SON DAKİKA
Hava Durumu

#Üretim

Kanal 6 Haber - Üretim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Üretim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Vanlı kadınlardan kara kovan balı Haber

Vanlı kadınlardan kara kovan balı

Van'ın Bahçesaray ilçesinde bir araya gelen 5 girişimci kadın, devlet desteğiyle başladıkları arıcılık faaliyetlerinde kısa sürede büyük bir başarıya imza attı. Bahçesaray Kadın Kooperatifi çatısı altında üretime geçen kadınlar, bölgenin zengin florasında tamamen doğal yöntemlerle kara kovan balı üretiyor. Yoğun taleple karşılaşan girişimciler, hem aile bütçelerine katkı sağlıyor hem de bölge kadınlarına ilham veriyor. 100 KOVANLA BAŞLADILAR 2022 yılında Van Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün destekleriyle kurulan Bahçesaray Kadın Kooperatifi, geçtiğimiz yıl "Organik Arıcılık Projesi" ile Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan 100 kovan desteği aldı. Kadınlar, Arvas Mahallesi’nin yüksek rakımlı, temiz su kaynakları ve zengin bitki örtüsüne sahip meralarında kara kovan üretimine başladı. Kooperatif Başkanı Nurcan Hakan, üretime geçmeden önce balı dışarıdan temin ettiklerini belirterek,“beş kadın bir araya gelerek kendi balımızı üretmeye karar verdik. Devlet desteğiyle projemiz hayata geçti. Bugün internet üzerinden satışlarımızı yapıyoruz, talebe yetişmekte zorlanıyoruz. Çevremizdeki kadınlara umut olduk. Hedefimiz, kovan sayımızı 300’e çıkararak markalaşmak” ifadelerini kullandı. AİLE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLIYORLAR Kooperatif üyesi Canan Ayhan ise arıcılıkla birlikte hayatlarının değiştiğini ve “kendi işimizi yapıyor, kendi ürünümüzü üretiyoruz. Bu işi severek yapıyoruz. Balımızı, Bahçesaray’ın eşsiz doğasında, zengin bitki örtüsünde üretiyoruz. Kadınların üretime yönelmesini istiyoruz. Bugün aile bütçemize katkı sağlıyor, üretimle kendimizi geliştiriyoruz" dedi. KADIN ÜRETİCİLERİMİZİN YANINDAYIZ Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Ziraat Mühendisi Tahir Keçeci ise Bahçesaraylı kadınların azmine dikkat çekerek, üretici kadınlara her aşamada destek verdiklerini ve “başvurdukları proje sayesinde 100 kovan desteği aldılar. Şu anda tamamen kendi emekleriyle ürettikleri balı pazarlıyorlar. Biz de rutin kontrollerle yanlarında olmaya, kadın üreticilerimizi teşvik etmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Balın ötesi: Arıcılıkta tehditler ve fırsatlar Haber

Balın ötesi: Arıcılıkta tehditler ve fırsatlar

İklim krizi, tarımda bilinçsiz ilaç kullanımı ve kırsaldan göç edilmesini beraberinde getirmektedir. Küçük böcek gibi görünen arıların sofralarımıza taşıdığı kaynakla (balla) birlikte tüm tarım zincirini içine almaktadır. Ancak uzmanara göre arıclık, günümüzde büyük tehditle karşı karşıya kalmaktadır. BİNLERCE KOVAN KAYBI Kimyasal ilaç kullanımıyla birlikte her yıl binlerce kovan kaybediliyor. İklim değişikliğinin çiçeklenme dönemlerini bozmasının yanında, arıların doğal döngüsünü de sekteye uğratmaktadır. Çoğu zaman sadece bal üreticisi olarak görülseler de, aslında küresel gıda zincirinin temel taşlarından biridir. Arılar olmasaydı, sadece doğa dengesi değil, sofralarımızdaki çeşitlilik ve bolluk da büyük zarar görürdü. Arılar, bitkilerin tozlaşmasını sağlayarak meyve, sebze ve tohum oluşumuna katkıda bulunurlar. Elma, kiraz, kavun, kabak, badem gibi pek çok tarım ürünü arıların tozlaştırma faaliyetleri sayesinde yetişir. Yapılan araştırmalara göre, dünya genelindeki tarım ürünlerinin üçte biri arılar gibi tozlayıcı canlılara bağlıdır. Ancak son yıllarda arı nüfusunda ciddi bir düşüş yaşanıyor. Tarımda yoğun biçimde kullanılan pestisitler, iklim değişikliği, doğal yaşam alanlarının yok edilmesi ve parazitler, arıların yaşamını tehdit ediyor. Bu tehditler devam ederse, yalnızca doğa değil, gıda üretimimiz de büyük risk altına girecek. BAL ÜRETİMİNDE ÖNE ÇIKAN BÖLGELER Çok soğuk olmayan, kışın sert geçmediği; yazın ise çok kurak olmayan bölgeler arılar için idealdir. Aşırı sıcak ve kurak iklimlerde nektar kaynakları azaltır ve bal üretiminde düşüş yaşanmasını sağlar. Arıcılık, doğayla uyumlu bir tarım faaliyetidir ve arıların sağlıklı bir şekilde yetişebilmesi için bazı doğal koşulların sağlanması gerekir. Arıların güzel yetiştiği bölgelerde iklim ılıman, bitki örtüsü zengin, su kaynakları bol ve çevre temiz olmalıdır. Ilıman iklim kuşağında yer alan, aşırı sıcak ya da çok soğuk olmayan bölgeler arılar için daha uygundur. Ayrıca, çevresinde bol miktarda çiçekli bitki bulunan, pestisit (tarım ilacı) kullanılmayan alanlar arıların yaşamını sürdürebilmesi ve kaliteli bal üretebilmesi için büyük önem taşır. Bu nedenle ormanlık alanlar, yaylalar, meyve bahçeleri ve tarım arazilerinin kenarları arıcılık açısından verimli yerlerdir. Türkiye, genel olarak bal açısından oldukça avantajlı bir ülkedir. Farklı iklim ve bitki örtülerine sahip olduğu için arıcılık her bölgesinde yapılabilir. Ancak bazı bölgeler, florasının zenginliği ve iklim koşullarının uygunluğu nedeniyle öne çıkar. Marmara Bölgesi'nde özellikle Çanakkale'de çam ve kestane balı açısından zengin bir yapıya sahiptir. Ege Bölgesi'nde, özellikle Muğla çevresinde yoğun olarak yapılan çam balı üretimi dikkat çeker. Akdeniz Bölgesi ise narenciye ağaçlarının çiçeklerinden üretilen narenciye ballarıyla öne çıkar. İklim bakımından, Çanakkale yıl boyunca ılıman ve nemli bir hava yapısına sahiptir. Kış ayları çok sert geçmediği için arılar kovan içinde rahatça kışlayabilir, ilkbaharda ise doğanın canlanmasıyla birlikte arılar için bolca nektar ve polen kaynağı oluşur. Bu durum, arıların erken çalışmaya başlamasına ve uzun bir üretim sezonuna sahip olmasına olanak tanır. İklim krizi, tarımda bilinçsiz ilaç kullanımı ve kırsaldan göç edilmesini beraberinde getirmektedir. Küçük böcek gibi görünen arıların sofralarımıza taşıdığı kaynakla (balla) birlikte tüm tarım zincirini içine almaktadır. Ancak uzmanara göre arıclık, günümüzde büyük tehditle karşı karşıya kalmaktadır. SAHTE BAL SORUNU VE NASIL AYIRT EDİLİR? Günümüzde sahte bal, tüketicilerin karşılaştığı önemli bir sorun haline gelmiştir. Sahte ballar genellikle şeker şurubu, glikoz, mısır şurubu ve yapay aroma gibi maddelerle hazırlanır. Bu tür ballar, gerçek balın doğal faydalarını sağlamaz ve sağlığı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle bal alırken dikkatli olmak ve sahte balı ayırt edebilmek çok önemlidir. Sahte balı anlamanın birkaç basit yolu vardır. Öncelikle, bal satın alırken ürünün etiketini mutlaka okumak gerekir. İçindekiler kısmında “glikoz”, “şeker şurubu” veya “aroma” gibi ifadeler varsa, o balın sahte olma ihtimali yüksektir. Ayrıca çok ucuz fiyatlı ballar da genellikle sahte veya karışık olabilir. GERÇEK BAL NASIL ANLAŞILIR? Balın tadı ve kokusu da önemli ipuçları verir ama gerçek balın tadına baklamayan bir kişinin bunu anlaması pek mümkün değildir. -Gerçek balın kendine özgü çiçeksi bir aroması ve hafif yakıcı bir tadı varken, sahte ballar ise genellikle aşırı şekerli ve yapay tat taşır. Ayrıca evde yapılabilecek bazı testler vardır: Bir kaşık balı dikkatlice inceleyin; gerçek bal ipeksi ve kesintisiz akar, sahte bal ise akarken kopar. -Çaya bir kaşık bal eklersin hemen karışıp dağılırsa sahte baldır. Eğer kolay kolay dağılmazsa gerçek baldır. -Gerçek bal zamanla kristalleşir ve donar; bu doğal bir özelliktir. Sahte bal ise çoğunlukla uzun süre sıvı kalır çünkü içinde şeker şurubu bulunur. Bunlar evde yapabileceğimiz kolay çözümlerdir. KÜLTÜRÜMÜZÜN VAZGEÇİLMEZİ Bal, sadece doğanın sunduğu bir tat değil; aynı zamanda toplumumuzun sosyal dokusunun da önemli bir parçası olarak öne çıkıyor. Geleneksel sofralarımızda yer alan bal, paylaşım ve birlikteliğin simgesi haline gelirken, üretimi ve tüketimiyle yerel ekonomiye de büyük katkı sağlamaktadır. Köylerde ailelerin geçim kaynağı olan arıcılık, nesilden nesile aktarılan bir kültür unsuru halinde gelmiştir. Bal, genelde ev ziyaretlerinde hastalara şifa olması açısından verilen bir nimet olarak verilmektedir. Bu durumda bal sosyal dayanışma rolünü de üstlenmektedir. Son yıllarda artan talep, bal üretimini ve arıcılığın gelişimini teşvik ederken, bu alandaki bilinçli tüketim ve yerel üreticilerin desteklenmesi toplumun sürdürülebilir kalkınmasına da katkıda bulunuyor.

Bakan Yumaklı: Hayvan sayısında artış başladı Haber

Bakan Yumaklı: Hayvan sayısında artış başladı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından paylaşılan 2024 yılı haziran ayı hayvan sayısı verilerine ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Bakan Yumaklı, hayvansal üretimde verimli, kaliteli ve kayıtlılığı esas alan; ölçülebilir ve analiz edilebilir bir yapının tüm ülkede uygulanması amacıyla 2024-2028 dönemini kapsayan **"Hayvancılık Yol Haritası"**nı hayata geçirdiklerini hatırlattı. Ayrıca, geçen yılın başı itibarıyla "Hayvansal Üretimde Üretim Planlaması" çalışmalarını başlattıklarını da kaydetti. Yumaklı, "Veriler bize, hayvansal üretimde 2024 yılı başı itibarıyla başlattığımız üretim planlamasının meyvelerini almaya başladığımızı gösteriyor. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığımızda haziran ayı itibarıyla artış gözlemlendi," ifadelerini kullandı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, hayvancılık sektöründe yürütülen planlı üretim sürecine ilişkin değerlendirmesinde, bu kapsamda çeşitli projeleri hayata geçirdiklerini belirtti. Yumaklı, “Damızlık ve besilik hayvan varlığımızı artırmak amacıyla, ülkemizde büyükbaş hayvan rezervi oluşturulmasına yönelik 'Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesi'ni, etçi ırk hayvanlarımızın sayısını artırmak ve et arzını daha yüksek oranda yerli kaynaklardan karşılamak amacıyla ise "Güçlü Besi Güçlü Üretim Projesi'ni uygulamaya aldık,” dedi. CUMHURBAŞKANI KARARIYLA DESTEKLER ÖDENECEK Yumaklı, Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı'yla hayvancılık desteklemelerinde önemli artışlara gidildiğine dikkati çekerek, anılan kararla büyükbaş hayvancılık destekleri kapsamında buzağılar için yüzde 40 artışla hayvan başına 1400 lira, malaklar için yüzde 180 artışla hayvan başına 2 bin 800 lira verileceğini bildirdi. Küçükbaş hayvancılık desteklerinin kuzu/oğlaklar için bir önceki yıla göre yüzde 50 artırılarak, hayvan başına 300 liraya yükseltildiğini hatırlatan Yumaklı, çoban desteğinde ise 100 baş anaç hayvan için ödenen 36 bin liranın 150 baş kuzu/oğlak üzerinden yüzde 125 artırılarak 81 bin lira olarak ödeneceğini belirtti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Hayvansal Üretim Planlama kapsamında kırmızı et, beyaz et, süt ve yumurtada kaliteli, yeterli ve sürdürülebilir üretimin sağlanması için, suyu merkeze alan ve doğal kaynakları koruyan bir sistemin uygulamaya alındığını vurguladı. Daha sonra Yumaklı, "Haziran ayı TÜİK verilerine göre ülkemizdeki büyükbaş hayvan varlığı 2023 Aralık ayından bu yana yüzde 3,65 artışla 17 milyon 189 bin başa, küçükbaş hayvan varlığı ise yüzde 11,6 artışla 58 milyon 206 bin başa yükselmiştir. Bu veriler bize hayvansal üretimde 2024 yılı başı itibarıyla başlattığımız üretim planlamasının meyvelerini almaya başladığımızı gösteriyor. Üretim planlaması ile büyükbaş hayvanlarda verim artışı, küçükbaş hayvanlarda ise hem verim hem sayı artışını hedeflemiştik. Bu veriler doğrultusunda aynı zamanda özellikle küçükbaş hayvanlarda hem verim hem de sayı artışı vizyonumuza uygun memnuniyet verici ilerleme kaydedildiğini rahatça söyleyebiliriz. Bundan sonraki çalışmalarımızı da inşallah, belirlediğimiz hedefler doğrultusunda, üreticilerimizin, besicilerimizin desteğiyle aynı kararlılık ve azimle sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.