Düzce Üniversitesi’nden Doç. Dr. Çağlar Akçay, sonbaharda doğada artan mantar çeşitliliğinin zehirlenme riskini yükselttiğini belirterek vatandaşları uyardı. Akçay, zehirlenme yaşayanların sağlık kuruluşuna başvururken yanlarında yedikleri mantardan bir parça götürmesinin teşhis için kritik olduğunu söyledi.
Akçay, "Mantar zehirlenmesi ilk başta belirtilerini verir, ileriki durumları ise ölüm ve komaya girmek gibi sonuçlar doğurur. İlk belirtiler olur olmaz hemen sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Bazı mantarlar zehirlenme belirtilerini hemen, bazı türler ise 6 ila 8 saat arasında gösterir. Mantar zehirlenmesi belirtileri olduğunda yanlarına yedikleri mantarı da götürsünler. Bunu özellikle tavsiye ediyorum. Hızlıca teşhisin konulması anlamında bu çok önemlidir." açıklamasını yaptı.
BENZER TÜRLER RİSK OLUŞTURUYOR

Türkiye’de yaklaşık 300 yenilebilir mantar türü olduğunu aktaran Akçay, bunların yalnızca 25-30’unun güvenle tüketilebildiğini vurguladı. Zehirli ve yenilebilir türlerin birbirine çok benzemesinin büyük tehlike yarattığını belirten Akçay, “Vatandaşlar türü kesin bilmedikleri mantarı yememelidir” dedi.
BELİRTİLER GECİKEBİLİR
Mantar zehirlenmesinin bulantı, kusma ve ishal gibi belirtilerle başladığını ifade eden Akçay, bazı türlerin etkilerinin saatler sonra ortaya çıktığını hatırlattı. Tedavinin zor olduğunu, panzehir bulunmadığını belirten Akçay, özellikle “köygöçüren” ve “sinek mantarı”nın doğrudan karaciğere zarar vererek ölümle sonuçlanabileceğini söyledi.




