Liam Lawson’ın 2026 Formula 1 sezonundaki koltuğu, sezonun son yarışı olan Abu Dabi Grand Prix’sinden sadece birkaç gün önce netlik kazandı ve Yeni Zelandalı pilot Racing Bulls’ta kalmayı başardı. Bu süreçte 23 yaşındaki pilot, gelecek yıl gritte yer alıp alamayacağı konusunda ciddi bir belirsizlik ve baskıyla karşı karşıya kaldı. Sezona Red Bull bünyesinde başlayan Lawson, 2023 sezonunun son bölümünde sergilediği performansla takım yönetimini etkileyerek, Max Verstappen’in takım arkadaşı olabilecek seviyede olduğunu kanıtlamayı başarmıştı.
"DAHA ÖNCE YAŞADIM VE BU DA BENİ DAHA DAYANIKLI BİR SPORCU HALİNE GETİRDİ"
Ancak bu terfi uzun soluklu olmadı ve Lawson, yalnızca iki yarışın ardından yeniden Racing Bulls’a gönderildi. Buna rağmen genç pilot, kardeş takımda güçlü bir geri dönüşe imza attı. Sezon öncesi testlerde kullandığı araçtan oldukça farklı bir otomobile adapte olmak zorunda kalan Lawson, kısa sürede uyum sağlayarak potansiyelini piste yansıttı ve istikrarlı sonuçlar elde etmeye başladı. Tüm bu süreç boyunca ise geleceğinin belirsizliği nedeniyle yoğun bir medya ilgisi ve kamuoyu baskısıyla karşı karşıya kaldı. Geleceğiyle ilgili belirsizliğin kendisini nasıl etkilediği sorulduğunda Lawson, bu duruma artık alışkın olduğunu ifade etti. Genç pilot, “Belki de bu, bu takımda ciddi bir baskı olduğunu bilmekle ilgili. Red Bull, pilotlarını özellikle baskı altına sokarak bu şartlarda nasıl performans göstereceklerini görmek istiyor. Açıkçası biz bunu uzun zamandır yaşıyoruz,” sözleriyle durumu özetledi. Henüz 17 yaşındayken programa dahil olduğunda da benzer bir atmosferin olduğunu vurgulayan Lawson, o dönemki baskının bugünkü kadar yoğun olmasa da kendisini derinden etkilediğini belirtti. “Sürekli olarak ‘Performans göstermek zorundasın, yoksa geleceğin yok’ mesajını alıyorduk. Bunu çok genç yaşta yaşamaya başladık,” diyen Yeni Zelandalı pilot, bugün geriye dönüp baktığında bu sürecin kendisini mental olarak güçlendirdiğini söyledi. “Şimdi bu tür dönemlerden geçtiğimde, bunun bana yabancı olmadığını biliyorum. Daha önce yaşadım ve bu da beni daha dayanıklı bir sporcu haline getirdi,” sözleriyle yaşadığı baskının kariyerine kattığı değeri vurguladı.