Hayat bazen en büyük korkularımızın üzerine yürüdüğümüzde bize kapılarını açar. Gaziantep’te yaşayan 16 yaşındaki Fatma Çoban’ın hikayesi tam olarak böyle başladı. Doğuştan bedensel engelli olan Fatma, ailesinin desteğiyle hayata tutunurken, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin "Yetenek Kaşifi Projesi" sayesinde antrenörlerle tanıştı. O güne kadar suya girmekten büyük bir korku duyan genç kız için bu tanışma, hayatının en büyük dönüm noktası oldu.
SU KORKUSUNDAN TÜRKİYE ŞAMPİYONLUĞUNA
Antrenörü Elanur Atalay’ın güven veren desteğiyle sadece iki ayda yüzmeyi öğrenen Fatma, korkularını havuzun dibine gömdü. Henüz ilk katıldığı resmi müsabakada Konya’da 3 altın madalya kazanarak yeteneğini tescilledi. Bu başarı sadece bir başlangıçtı. Azmiyle havuzu adeta evi haline getiren Fatma Çoban, 100 metre serbest branşında Giresun ve Sivas’ta düzenlenen organizasyonlarda iki kez Türkiye şampiyonluğu kürsüsüne çıktı. Bugün koleksiyonunda tam 48 madalya bulunan genç sporcu, her kulaçta bir engeli daha aşmanın gururunu yaşıyor.
"ACIMAK YERİNE BAŞARDI DİYORLAR"
Fatma Çoban’ın hikayesi sadece sportif bir başarı değil, aynı zamanda müthiş bir sosyal zafer. Genç yüzücü, sporun kendisine kazandırdığı öz güveni şu sözlerle özetliyor: "Eskiden insanlar bana acıyarak bakıyordu, artık 'Bu kız başarmış' diyorlar. Bu his paha biçilemez. Kendi ayaklarımın üzerinde durabiliyorum." En büyük hedefinin milli takıma girerek ay-yıldızlı bayrağı olimpiyatlarda dalgalandırmak olduğunu söyleyen Fatma, tüm engelli bireylere de sesleniyor: "En büyük engel fiziksel değil, kalplerdeki engellerdir."
HAFTADA 6 GÜN YOĞUN MESAİ
Bu büyük başarının arkasında dev bir emek ve disiplin yatıyor. Antrenör Elanur Atalay, Fatma ile 2021 yılından bu yana haftanın 6 günü aralıksız çalıştıklarını belirtiyor. Okul ve sporu aynı anda başarıyla yürüten Fatma için "Milli takımın kapısını çalıyoruz" diyen Atalay, Fatma’nın içindeki ışığın herkese ilham verdiğini vurguluyor. Anne Lütfiye Çoban ise kızının her başarısında gözlerinin dolduğunu, Fatma’nın spora başladıktan sonra bambaşka birine dönüştüğünü ifade ediyor.
Gaziantep’ten yükselen bu ses, imkansızın sadece bir kelime olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatıyor. Fatma şimdi Avrupa ve dünya arenalarında İstiklal Marşımızı okutmak için gün sayıyor.







