Küresel Sumud Filosu''nun Gazze yolculuğu, Bosna Hersek''teki savaşta açılan “Umut Tüneli”ni anımsatıyor.
İrail''in Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan filoda, 44 ülkeden sivil toplum temsilcileri, doktorlar, avukatlar ve aktivistler yer alıyor. Bu insani yardım koridoru oluşturma çabası, 1992-1995 yılları arasında Saraybosna''nın Sırp kuşatması altında “dünyaya açılan” tek kapı olan Umut Tüneli’ni hatırlatıyor.
Bosna Hersek savaş gazisi Harun Hodzic, bu yolculuğun insanlığın hâlâ var olduğunu göstermek istediğini belirtirken, akademisyen Admir Mulaosmanovic ise Gazze’deki durumun, 90’lı yıllardaki Bosna Hersek soykırımıyla birçok ortak noktası olduğunu vurguluyor. Mulaosmanovic, Saraybosna’nın kuşatma döneminde insani yardımın sık sık engellendiğini, kara yoluyla ulaştırılan yardım konvoylarına ateş açıldığını ve iletişimi sağlayan tünelin açıldığını anlattı. Filonun da benzer şekilde Gazze’ye düzenli yardım ulaştırılması için bir umut ışığı olduğunu belirtti.
Umut Tüneli, Saraybosna Havaalanı altından kazılan, 800 metre uzunluğunda, 1 metre genişliğinde ve 160 santimetre yüksekliğinde bir geçit olup, 4 ay 4 günde tamamlandı. Bu tünel sayesinde yaklaşık 300 bin insan hayatını kurtardı; askeri malzeme, yiyecek, ilaç ve yaralı nakli gerçekleştirildi.
Küresel Sumud Filosu ise şimdiye kadar Gazze’ye doğru çıkan en büyük insani yardım filosu olma özelliğine sahip. Ancak İsrail donanması, filoyu kuşatarak gemileri yasa dışı şekilde ele geçirmeye başladı. Bazı gemiler ise Gazze’ye ulaşma kararlılığını sürdürüyor.
Sumud, Arapçada “kararlılık” ve “sarsılmaz azim” anlamına gelir. 1967’deki Altı Gün Savaşı sonrası Filistin halkı arasında direnişi temsil eden bu kavram, topraklarında kalmak, kimlik ve kültürü yaşatmak ve şiddet içermeyen direniş yöntemleriyle işgale karşı durmayı ifade ediyor. Filistin kültüründe zeytin ağacı ve köylü hamile kadın imgeleriyle de sembolize ediliyor.