Pekmez yapımının başlamasıyla birlikte Osmaniye ve birçok ilde geleneksel yönde pekmez yapımı başladı. Havaların soğumasıyla birlikte yapım zamanı gelen pekmezin binbir aşamadan geçerek sofralara sunuluyor. Üzüm hasadıyla birlikte çeşitli illerdeki köylerde kadınlar, bir araya gelerek üzüm pekmezi yapmaya başladı. Yaptıkları pekmezle kültürel mirası ayakta tutan kadınlar, sosyal medya hesaplarından satışa sundukları pekmezle ek gelir elde ediyorlar.
YAPIMI GÜNLER SÜRÜYOR
Osmaniye'nin Bahçe ilçesinde üzümlerin hasat edilmesinin ardından üzüm pekmezi Gaziantep, Çanakkale, Tokat, Osmaniye Hatay ve Türkiye'nin farklı bölgelerinde yer alan birçok illerde kadın emeğiyle yapılıyor. Osmaniye'de 1100 rakımlı Kaman köyündeki çiftçiler, üzüm hasadının ardından üzümlerini taştan oyulan havuzda topluyor. Aynı şekide Çanakkale'de üzüm hasadının yapılmasından sonra kadınlar bir araya gelerek, tandır tarzı oyulmuş taşlarda üzümleri bekletiyor. Ardından sıkılan üzümler, kıvam alana kadar 3 gün boyunca pişirilip kültürel mirasa katkı sunuyor.

KADIN EMEĞİ SOFRAYA UZANIYOR
Kadınların hem başka hasatlarla uğraşması hem de tarihi geleneği yansıtması dikkat çekiyor. Türkiye'de her bölgede yapımı farklılık gösteren üzüm pekmezi,
Yapımı günler süren üzüm pekmezinde kadınlar, bıkmadan kültürel miraslarını aktarmaya devam ediyor. Pekmez yapımında yer alan kadınlar, bu üretimi genelde hem ekonomik hem de miras olarak tanımlıyor. Ayrıca yapım aşamasından sonra sosyal medyadan satışını gerçekleştirip ev ekonomisine de katkıda bulunuluyor.
Ekonomik olarak katkıda bulunmanın verdiği keyfi başka işlerde alamadığını dile getiren üretici, ata mirası olarak devam ettirdikleri mutluluğu yaşadığını söyledi.
Köylerdeki kadınlar, sabahın ilk ışıklarında yapımına başlayarak 3 gün ile 6 gün arasında pekmezin yapımına devam ediyor. Bazı kadınlar instagram'dan satış sayfası açarak organik el yapımı ürünler başlığı altında, yaptıkları ürünleri satışa sunuyor.

TOPRAKLAMA USULÜ
Gaziantep’te yakıcı sıcağa aldırış etmeden geleneklerini devam ettiren kişilerden Fatma Demir, “Bir gün önceden üzümleri topluyoruz, geleneksel olarak kullanılan bir taşın içinde eziyoruz. Yıkama işleminden sonra üzerine rahat süzülebilmesi için topraklama yapıyoruz. Kaynatırken de en son köpüğünü alıyoruz sonrasında kaynamasını kendimiz belirliyoruz. “ diye yapımını aktardı.




