Hollanda’da 29 Ekim’de yapılacak erken seçimler, dört yıl içinde üçüncü kez gerçekleşiyor ve ülke siyasetinde belirsizliği artırıyor. Geçen Haziran ayında Dick Schoof hükümetinin düşmesi sonrası, Geert Wilders liderliğindeki aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV), anketlerde en çok oyu alması beklenen parti olarak öne çıkıyor.
![]()
*Dick Schoof
Ancak yeni yürütme organının kurulması muhtemelen uzun ve karmaşık koalisyon müzakerelerini gerektirecek. Anketler, PVV’nin oylarının biraz düşeceğini, ancak yine de Tweede Kamer’de(Hollanda Temsilciler Meclisi) güçlü bir temsil elde edeceğini gösteriyor
PVV ÖNDE AMA KOALİSYON ZOR
![]()
*Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders
Parti, 150 sandalyeden 26-29’unu kazanabilir. Eski koalisyonun PVV, VVD, BBB ve NSC’den oluşması ve Schoof dönemindeki çekişmeler, yeni hükümetin kurulmasını zorlaştırıyor. Büyük partiler PVV ile koalisyon kurmayı reddediyor, bu da müzakereleri daha karmaşık hâle getiriyor.
MERKEZ VE SOL PARTİLERİN DURUMU
Seçmenlerin çoğunluğu, Hollanda aşırı sağının yarattığı olumsuz tablo sonrası daha ılımlı bir politikaya dönmeyi tercih ediyor. Yeşil Sol-İşçi Partisi (GL-PVDA) bayrağı altında birleşen ittifak, eski Avrupa Komisyonu Üyesi Frans Timmermans liderliğinde sosyal demokratlar ve çevrecileri kapsıyor. Anketler, eko-sosyalistlerin iki yıl önceki oy oranlarını koruyarak yaklaşık %15-16 seviyesinde kalacağını gösteriyor. Ancak, PVV dışındaki partilerin desteği olmadan güçlü bir yürütme oluşturmak zor görünüyor.
Hollanda’daki bu erken seçimler, hem ülke içi siyaseti hem de Avrupa’daki dengeleri etkileyebilecek kritik bir süreç olarak değerlendiriliyor. Kim kazanırsa kazansın, yeni hükümetin istikrarı ve uzun vadeli politik yönelimi belirsizliğini koruyor.



