Kira ödemelerinde yapılan küçük gibi görünen hataların ağır sonuçlar doğurabileceği bir kez daha ortaya çıktı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararda, kira bedelinin sözleşmede açık yetki bulunmaksızın ev sahibinin eşi ya da yakınına ödenmesinin hukuken geçerli olmadığına karar verildi.
KİRA ANLAŞMASI YAPILAN KİŞİ DIŞINDA ÖDENEN KİRALAR SAYILMIYOR
Mahkeme dosyasına göre kiracı, kira bedellerini düzenli olarak ev sahibinin eşinin hesabına yatırdı. Ancak söz konusu kişi için kira sözleşmesinde ya da ayrıca düzenlenmiş yazılı bir yetkilendirme belgesi bulunmadığı tespit edildi. Bu nedenle yapılan ödemelerin borcu sona erdirmediği, kira borcunun devam ettiği vurgulandı.
Bu gerekçeyle mahkeme, kiracının tahliyesine karar verdi. Karar bununla da sınırlı kalmadı. Kiracının icra takibine yaptığı itirazın haksız bulunması üzerine, icra inkâr tazminatı ödemesine de hükmedildi. Böylece kiracı, kira borcunun yanı sıra faiz ve ek tazminat yüküyle karşı karşıya kaldı.
KİRA BEDELİ SÖZLEŞMEDE ADI GEÇEN KİŞİYE YATIRILMALI
Hukuk çevreleri, kararın emsal niteliği taşıdığına dikkat çekerek kiracıları uyardı. Özellikle kira bedelinin mutlaka sözleşmede adı geçen kiraya verene ödenmesi gerektiği, farklı bir kişiye ödeme yapılacaksa bunun açık ve yazılı şekilde yetkilendirilmesinin şart olduğu vurgulandı. Aksi durumda, kira bedeli fiilen ödenmiş olsa bile hukuken “ödenmemiş” sayılabileceği belirtiliyor.
NTV’de yer alan haberde de hukukçular, benzer mağduriyetlerin önüne geçmek için kiracıların ödeme bilgilerini sözleşmeye uygun şekilde kontrol etmeleri gerektiğini ifade ediyor. Yanlış hesaba yapılan ödemelerin, tahliye sürecini kaçınılmaz hale getirebileceği uyarısı yapılıyor.