İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, 30 Nisan'da yüzde 81,23'e yükselen barajlardaki su seviyesi, sıcak hava ve su tüketimindeki artışla son 7 ayda düşmeye devam etti.
Kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı bugün itibarıyla yüzde 21,87 olarak ölçüldü.
İSTANBUL BARAJLARINDA SU MİKTARI
Su miktarı, Ömerli'de yüzde 17,58, Darlık'ta yüzde 32,13, Elmalı'da yüzde 51,46, Terkos'ta yüzde 24,79, Alibey'de yüzde 11,92, Büyükçekmece'de yüzde 24,73, Sazlıdere'de yüzde 22,33, Istrancalar'da yüzde 35,19, Kazandere'de yüzde 2,61, Pabuçdere'de yüzde 4,77 olarak hesaplandı.
Kentte 868 milyon 683 bin metreküp su biriktirme hacmine sahip baraj ve göletlerdeki mevcut su miktarı bugün itibarıyla 189,84 milyon metreküp olarak kaydedildi.
Bu yıl barajlara düşen yağış miktarı ise metrekare başına 465,15 kilogram oldu.
Barajlar dışında kente su sağlayan Melen'den bugüne kadar 381,98 milyon, Yeşilçay'dan da 84,3 milyon metreküp su alındı.
İstanbul'da dün 3 milyon 98 bin metreküp su tüketildi. Şehre verilen suyun 1 milyon 253 bin metreküpü regülatörlerden, 1 milyon 845 bin metreküpü ise barajlardan temin edildi.
İSKİ istatistiklerine göre, 9 Kasım'daki baraj doluluk oranları 2015'te yüzde 67,79, 2016'da yüzde 36,69, 2017'de yüzde 56,2, 2018'de yüzde 48,25, 2019'da yüzde 40,35, 2020'de yüzde 28,65, 2021'de yüzde 43,96, 2022'de yüzde 38,4, 2023'te yüzde 16,77, 2024'te yüzde 29,7 ve 2025'te yüzde 21,87 olarak kaydedildi.
![]()
BARAJLARIN DOLULUK ORANI SON 10 YILIN EN DÜŞÜK İKİNCİ SEVİYESİNDE
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, AA muhabirine, kentte uzun süren kurak dönemin ardından geçen ay nispeten yağışlı bir döneme geçildiğini söyledi.
Ekim ayının son haftasındaki yağışların İstanbul'un barajlarında bir haftalık su bıraktığını belirten Toros, "İstanbul'da barajlardaki su seviyesi her üç günde yüzde 1 düşerken ekim ayı yağışlarıyla beraber bu süre 5-6 güne yükselmiş oldu. Yüzeyin kısmen suyla buluşması, yeraltı suyunun kısmen beslenmeye başlamış olması barajlara su gelişini arttırdı. Dolayısıyla barajların düşüş seviyesi azalmaya başladı." dedi.
Önümüzdeki günlerde gelecek yağışlarla barajlardaki su seviyesindeki düşüşün daha da yavaşlayacağını dile getiren Toros, şöyle konuştu:
"Önümüzde aralık, ocak ve şubat ayları var. Bu aylar İstanbul'un en fazla yağış aldığı aylar. Dolayısıyla önümüzde böyle bir sürecin de olması sevindirici. Kış dönemi havalar soğuduğu için barajlarda olan buharlaşma azalıyor, bizim suya olan ihtiyacımız azalıyor. Tüm bu olumlu yönlere rağmen barajlardaki su seviyesine baktığımız zaman son 10 yıldaki en düşük ikinci yıl olduğunu görüyoruz. 2023 yılının bugünlerinde barajlardaki doluluk oranı yüzde 16'lardaydı, şimdi de yüzde 21'ler seviyesinde. 2023'e göre su seviyemiz daha iyi ama diğer yıllara göre kötü."
"BUGÜNKÜ SU MİKTARI İSTANBUL'A 2 AY YETEBİLİR"
İstanbul'a su taşıyan barajlarda bugün itibarıyla yaklaşık 189 milyon metreküp su bulunduğunu ifade eden Toros, kentte günlük ortalama 3 milyon metreküp su tüketildiğine dikkati çekti.
Toros, bugünkü mevcut su miktarının İstanbul'a ancak 2 ay yetebileceğini vurgulayarak, "Yağışlı dönemin geliyor olmasıyla barajlardaki su miktarı artmaya başlayacaktır. Nisan, mayıs aylarına kadar barajlardaki su dolmaya devam edecektir. Bu yağışlar kalıcı çözüm olmasa bile en azından kısa vadede İstanbul'un su sorununu çözmüş oluyor." ifadelerini kullandı.
![]()
"BARAJLARIN TAMAMI DOLU OLSA İSTANBUL'A 10 AY YETEBİLİYOR"
Yağış sürecinin iyi değerlendirilmesi gerektiğine dile getiren Toros, yağmur hasadı kültürünün kazandırılması konusunda çalışmalar yapılması gerektiğini kaydetti.
Toros, yağışlarla ilgili geleceğe dönük uzun vadeli değerlendirme yapmanın sağlıklı veriler ortaya koymayacağını belirterek, "İstanbul'un yıllık su tüketimi 1 milyar 100 milyon metreküp. Bizim barajlarımız tamamen dolu olsa bile 900 milyon metreküp su dolduramıyor, toplam kapasite 800 milyon küsur metreküp. Dolayısıyla barajların tamamı dolu olsa bile yağış olmadığı zaman bu su miktarı İstanbul'a 10 ay yetebiliyor. İstanbul gibi birçok şehrimizde kapasiteler yetmediği için var olan kaynakları daha tasarruflu nasıl kullanabiliriz diye çalışmalar yapmamız gerekiyor." değerlendirmesini paylaştı.
İstanbul'da günlük kişi başı ortalama 200 litre su kullanıldığının altını çizen Toros, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunu bir şekilde 100 litreye düşürecek politikalar geliştirmemiz gerekiyor. Bunun da ekonomiye katkı, ülkenin ve şehirlerin çıkarları anlamında en önemli yöntemi kademeli ücretlendirme oluyor. 100 litreye kadar standart bir uygun fiyat, ondan sonraki süreçte kullanım arttıkça fiyatın da arttığı bir politikaya gidildiği zaman bu beraberinde su tasarrufu yapan teknolojilerin gelişimine de katkı sağlıyor. Vatandaşın su tasarrufu konusuna teşvikini de sağlamış oluyor. Vatandaş az kullanacağı için karlı duruma geçiyor, teknoloji geliştiren firmalar teknoloji geliştirdikleri için karlı duruma geçiyor, yönetimler de daha az su kullanıldığı için daha az yatırımla insanların su ihtiyacını karşılamış oluyorlar. Yani bu işten memnun kalmış oluyor."





