilirkişinin ismini söylemesi nedeniyle açılan davada bugün hakim karşısına çıkacak. İLK DURUŞMAYA KATILMAMIŞTI İmamoğlu, 12 Haziran'da yapılan ilk duruşmada tepki göstermiş ve katılmamıştı. Bugünkü duruşmada İmamoğlu ilk kez savunma yapacak. Duruşmaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tedbiren görevden alınan İstanbul CHP İl Başkanı Özgür Çelik ve İmamoğlu'nun ailesi de katıldı. Ayrıca birçok avukat ve vatandaş da izleyici olarak salonda yer aldı. “ADALET MÜCADELESİ VERİYORUZ” İmamoğlu, davanın sadece kendi şahsıyla ilgili olmadığını, demokrasi ve bağımsız yargı mücadelesinin parçası olduğunu söyledi: İmamoğlu mahkemedeki savunmasına, ""Okul açtım, öğretmen yoktu, okulun müdürü yoktu. Vali yoktu, kaymakam yoktu. Gelemediler. Cami açtık imam yoktu, imam da gelemedi. Mevlit okuttum bir defa müftü geldi okudu. Adamı sürdüler. Ve karakol açtık polis yoktu biliyor musunuz? Emniyet müdürlüğü kadar büyük karakol açtık, polis gelemedi, polis. Neyse bugün mahkemedeyim, hakim burada. Yargılanmak istiyorum." sözleriyle başladı. "SON PERDE ÇİRKİN DAVASI" İmamoğlu fuar gezisinde yaşadığı diyalogla ilgili açılan dava için şunları söyledi: "Yok efendim savcıya hakaret davası, tehdit davası. Şimdi de bilirkişi. var. Gerçekten yazıklar olsun. Benim değil, bizim değil, araçsallaştırılmış yargının özetleri bu. Bu 'Ekrem korkusu.' Son perde de 'çirkin davası' Bir fuar geziyordum savunma sanayii fuarını, bir siyasetçi sırıtarak bana laf atıyor. Bana 'terörist' muamelesi yapmaya çalışıyor. Ben İBB'de Van'ın belediye başkanını misafir ettiğim için. Ben ne demişim kendisine, 'Sakinleş konuşuruz seninle zamanı gelince. Sen siyaset yapmaya çirkin siyaset yapmaya devam et." demişim. Bu sözlerimle hapisle ve siyasi yasakla yargılanmam isteniyor. Yargımızı çirkin siyasetlerine alet etmenin nasıl bir hata olduğunu anlayacaklar." "BU DAVADA ADİL YARGILAMA YAPACAK MISINIZ, YOKSA BU SORUYU SORMAK DA YARGILAMAYI ETKİLEMEYE TEŞEBBÜS MÜ?" "Bu davada adil yargılama yapacak mısınız yoksa bu soruyu sormak da adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs mü öyle mi yorumlayacaksınız? Ya da ben bu soruyu kime sorayım? Beni bu noktaya getiren süreç sadece bir bireyin adalet arayışı değildir. Bu dava ve niceleri demokrasi, bağımsız yargı ve temel hak ve özgürlükler mücadelesidir. Devletin içinde oluşan partizan bütün örgütlenmelere karşı mücadele vereceğiz. Yargının yaşadığı baskı ortamı, yerleri değiştirilen hakim ve savcılar, ısmarlama davalar ve her davada hep aynı kişiler. Ve bugün ne hazindir ki yargının, siyasetin iktidarın elinde bir sopa haline gelmesi sürecini eleştirdiğimiz için yargılanıyoruz. Zararı yok. Biz milletimiz adına görevimizi yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. " "İFADE ÖZGÜRLÜĞÜMÜ KULLANDIM, BASIN TOPLANTISI YAPTIM" Davaya konu konuşmasıyla ilgili savunma yapan İmamoğlu ifade özgürlüğünü kullandığını belirterek şöyle devam etti: "Ocak 2025'e yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanı AK Parti Genel Başkanı, Beşiktaş ile ilgili yürütülen soruşturmayla ilgili şu açıklamayı yapıyor, partimizi kastederek. 'Onlar da çok iyi biliyor ki daha Turbun büyükleri heybede.' Daha da sonraki zamanlarda az önce de ifade ettiğim gibi 'Ahtapotun kolları' diyerek ve tümüyle herkesi peşinen ilan ederek çok yönlü suç işlemiş yargıya talimat vermeye çalışmıştır. Talimat vermiştir. Demek ki gizli olması gereken savcılık soruşturmalarını biliyor. Sonraki hamlede talimat veriyor. Hatta suçlu ilan ediyor. Aynı anda savcılık aynı anda hakimlik yapıyor. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı'nın ne işi var? Ben de Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı tarafından kamuoyuna yapılan ve ismim verilmese de beni peşinen suçlayan masumiyet karinesinin bütün kurallarını yerle bir eden bu ağır suçlamada on gün sonra yaşadığımız adil yargılama ihlallerini ortaya koydum ve ifade özgürlüğümü kullandım. Basın toplantısı yaptım." DURUŞMA 12 ARALIK'A ERTELENDİ İmamoğlu'nun savunmasının ardından mahkeme ara kararını açıkladı. İmamoğlu'nun bilirkişinin dinlenmesi talebi reddedildi. Mahkeme, İmamoğlu’nun 27 ocaktaki konuşmasının içeriğini talep etti, Duruşma eksik husuların giderilmesi için 12 Aralık'a ertelendi.

Ekrem İmamoğlu The Guardian'a yazdı! Hedefinde Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı Haber

Ekrem İmamoğlu The Guardian'a yazdı! Hedefinde Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı

Ekrem İmamoğlu İngiliz yayın kuruluşu The Guardian’a bir makale yazdı. İmamoğlu konu olan makalesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP'yi hedef aldığını ve silikleştirmeye çalıştığını öne sürdü. "AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NE BAĞLI BİR ÜLKEDE BU DURUM TAM BİR SKANDAL" Ekrem İmamoğlu’nun makalesi şu şekilde: "Geçen yıl İstanbul’da yapılan seçimlerde oyların yüzde 51’ini alarak yeniden belediye başkanı seçildim. Bu, hükümetin desteklediği adayı ikinci kez mağlup edişimdi. İlki 2019’da, sudan gerekçelerle iptal edilen seçimlerin ardından halk sandığa yeniden gidip bize daha büyük bir farkla zafer kazandırdığında yaşanmıştı. Fakat bu yıl, Türkiye’de demokrasi en tehlikeli evresine girdi. Süreç Mart ayında, bir asırlık Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) tarafından cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmemle başladı. Önce üniversite diplomam aniden iptal edildi. Bunun önemi neydi? Çünkü Türkiye Anayasası’na göre cumhurbaşkanlığına aday olabilmek için üniversite diploması gerekir. Kısa bir süre sonra da bana yolsuzluk ve “teröre yardım” suçlamaları yöneltildi. Altı aydır, “isimsiz” tanıkların ifadelerine dayanan siyasi nitelikli bu suçlamalar nedeniyle hapisteyim. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne bağlı bir ülkede bu durum tam bir skandaldır. "ERDOĞAN, BİR KEZ DAHA YARGIYI DEMOKRATİK MUHALEFETE KARŞI SİLAH OLARAK KULLANIYOR" Buna maruz kalan bir tek ben değilim. Türkiye genelinde muhalefet partilerinden bir düzineden fazla seçilmiş belediye başkanı hapiste. Bu sayı her geçen gün artıyor. İstanbul’un ilçelerinin dörtte birinde seçilmiş başkanlar görevden alınarak milyonlarca seçmenin iradesi hiçe sayıldı. Adana ve Antalya’daki belediye başkanlarından İstanbul’daki belediye çalışanlarına kadar baskı her seviyeye ulaştı. Gazeteciler, akademisyenler, iş insanları ve öğrencilerin de içinde olduğu yüzlerce kişi hapiste. Avrupa Konseyi Gençlik Delegesi Enes Hocaoğulları “kamuoyunu yanıltma”ya ilişkin muğlak ifadeler içeren yasalar kapsamında söylediklerinden dolayı gözaltına alındı. Bu durum baskının ne derece ileri gittiğini gösteriyor. Onun serbest bırakılması ise, içeride ve dışarıda yükselen tepkiler sayesinde kazanılmış küçük ama önemli bir demokrasi zaferi oldu. "Seçilmiş liderlerin mahkeme kararlarıyla görevden alınıp yerlerine atanmış vekiller getirilmesi, demokrasiyle bağdaşmaz" Ülkede olanları açıkça ifade edeyim. Sınırsız gücün kibriyle hareket eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir kez daha yargıyı demokratik muhalefete karşı silah olarak kullanıyor. Bu kez, muhaliflerini hapse atıp onların yerine sadık yandaşlarını getiriyor. CHP’yi doğrudan kapatamayan iktidar, bu kez 2023 kurultayını geçersiz kılmaya ve partinin yükselen liderliğini ortadan kaldırmaya yöneldi. Geçtiğimiz günlerde bir mahkeme CHP’nin İstanbul il kongresini iptal ederek il başkanını görevden aldı ve yerine bir kayyum atadı. İktidarın sürüncemede bıraktığı bu dava, muhalefeti zayıflatmayı ve meşru liderliğini ortadan kaldırmayı hedefliyor; bu, siyasal çoğulculuğun fiilen ortadan kaldırılmasında bir dönüm noktasıdır. Seçilmiş liderlerin mahkeme kararlarıyla görevden alınıp yerlerine atanmış vekiller getirilmesi, demokrasiyle bağdaşmaz. "ERDOĞAN, ŞİMDİ DE İÇİ BOŞ, UYSAL BİR MUHALEFET YARATMAK İSTİYOR" Cumhuriyet’in kurumlarını boşaltarak kişisel bir otoriter rejim inşa eden Erdoğan, şimdi de içi boş, uysal bir muhalefet yaratmak istiyor. Kuralları kendi çıkarına göre yeniden yazıyor; gerçek muhalefet yapacak hiçbir rakibin ayakta kalmamasına uğraşıyor; iktidarını Mısır’ın Mübarek’i ya da Suriye’nin Esad’ları gibi ömür boyu güvenceye almak istiyor. Bunlar kasıtlı yöntemler ve demokratlar birlikte direnmezse yarın başka ülkelerde de uygulanabilir. Erdoğan’ın giderek artan baskıcı yöntemleri, halk desteğinin eridiğini ve iktidarı korumak için çaresizce çabaladığını açıkça ortaya koyuyor. Sandıkta yeni bir yenilgiden kaçmak için kuralları yeniden yazıyor; karalama kampanyalarına, uydurma yolsuzluk suçlamalarına, muhalefeti parçalama girişimlerine ve bitmeyen “terörist” damgasına sarılıyor. Ancak bu güç gösterileri meşruiyetini daha da aşındırıyor; onu giderek dar bir azınlığa ve devletin imkânlarına bağımlı hale getiriyor. "SOKAKLARDA PROTESTOLAR YÜKSELİYOR" Türkiye halkı artık bu yöntemlere aldanmıyor. Sokaklarda protestolar yükseliyor, kamuoyu yoklamaları CHP’yi ülkenin önde gelen partisi olarak gösteriyor. 19 Mart’tan, yani tutuklandığım günden bu yana, milyonlarca yurttaş Erdoğan’ın kalesi sayılan kentlerde bile tüm risk ve tehditlere rağmen barışçıl protestolara katılıyor, adalet ve değişim talep ediyor. Bu direniş, Türkiye’nin 150 yıllık demokrasi geleneğini yansıtıyor. Ancak artık tek başına direniş yeterli değil. İşte bu yüzden CHP, demokratik geçiş, dayanıklı ve kapsayıcı bir ittifak kurmak amacıyla kapsamlı bir yol haritası hazırlıyor: seçimleri kazanmak, ekonomiyi istikrara kavuşturmak, yargı bağımsızlığını geri getirmek, yolsuzluk ve organize suçla mücadele etmek, sosyal hakları genişletmek, kurumlara güveni yeniden tesis etmek ve Türkiye’nin değişen jeopolitik dengelerdeki rolünü yeniden tanımlamak için. Türkiye’nin demokrasi, özgürlük ve adalet mücadelesi yalnızca bizim ülkemizi ilgilendirmiyor. Demokrasinin evrensel bir proje olduğunu kanıtlamış bir ülkenin otokrasiye teslim olmasının sonuçları, sınırlarımızın çok ötesinde hissedilecektir. "ADALETSİZLİKLER KARŞISINDAKİ ÖFKEMİZİ BİR STRATEJİYE DÖNÜŞTÜRMELİYİZ" Ancak inanıyorum ki halkın iradesi galip gelecektir. Adaletsizlikler karşısındaki öfkemizi bir stratejiye dönüştürmeliyiz. Bu strateji, Türkiye’nin demokratik mirasına sahip çıkan yeni bir siyasal kültür ve kurumların inşasını içermelidir. Eğer bunu başarabilirsek, demokrasimizi yalnızca ülkemizde yeniden inşa etmekle kalmayıp onu dünyada da yeniden yükseltebiliriz.”

İstinaftan onay çıktı, kulisler kaynadı! Ekrem İmamoğlu yerine kim aday olur? Haber

İstinaftan onay çıktı, kulisler kaynadı! Ekrem İmamoğlu yerine kim aday olur?

Ekrem İmamoğlu'nun "ahmak" davasında aldığı 2 sene 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezasını İstinaf Mahkemesi onadı. Kararın temyize götürüleceği ve Yargıtay'a taşınacağı ifade edilirken, "siyasi yasak" ihtimali de değerlendirilmeye başlandı. İSTİNAF MAHKEMESİ EKREM İMAMOĞLU'NUN CEZASINI ONADI İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, tutuklanmasının peşinden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ile ilgili Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle verilen hapis cezasını hukuka uygun görüldü. İtirazı geri çeviren istinaf, İmamoğlu’nun 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile TCK 53. maddeden kaynaklanan "siyasi yasağı" da içeren haklardan yoksun bırakma cezasını onadı. CEZASI GÜNCELLENDİ Mahkeme cezada düzeltme yaparak, Ekrem İmamoğlu'na verilen 2 sene 7 ay 15 gün olan cezanın hesap hatası sebebiyle duruşma yapılmaksızın 1 sene 19 ay 15 gün şeklinde güncellenmesine karar verdi. Dava hakkındaki son kararı da Yargıtay verecek. İstinafın kararının ardından 'İmamoğlu'na siyasi yasak gelirse CHP'nin cumhurbaşkanı adayı kim olacak?' sorusu TGRT Haber'de yayınlanan Medya Kritik programında ele alındı. "YARGITAY KARARI BOZABİLİR" İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığına dair konuşan gazeteci Şamil Tayyar, Yargıtay'ın istinaf tarafından verilen kararı bozması halinde İmamoğlu'nun aday olabileceğinin altını çizerek "Karar 'İmamoğlu aday olamaz' diye yorumlanamaz. Yargıtay bozduğu anda İmamoğlu aday olabilir" dedi. "YAVAŞ EN GÜÇLÜ POTANSİYEL ADAY" İstinaf kararının Yargıtay tarafından da onaylanma ihtimalinin altını çizen Tayyar "İmamoğlu olmadığında, Yavaş en güçlü potansiyel aday" açıklamasında bulundu. "ÖZGÜR ÖZEL ADAY OLUR" İmamoğlu'nun aday olmasının imkansız hale geldiğini altını çizen TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik "CHP yeni adayını konuşmaya başlayacaktır. Bundan sonraki adayı Özgür Özel olur" sözleri ile ana muhalefet içinde okun artık yaydan çıktığına vurgu yaptı. "İBB SORUŞTURMASI YILLAR SÜREBİLİR" Sahte diploma soruşturması dışında İmamoğlu'nun adaylığına bir engel olmadığını ifade eden Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük "Diploma dışında Ekrem Bey'in adaylığına bir engel yok. İBB soruşturması en iyi ihtimalle 3.5 yılda bitiyor" sözlerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.