SON DAKİKA
Hava Durumu

#Gazze

Kanal 6 Haber - Gazze haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gazze haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye'den Sumud Filosu'na yardım eli: Su alan teknedeki yolcular kurtarıldı Haber

Türkiye'den Sumud Filosu'na yardım eli: Su alan teknedeki yolcular kurtarıldı

Girit Adası, Kıbrıs Adası ve Mısır üçgenindeki bir bölgede bulunan tekne, sabah saatlerinde yardım çağrısı yaptı. Teknenin kaptanı, telsizle yaptığı çağrıda motor bölümünün su aldığını aktardı. Lüksemburg, Fransa, Finlandiya, Meksika ve Malezya gibi farklı ülkelerden yolcuların bulunduğu teknede yaşanan tehlike üzerine Türk Kızılay ve diğer bazı yetkililer harekete geçerek tahliyeyi koordine etti. Küresel Kararlılık Filosu'nun, ABD merkezli Instagram sosyal medya platformundan yapılan açıklamada, tahliye sürecinde Türk hükümetinin hızlı koordinasyonu ve Türk Kızılayın sahadaki katkıları sayesinde operasyonun sorunsuz yürütüldüğü vurgulandı. Açıklamada yetkililer, hem katılımcıların güvenli dönüşünün sağlanmasında hem de insani yardımların filoya ulaştırılmasında kritik rol üstlenen Türk hükümetine ve Türk Kızılaya teşekkür ettiklerini duyurdu. Açıklamada ayrıca, operasyonun genel seyrinde önemli bir gecikme beklenmediği, filonun hedefe 4 gün içinde ulaşmasının planlandığı ifade edildi. "TAHLİYE SÜRECİNDE TÜRKİYE'YE MİNNETTARLAR" Tahliye için yardıma gidenlerden Alma isimli geminin kaptanı Semih Fener, "(Johnny M) Batık gemi yok, sadece teknik arıza var. Oradan 12 kişiyi aldık, diğer gemilere dağıttık. 4 kişi evlerine gidecek" dedi. Fener, evlerine dönecek 4 kişinin Türkiye üzerinden ülkelerine gideceğini belirterek, "Tahliye sürecinde Türklere minnettarlar, Türk Kızılaya" ifadesini kullandı. KÜRESEL KARARLILIK FİLOSU Onlarca gemiden oluşan Küresel Kararlılık Filosu günlerdir Gazze'ye doğru yol alıyor. Filoda özellikle tıbbi yardım malzemeleri olmak üzere çok sayıda insani yardım bulunuyor. Bu, bugüne kadar Gazze'ye doğru toplu şekilde çıkan en büyük filo olma özelliğini taşıyor.

Beyaz Saray’da kritik Gazze görüşmesi Haber

Beyaz Saray’da kritik Gazze görüşmesi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Bugün Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelerek, radikal değişimlerin yaşandığı Ortadoğu ve Gazze’deki çatışmaların sona erdirilmesi konusunu görüşecek. Trump, bölgedeki savaşı sona erdirecek bir anlaşmanın mümkün olduğunu belirtirken, Netanyahu teklif edilen planların siyasi açıdan zorluklar içerdiğini düşünüyor. Netanyahu, 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısının ardından Orta Doğu'yu yeniden şekillendirme sözü vermiş ve geçen hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda İsrail’in askeri operasyonlarını gururla savunmuştu. İsrail’in Gazze’deki savaşı, daha önceki kısa süreli çatışmalardan farklı olarak iki yılı geride bıraktı. Netanyahu, ordunun ve güvenlik yetkililerinin çekincelerine rağmen sert askeri adımlar atmayı sürdürürken, bu kararları kabine onayıyla aldığını belirtti. Başbakan, özellikle 7 Ekim sonrası güvenlik güçlerinin uyarılarını görmezden gelerek kararlı bir politika izliyor. İsrail’de yıllardır devam eden siyasi ve yolsuzluk kaygılarının yanı sıra, Netanyahu’nun liderliğinde ülke teknoloji ve savunma alanlarında önemli gelişmeler kaydetti. Ancak, Gazze’deki çatışmaların uzaması ve Netanyahu’nun yaklaşımındaki radikal dönüşüm, bölgedeki barış umutlarını ve siyasi dengeleri belirsiz kılıyor. Son dönemde Gazze konusunda olumlu mesajlar veren ABD Başkanı Donald Trump, barış konusunda umutlu olduğunu sıkça dile getiriyor. Trump, bölgedeki çatışmaların sona erdirilmesi için atılacak somut adımların mümkün olduğunu belirtirken,İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yapacağı kritik görüşmeden çıkacak sonuçlar merakla bekleniyor. Ortadoğu’daki karmaşık siyasi dinamikler ve Netanyahu’nun sert politikaları göz önünde bulundurulduğunda, bu görüşmenin bölgedeki barış sürecini nasıl şekillendireceği büyük önem taşıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze Şeridi’nde ateşkese varılması için sunduğu yeni teklifi kabul etmesi yönünde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapacağı ileri sürüldü. Amerikan Axios sitesinde yer alan haberde, Trump ile Netanyahu arasında bugün Beyaz Saray’da yapılacak görüşmede Gazze’de ateşkese varılması için hazırlanan teklifin ele alınacağı belirtildi. Haberde, adı açıklanmayan kaynaklara dayanarak, Trump’ın Beyaz Saray koltuğuna oturduğundan bu yana ilk kez Netanyahu’ya ateşkese dair ciddi baskı yapacağı savunuldu. Trump’ın, Netanyahu’ya teklifi kabul etmemesi halinde İsrail’in ABD kamuoyunda ve uluslararası arenada izolasyon riskiyle karşılaşacağı uyarısında bulunacağı ifade edildi. Trump’ın danışmanlarından biri, Arap ülkelerinin ateşkes teklifinde “yüzde yüz anlaştığını” belirterek, “Şimdi Başkan’ın Netanyahu üzerinde ‘sihrini’ göstermesini bekliyoruz” dedi. Danışman, teklifin reddedilmesi halinde Netanyahu’nun Gazze’de savaşın devamından sorumlu tutulacağını vurguladı. Trump’ın Gazze planına dair basına yansıyan bilgilere göre, Hamas ve İsrail ateşkesi kabul ettikten sonra saldırılar duracak, 48 saat içinde Gazze’de tutulan sağ ve ölü İsrailli esirler serbest bırakılacak. Gazze, teknokratlardan oluşan geçici bir yönetim tarafından yönetilecek, bölgenin güvenliği için bir barış gücü konuşlandırılacak ve İsrail ordusu kademeli olarak bölgeden çekilecek. Geçici yönetim, Ramallah yönetiminin gerekli reformları tamamlamasının ardından Gazze’nin yönetimini devralacak. Hamas silah bırakacak, İsrail ise bölgede kalmak isteyen Hamas yöneticilerine dokunmayacak; isteyen yöneticiler ise başka ülkelere gitme hakkına sahip olacak. Gazze’de yaşayan Filistinlilerin bölgede kalmaları teşvik edilirken, göçe zorlanmayacak; gitmek isteyenler ise istedikleri zaman geri dönebilecek.

Nobel ödüllü Perez’den çağrı: Netanyahu tutuklansın Haber

Nobel ödüllü Perez’den çağrı: Netanyahu tutuklansın

Nobel Barış Ödülü sahibi Arjantinli insan hakları savunucusu Adolfo Perez Esquivel, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ülkeye yapması planlanan ziyaretine karşı federal mahkemeye başvurdu. Perez ve insan hakları örgütleri, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) kararlarının uygulanmasını ve Netanyahu’nun soykırım ile savaş suçlarından dolayı tutuklanmasını talep etti. 93 yaşındaki Perez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Netanyahu, Devlet Başkanı Javier Milei’nin davetiyle buraya gelmek istiyor. Eğer gelirse elbette tepki göstereceğiz ve umuyoruz ki ülkeye gelmez” dedi. Perez, Arjantin’in UCM’nin yargı yetkisini tanıdığını ve bu mahkemenin kararlarını uygulamakla yükümlü olduğunu hatırlattı. Perez, Netanyahu’nun ülkeye gelmesi halinde UCM kararlarının görmezden gelineceğini açıklayan hükümeti eleştirerek, “Bu, demokrasi açısından ciddi bir sorundur” ifadelerini kullandı. ABD VE İSRAİL, BM’Yİ ZAYIFLATTI Perez, İsrail’in saldırıları sonucu 20 binden fazla çocuğun hayatını kaybettiğini ve Gazze halkının kasten hedef alındığını söyledi. ABD’nin Birleşmiş Milletler'deki vetoları ile İsrail’i koruduğunu belirten Perez, “Bu tutum, barışın önündeki en büyük engel” dedi. Irak savaşında bizzat Bağdat’ta bulunduğunu ve savaşın yıkıcı etkilerini gözleriyle gördüğünü belirten Perez, “Uluslararası ilaç yardımı bile ulaşmıyordu, elektrik yoktu. Çocuk hastanelerinde yaşananlar çok acıydı. Bu düzenin böyle devam edemeyeceğini o zaman anladık” dedi. Birleşmiş Milletler'in Gazze’deki saldırıları durduramaması ve Ukrayna-Rusya savaşında da etkisiz kalması nedeniyle reforme edilmesi gerektiğini belirten Perez, “BM barış için kuruldu ama bugün hayal kırıklığı yaratıyor” diye konuştu. TÜM YAHUDİLER BU SAVAŞI DESTEKLEMİYOR İsrail hükümetinin tutumunun tüm Yahudi halkının görüşünü yansıtmadığını vurgulayan Perez, Arjantin’deki bazı Yahudi vatandaşların da saldırılara karşı çıktığını söyledi. “Tüm Yahudiler bu soykırımı desteklemiyor. Örneğin Yahudi asıllı aktör Norman Briski, Gazze’de yaşananları eleştirdiği için antisemitizmle suçlandı” dedi. Gazze’de açlıkla da insanların öldüğünü belirten Perez, bu nedenle yardım taşıyan "Küresel Sumud Filosu" gibi girişimlerin önemli olduğunu ifade etti. Arjantinli Yahudi ve Filistinli aktivistlerle birlikte çözüm aradıklarını anlatan Perez, "Bizim Adımıza Değil" hareketine destek verdiğini belirtti. Olası ateşkes süreciyle ilgili olarak Perez, Hamas’ın elindeki rehineleri serbest bırakması gerektiğini, ancak İsrail’in de hastane ve okul saldırılarını durdurmasının şart olduğunu söyledi. “Bir halkın yaşamını yok etmek kabul edilemez. Avrupa ülkeleri barış söylemiyle çelişiyor, BM etkisiz kalıyor, ABD ise Filistin halkına baskı uyguluyor” ifadelerini kullandı.

İsrail'e uluslararası tepki büyüyor Haber

İsrail'e uluslararası tepki büyüyor

Gazze'de aylardır süren savaş ve derinleşen insani kriz sürerken, İsrail uluslararası toplum tarafından artan şekilde dışlanıyor. Diplomatik ilişkilerdeki gerilim, kültürel iş birliklerinin kopması ve ekonomik yaptırımlar gibi çok boyutlu gelişmeler, ülkenin küresel arenada giderek yalnızlaştığını gösteriyor. Bu yalnızlaşma; ticaret, sanat, spor ve kamu diplomasisi gibi pek çok alanda somut sonuçlar doğururken, İsrail’in uluslararası sistemdeki konumunu ciddi biçimde zayıfladı.Diplomasiden kültüre, ekonomiden spora kadar birçok alanda izolasyon derinleşiyor. İsrail’in Gazze Şehri’ne yönelik kara harekâtı ve Katar topraklarında Hamas liderliğine yönelik eşi benzeri görülmemiş saldırısının ardından uluslararası kamuoyundan gelen tepkiler sertleşti. Gazze’deki savaş ve derinleşen insani kriz, İsrail’in küresel düzeyde yalnızlaşmasına yol açarken bu durum, ülkenin ekonomik, kültürel ve sportif alanlardaki ilişkilerine de yansıdı. Geçtiğimiz hafta, bağımsız bir Birleşmiş Milletler soruşturması, ilk kez İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere karşı soykırım uyguladığı sonucuna ulaştı. Bu bulgu, insan hakları kuruluşları ve soykırım uzmanlarının daha önceki değerlendirmeleriyle örtüşüyor. Ancak İsrail hükümeti bu suçlamaları reddediyor ve Gazze’de yürütülen operasyonların “meşru müdafaa” kapsamında olduğunu savundu. AB VE DİĞER ÜLKELERDEN YAPTIRIM HAMLELERİ İsrail’in en büyük ticaret ortaklarından biri olan Avrupa Birliği, geçtiğimiz günlerde İsrail ile yapılan serbest ticaret anlaşmasının kısmen askıya alınmasını öngören yaptırımlar önerdi. Bu öneri, AB üye ülkelerinin onayına sunulacak. Ayrıca, işgal altındaki Batı Şeria’da faaliyet gösteren bazı İsrailli bireylere, yerleşimci gruplara ve şiddeti teşvik eden örgütlere yönelik hedefli yaptırımlar uygulanmaya başlandı. Dünyanın en büyük varlık fonu olan Norveç Varlık Fonu da, Gazze’deki insani kriz nedeniyle İsrail’deki bazı yatırımlarını geri çekeceğini duyurdu. Öte yandan Fransa, İtalya, Hollanda, İspanya ve İngiltere gibi ülkeler de İsrail’e yönelik kısmi ya da tam silah ambargosu uygulamaya başladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu ayın başında yaptığı açıklamada, ülkesinin uzun sürebilecek bir “tecrit” ile karşı karşıya olduğunu kabul etti. Netanyahu, İsrail’in savunma sanayisini daha da güçlendirmesi ve ekonomisini dışa bağımlılıktan kurtaracak şekilde yeniden yapılandırması gerektiğini söyledi. Ancak daha sonra bu sözlerinin sadece savunma sektörüyle ilgili olduğunu belirterek açıklamalarını yumuşattı. KÜLTÜR, SANAT VE SPOR ALANINDA DIŞLANMA İsrail, savaşın kültürel ve sportif yansımalarıyla da karşı karşıya. Eurovision Şarkı Yarışması’na ev sahipliği yapan Avrupa Yayın Birliği (EBU), 2026 yılı için hangi ülkelerin katılabileceğine Kasım ayında karar verecek. Ancak İrlanda, Hollanda ve İspanya gibi ülkelerin yayın kuruluşları, İsrail'in yarışmaya katılması hâlinde boykot edeceklerini açıkladı. İrlanda’nın ulusal yayın kuruluşu RTE, “Gazze’de devam eden ve korkunç can kayıplarının yaşandığı bir ortamda yarışmaya katılmak vicdansızlık olur” açıklamasını yaptı. İsrail’in kamu yayıncısı KAN 11 ise bu kararlara karşı çıkarak müzik şöleninin siyasallaştırılmaması gerektiğini savundu. İsrail, 1973 yılından bu yana Eurovision’a katılıyor. *Mayıs 2025'te yapılacak Eurovision Şarkı Yarışması finalinin provasında İsrail'i temsil eden İsrailli şarkıcı Yuval Raphael sahne alıyor. *CNN Sanat alanında da benzer tepkiler yükseliyor. Belçika'nın Gent kentindeki bir müzik festivali, Münih Filarmoni Orkestrası’nın İsrailli şef Lahav Shani ile sahne alacağı konseri iptal etti. Festival yönetimi, Shani’nin geçmişte barıştan yana tavır sergilese de İsrail hükümetine karşı duruşunun yeterince net olmadığı gerekçesiyle bu kararı aldığını belirtti. ULUSLARARASI HUKUK VE DİPLOMATİK GERİLİM Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki oylamalarda İsrail aleyhine oy kullanan ülkelerin sayısı artarken, çekimser kalan devletlerin sayısı giderek azalıyor. Bu durum, İsrail’e yönelik pasif desteğin de zayıfladığını gösteriyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin geçen yıl Netanyahu hakkında çıkardığı tutuklama emri, İsrail Başbakanı’nın seyahat özgürlüğünü ciddi şekilde sınırladı. Netanyahu, bu ay New York’taki BM toplantısına giderken, Fransa ve İspanya hava sahalarını kullanmaktan kaçındı. BM Komisyonu'nun hazırladığı soykırım raporu ise, Filistin’deki durumu inceleyen Uluslararası Ceza Mahkemesi soruşturmasına yeniden dikkat çekti. Savcılara, bu raporun da ışığında soykırım suçunu da incelemeleri önerildi. Tüm bu gelişmelere rağmen, ABD İsrail’e olan desteğini sürdürmeye devam ediyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu ay yaptığı açıklamada, “İsrail ile ilişkimiz güçlü kalmaya devam edecek,” diyerek Washington’un pozisyonunun değişmediğini vurguladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.