Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan ve her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği Louvre Müzesi, son yılların en büyük sanat hırsızlıklarından biriyle sarsıldı. Yüksek güvenlik önlemleriyle tanınan müzeye, gece saatlerinde dışarıdan yük asansörü kullanılarak giren dört kişilik çete, sadece yedi dakika içinde Bonapart Koleksiyonu’na ait sekiz paha biçilmez mücevheri çalarak kayıplara karıştı. Olayın ardından başlatılan geniş çaplı soruşturmada Interpol de devreye girerken, gümrük kapılarında üst düzey güvenlik önlemleri alındı.
YAKALAMA İÇİN 60 KİŞİLİK ÖZEL EKİP KURULDU
Fransa İçişleri Bakanlığı, soygunun ardından 60 kişilik özel bir ekip kurulduğunu ve müze çevresindeki tüm güvenlik kameralarının incelendiğini duyurdu. Çetenin, müzenin güvenlik sistemini detaylı bir şekilde analiz ettikten sonra bu planı uyguladığı tahmin ediliyor. Fransız yetkililer, eserlerin yurt dışına çıkarılma ihtimaline karşı kırmızı alarm durumuna geçildiğini belirtti.
INTERPOL LİSTESİNE GİRDİLER
Çalınan mücevherler Interpol’ün “Çalınan Sanat Eserleri” veritabanına eklendi. Interpol yetkilileri, bu tür vakalarda zamanla yarışıldığını, zira çalınan sanat eserlerinin kısa sürede parçalanarak ya da farklı kimliklerle yasa dışı piyasalarda dolaşıma sokulabileceğini belirtiyor. Kurum, mücevherlerin kara borsada satılmasını önlemek için uluslararası çapta uyarı mesajları yayınladı.
KIRMIZI LİSTE GÜNCELLENİYOR
Birleşmiş Milletler bünyesindeki kültürel miras koruma protokolü kapsamında, çalınan eserlerin detayları dünya genelindeki “Kırmızı Liste” ye işlendi. Bu liste sayesinde gümrük memurları, müzayedeler ve sanat galerileri, aranan eserleri tespit edebilecek. Aynı zamanda, ülkelerin dışişleri bakanlıkları aracılığıyla bu eserlerin alım-satımı kesin olarak yasaklandı.
PARİS SAVCISI: TARİHİ DEĞERİ MADDİ ZARARLA ÖLÇÜLEMEZ
Paris Savcısı Laure Beccuau, RTL kanalına yaptığı açıklamada, müze küratörlerinin çalınan mücevherlerin toplam değerini 88 milyon Euro (yaklaşık 4.3 milyar TL) olarak hesapladığını belirtti. Ancak Beccuau, maddi değerin ötesinde bir kayıpla karşı karşıya olduklarının altını çizdi: “Bu eserler sadece altın ya da taş değil, aynı zamanda Fransız tarihinin önemli parçalarıdır.”
UZMANLAR İKİYE BÖLÜNDÜ: PARÇALANIR MI, KORUNUR MU?
Olayın ardından sanat camiası da ikiye bölünmüş durumda. Bir grup uzman, çalınan mücevherlerin eritilerek değerli taşlarının satılacağı görüşünde. Ancak bazı akademisyenler ve arkeologlar, eserlerin tarihî bütünlüklerinin parçalanamayacak kadar kıymetli olduğunu savunuyor.
Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, çetenin bu koleksiyonun değerinin sadece taşlardan ibaret olmadığını bildiğini söylüyor:
“Bu koleksiyon parçalandığında eski değeri kalmaz. O eserleri eşsiz yapan, üzerindeki taşlar değil; taşıdığı tarihî mirastır. Böyle bir eylemi planlayanlar da bunun farkındadır. Parçalanmaları çok düşük bir ihtimal.”