SON DAKİKA
Hava Durumu

#Özgür Çelik

Kanal 6 Haber - Özgür Çelik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Özgür Çelik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Özgür Özel: Seçilmiş il başkanımızın yanındayız Haber

Özgür Özel: Seçilmiş il başkanımızın yanındayız

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Adliyesi önünde polise mukavemet ettikleri iddiasıyla, aralarında CHP İstanbul İl Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Özgür Çelik'in de bulunduğu 26 sanığın yargılandığı davayı takip etti. İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın ardından basın mensuplarına açıklama yapan Özel, mahkemede aslında ana muhalefet partisinin siyaset yapmasının yargılandığını söyledi. Ekrem İmamoğlu'nun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik hakaret ve tehditte bulunduğu, ayrıca bilirkişiyi hedef gösterdiği iddiasıyla ilgili yürütülen soruşturmalar kapsamında ifadeye çağrıldığı dönemde demokratları destek olmaya davet ettiğini hatırlatan Özel, "On binlerce İstanbullu barışçıl şekilde İmamoğlu'nun ifadesine eşlik etti. Anayasa 34. madde açık, 'önceden izin almadan toplantı yapılabilir' diyor. O basın açıklamasına engel olmaya çalışanlara karşı, oradaki kitleyle Ekrem İmamoğlu'nun, basınla Ekrem İmamoğlu'nun irtibatını ortadan kaldırmaya çalışanlara karşı Özgür Çelik ve arkadaşlarımız gün boyunca gösterdikleri çabayı sürdürmüşler ama tüm çabalarına rağmen o açıklama, anayasal hakkı kullanmaları engellenmiştir." diye konuştu. "ARKADAŞIMIZI SİYASETTEN YASAKLAMAK İÇİN YAPILMIŞ BİR YARGI TACİZİ" Özel, iddianamede polislerin, şüphelileri tanımadıklarını ve yaralanmadıklarını söylediklerini aktararak, "Birileri boşu boşuna dava icat etmeye çalışıyor. Özgür Çelik'i siyasetten yasaklamak için, arkadaşlarımızı siyaseten yasaklamak için yapılmış bir yargı taciziyle bir yeni kumpasla karşı karşıyayız." ifadesini kullandı. "SEÇİLMİŞ İL BAŞKANIMIZIN YANINDAYIZ" Çelik ve diğer sanıkların duruşmada anayasayı hatırlatarak savunma yaptıklarını belirten Özel, şunları kaydetti: "Adalet yerini bulur diye umuyoruz. Yok, öyle yapmazlar da Özgür Çelik ve arkadaşlarımıza ceza vermeye kalkarlarsa büyük bir haksızlık, büyük bir hukuksuzluk olur. Biz seçilmiş il başkanımızın yanındayız. Onun görev yaptığı bina davalıktır, kendisinin seçildiği kurultay davalıktır. Kendisi üç ayrı davada davalıktır. Bizzat bu meselenin tümü şunu göstermektedir, görevlerini o kadar iyi yapıyorlar ki binalarından yönetimlerine, kendilerine hatta ailelerine, kardeşlerine kadar dava açmış durumdalar. Siyaseten baş edemeyenler, böyle baş eğdirmeye çalışıyor. O da baş eğmez, biz de baş eğmeyiz." "BEN KONUŞTUKTAN SONRA SUSTULAR, SONRA DÜĞMEYE BASTILAR" Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün ABD seyahati öncesi kendisi hakkındaki açıklamalarının hatırlatılması üzerine, şunları dile getirdi: "Öncelikle normal vatandaş bile artık bu cümleleri kullanmasın diye biz gayret ederken, ülkenin Cumhurbaşkanı işitme engellileri rencide edecek, üzecek 'Sağır duymaz, uydurur' gibi bir lafı lügatinden çıkarsın. Yani bana bir laf söyleyecekse, bunu mu bulmuş. İşitme engellilerin istemedikleri, Meclis zemininde de çok kez söylenen, katıldıkları komisyonlarda söyledikleri ayıplı ifadeler bunlar. Bunları yapmamak lazım. Maksadına bakarsan Trump beni doğruladı, Erdoğan böyle diyorsa onu yalanlamış oluyor. Bir kez Trump'ın oğluyla İstanbul'da bundan 9 gün önceki cumartesi günü saat 17.00'de o görüşmeyi yaptığını bir yalanlasın da duyayım. Ben bu sözü söyledikten sonra sustular, sonra bir düğmeye bastılar. Cumhurbaşkanı Yardımcısından İletişim Başkanına, Parti Sözcüsünden milletvekillerine, hepsi birden rahatsız olmuşlar." Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmeye ilişkin de "Trump 'Boeing'i, F16'yı konuşmak üzere Erdoğan'ı bekliyorum' diyor. Trump şunu deseydi, 'Filistin'le ilgili Erdoğan'ın rahatsızlıkları var. Filistin'deki İsrail zulmüne karşı rahatsızlıkları var. O konuda randevu istedi. Onu konuşacağız. İnşallah akan kanı durduracağız' deseydi, ben Erdoğan'ı Amerika'ya giderken uğurlamaya giderdim havaalanına. Erinmem, yüksünmem, destek için onu uğurlamaya giderdim. Trump'ın gözünün içine baka baka Netanyahu'nun bir katil olduğunu söylesin. Yaşananın bir soykırım olduğunu söylesin. Trump'ın Gazze'deki hayallerinin insanlık suçuna ön açtığını söylesin, insanlık suçuna ortak olduğunu söylesin. 'Senin büyükelçin kim oluyor da Türkiye'nin nasıl yönetileceği konusunda model öneriyor, Cumhuriyet varken?' diye Trump'a ayarı versin. Özgür Özel, Ankara Esenboğa'da Amerika dönüşü Erdoğan'ı karşılayacak, elini sıkacak." sözlerini sarf etti. "BELEDİYE BAŞKANIMIZ İÇERİDEYKEN ÇEŞİTLİ OYUNLAR OYNUYORLAR" Bayrampaşa Belediyesindeki başkan vekili seçimleriyle ilgili soruya ise Özel, "Bayrampaşa'da kaybettikleri seçimi, belediye başkanımız içerideyken, dışarıda çeşitli oyunlarla kazanmaya çalışıyorlar. 18-18 berabere kalıyor. Kurada CHP çıkıyor. 'İrademiz gasbedildi' diye bağırıyorlar. Bayrampaşa'nın iradesini çalmak için devletin polisini, savcısını alet eden, dernekleri alet eden, kazanamadığı Bayrampaşa'yı kapkaçla, siyasi yankesicilikle ele geçirmeye çalışan adamlar çıkmışlar, 'İrademizi gasbedemezsiniz...' Bu açıklamayı yaparken hiç mi utanmadınız?" yanıtını verdi. CHP Genel Başkanı Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Türkiye-Rusya-Çin İttifakı önerisini takip edemediğini söylemesine ilişkin soruyu da şöyle yanıtladı: "Bir insan, ittifak ortağının Türkiye'de en çok konuşulan konu haline gelen bir açıklamasını duymamış olamaz. Türkiye sonuçta NATO'nun bir üyesi, Türkiye sonuçta Avrupa Birliği'ne tam üyelikle meşgul. Bunu takip etmesi gereken bir ülke. Müttefikleri var. Aynı zamanda Rusya ile de Çin ile de çok olumlu diplomatik ilişkileri var ama Bahçeli diyor ki 'Biz bu taraftan kopalım, bunlarla ittifak kuralım, şunu yapalım, bunu yapalım'. Bütün Türkiye bunu konuşuyor, Erdoğan takip edemiyor, öyle mi? Yani burada sadece safa yatmış, çünkü o soruya vereceği cevap, iki taraftan bir tanesine kaybettirecek. Başka söyleyecek hiçbir şey yok ama Devlet Bey herhalde bu yanıttan çok memnun olmamıştır, diye düşünüyorum. Ben olsam olmazdım."

Özgür Çelik ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşma 23 Şubat'a ertelendi Haber

Özgür Çelik ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşma 23 Şubat'a ertelendi

Görevinden uzaklaştırılan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Erdem Kara ve aralarında ilçe başkanları ile yöneticilerin de bulunduğu 26 kişi, 31 Ocak’ta Çağlayan Adliyesi önünde yaşanan olaylara ilişkin açılan davada bugün hakim karşısına çıktı. Görevinden uzaklaştırılan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Erdem Kara ve aralarında ilçe başkanları ile yöneticilerin de bulunduğu 26 kişi, 31 Ocak’ta Çağlayan Adliyesi önünde yaşanan olaylara ilişkin hazırlanan idianamede 26 kişi hakkında “Görevi yaptırmamak için direnme”, “İzinsiz gösteriye katılıp uyarıya rağmen dağılmama”, “Kasten yaralama” ve “Kamu malına zarar verme” suçları yer aldı. Savcılık, sanıkların bu suçlardan 3 yıl 7 aydan 15 yıl 6 aya kadar değişen hapis cezalarıyla cezalandırılmalarını istedi. “BU DAVA BİZİM 300 GÜNDÜR YAŞADIĞIMIZ ANTİDEMOKRATİK SÜRECİN SONUCUDUR” Özgür Çelik mahkemedeki savunmasında hakkında suçlamayı kabul etmeyerek şunları söyledi: “Ben hayatımda ilk kez hakim karşısına çıkıyorum. Seçildiğim gün yolumun adliyeye çıkacağını biliyordum. Arkadaşlarım da bir gül bahçesinde yürümediklerini biliyordu. Ben ve arkadaşlarım partimizi iktidara taşıyacak neferleriz. 31 Mart’a kadar hakkımızda açılmış bir dava yoktu. Toplam 3 farklı davadan 22.5 yıla kadar hakkımda ceza isteniyor. Bunun sebebi ben ve buradaki 25 arkadaşımızın iktidara yürüyen partinin neferleri olmamızdır. Özgür Özel hakkında 31 Mart’tan sonra çok sayıda fezleke düzenlendi. 12 belediye başkanımız cezaevinde. Bu dava bizim 300 gündür yaşadığımız antidemokratik sürecin sonucudur. Bu iddianame İmamoğlu’nun yapacağı basın açıklamasını engelleme çabasıdır." ÇELİK: “BU DAVAYLA AİLELERİMİZE DE MESAJ VERMEYE ÇALIŞIYORLAR” Çelik savunmasının devamında olay gününü şöyle anlattı: "O gün burada bütün yollar kapatılmıştı. Çağlayan adliyesi sürekli olarak abluka altında. Bu manzara Türkiyemize yakışmıyor. Tutuklanan 12 belediye başkanımız var. Herbiri için defalarca basın açıklaması yaptık. Sadece 31 martta yapılan basın açıklaması için buradayız. Bu davadaki temel mesele şudur 31 ocakta basın açıklaması yapmamız engellenmeye çalışılmıştır. Tamamen anayasal hak ihlalidir bu mesele. Bugün burada CHP yöneticileri anayasal halkını kullandığı için yargılanıyorlar. Bu tarz siyasi yargılamalar bir mesaj vermek için. Partide hiçbir görevi olmayan benim Özkan Çelik de burada yargılanıyor. Bu davayla ailelerimize de mesaj vermeye çalışıyorlar. İddianamede deniyor ki '31 ocakta basın açıklaması çağrısı yapılmıştır.' Bu çağrı Özgür Özel tarafından 28 Ocak’ta yapılmıştı. Biz de geldik buraya. İmamoğlu’nun ifadeye çağırılması kamuoyunda da gündeme gelmişti. Binlerce yurttaş geldi. Yollar kapalıydı, barikatlar vardı. Çıkıp basın açıklaması yapacaktık ve izin verilmemişti. Basın görevlileri bile o yerlere gelemedi. Güçlü ses sistemi lazımdı. Otobüs buraya doğru gelemedi. Burada İBB’ye ait bir alanda açıklama yapmak istedik. Ama izin verilmedi. Küçük bir ses arabası getirdik onunda önüne arkasına araç çekmişler o da gelemedi. " Hakim, Çelik'e, "Bir gün öncesinden görüşmediniz mi polisle?" diye sordu. Çelik görüşme yapılmadığını söyledi. "DAĞILIN ANONSU YAPILMADI" Çeelik savunmasına şöyle devam etti: "Çok uzun müzakereler sonucu otobüsün olduğu yerde açıklama yapma kararı alındı. Ben otobüse doğru yönelince polisle kısa bir diyalog yaptık ve geçtik. Otobüsün üstüne çıktım. Sonra otobüs yönüne gelen insanlara doğru polisler durdular bende bir konuşma yaptım, ‘Lütfen emniyet yetkileriyle lonuşunuz bu otobüsün oraya gitmesine izin vermediniz lütfen açın orayı. Emniyet yetkileriyle karşı karşıya gelmeyiniz.’ Hiçbir dağılın anonsu yapılmadı. Benim konuşmamın sonunda biber gazı sıkılmıştır. O sırada gazın etkisiyle mini bir arbede yaşandı. 10 cm den vatandaşa gaz sıkıyor. İnsanlar can havliyle hareket ediyorlar. Ben de oraya gitmeye çalıştım. İmamoğlu ve mansur yavaş geldi. Basın açıklaması yapıldı. O arbede 15 dakika içinde kendiliğinden dağıldı." Hakim iddianamede yer alan 12 çevik kuvvetin kaskının ve kalkanının zarar gördüğünü sordu. Çelik, "Kamu malı zarar görmemiştir diye imzaları var. Basın açıklamaları izne tabii değildir. Burada kamuoyunun haftalardır konuştuğu bir mesele. Türkiye’nin her yerinden insanlar gelmiş. Yeterli tedbir alınmamış. " dedi. “KOPYALA YAPIŞTIR İDDİANAME HAZIRLANMIŞ” Çelik savunmasının sonunda, "Şikâyetçi ifadelerine bakınca çok ciddi çelişkiler var. İfadeler birinin aynısı. Be bu şekilde bir iddianame hazırlanmış. Beş ayrı insan aynı anca aynı kelimeyi düşünemez herhalde. Kopyala yapıştır bir iddianameyle karşı karşıyayız. Ayrıca bazıları şikayetçi de değil. Bana zimmetli kamu malı zarar görmemiştir de demiştir. Buna rağmen ben ve 25 arkadaşım yargılanıyor. Polis memurları görmedim diyor, 15 buçuk yılla yargılanıyoruz.” dedi ve beraatını talep etti. Özgür Çelik’in ağabeyi Özkan Çelik mahkemedeki savunmasında suçlamaları kabul etmyerek kargaşada polisleri kaldırdığını ifade ederek şöyle konuştu: “Suçlamaları kabul emtiyorum. CHP’de bir görevim yoktur. Neden buradayım anlamış değilim. Polisler beni aradığında ifade vereceksin dediler. Ben çağrı dolayısıyla oraya gittim. 3 fotoğrafım var iddianamede. Fotoğrafta gülüyorum. Bir de kargaşayı ayırmaya çalışırken fotoğrafım var. Ben o kargaşada polisleri yerden kaldırdım. Yere düşen polisler vardı ben kaldırdım. Kamu malına herhangi bir zarar vermedim. Memur arkadaşların herhangi bir anons yaptığını da duymadım. “ “İKAZLARIMIZA UYMADILAR, KOLUM KIRILDI” Duruşmaya katılan müşteki polis memuru Melisa Y. beyanında arbedede kolunun kırıldığını vurgulayarak şunları söyledi: “C kapısı önünde tedbirde bekliyorduk. Talimatla olay yerine gittik. Hat çektik. Durmadılar ve üzerimize gelmeye başladılar. İkazlarımıza uymadılar. Üzerimize güç uygulamaya başladılar. Arbede yşandı ve ben yere düştüm. Üstümden geçtiler. Kalkanım kırıldı. Olaylardan sonra hastaneye gittim. Kolumda kırık olduğu belirlendi. 20, 30 kişilik bir gruptu. Tıopluluğun içinde milletvekillerinin de olduğu söylendi. Biz izin vermeyince bize yüklendiler.” diyerek şikayetçi oldu. Özgür Çelik polsi memuruna, “Kendisinin tarif ettiği yer benim ve buradaki arkadaşlarımın herhangi bir diyalog ve ileitşimi yok. Orada bulunmadık. Düşme durumu Boğaziçi Elektrik önünde mi meydana gelmiştir? Kendisi beni daha öcne herhangi bir eylemde görmüş müdür? Beni İstanbul İl Başkanı olarak biliyor mu?” diye sordu. Polis memuru “Evet orada düştüm. CK Elektiriğin önünde düştüm.” dedi. Duruşma diğer sanıklar ve müşteki polislerin savunmalarının alınması ve eksik hususların giderilmesine karar vererek 23 Şubat'a ertelendi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.