NASA, Mars’ın Jezero Krateri’nde “Sapphire Canyon” adı verilen 3.5 milyar yıllık bir kaya örneğinde yaşam izlerine işaret eden güçlü bulgular tespit etti. “Leopar benekli kaya” olarak tanımlanan bu oluşumda organik süreçlerle ilişkilendirilebilecek mineraller bulundu. Bilim insanlarına göre bu bulgu, insanlık tarihinin en büyük keşiflerinden birine giden yolu açabilir.
"MİLYARLARCA YIL ÖNCESİNDEN KALMIŞ BİR YAŞAM İŞARETİ"
Perseverance keşif aracı, 2024’te Jezero Krateri’nde kurumuş bir nehir yatağında sıra dışı bir kaya topladı. NASA’ya göre bu kaya, demir, fosfor ve kükürtten oluşan mineral yapılar içeriyor. Dünya’da genellikle organik çürüme süreçlerinde oluşan vivianit (hidratlı demir fosfat) ve belirli mikrobiyal faaliyetlerle ortaya çıkan greigit (demir sülfür) tespit edildi.
NASA’nın Bilim Misyonu Direktörlüğü’nden Nicky Fox, bulgunun önemininden, “Bu bir imza. Yaşamın kendisi değil ama onun bıraktığı bir iz olabilir. Eğer gerçekten biyolojik kökenliyse, bu milyarlarca yıl öncesinden kalmış bir yaşam işareti.” sözleriyle bahsetti.
MARS''TAN DÜNYAYA GELECEK ÖRNEK, BERABERİNDE NE GETİRİR?
Keşfin duyurulmasıyla birlikte tartışma alanı yalnızca laboratuvarlarla sınırlı kalmadı. Mars’ta olası yaşam izlerine dair bulgular, uluslararası politikadan ekonomiye kadar pek çok alanda yeni soruları gündeme taşıdı. Mars’tan dünyaya örnek getirilmesi ihtimali, olası mikrobiyal kalıntılar nedeniyle biyogüvenlik risklerini beraberinde getiriyor. Bu durum, pandemi sonrası dünyada devletleri işbirliğine ve yeni protokoller geliştirmeye zorluyor.
Aynı zamanda bulgu, ABD ile Çin arasındaki uzay rekabetini kızıştırırken, Avrupa Uzay Ajansı gibi kurumları da sürece ortak ediyor. Öte yandan, Mars’ın bir zamanlar göl ve yoğun bir atmosfere sahipken bugün çorak bir çöle dönüşmüş olması, dünya için güçlü bir iklim uyarısı olarak görülüyor.
Ekonomik boyut da giderek öne çıkıyor. Uzay madenciliği ve biyoteknoloji alanındaki olası fırsatlar, milyarlarca dolarlık yeni bir pazarın doğabileceğine işaret ediyor. Ancak “mikrobiyal DNA’nın patentlenmesi” tartışması, beraberinde genetik kolonyalizm eleştirilerini getiriyor.
BİR GEZEGENDE YAŞAM İÇİN GEREKLİ KOŞULLAR
Tüm bu tartışmalar beraberinde bir soruyu getiriyor. Bir gezegende yaşam nasıl mümkün olur?
Bilim insanlarına göre suyun varlığı, yaşam için en kritik unsur. Jezero Krateri’nde geçmişte akarsuların ve göllerin bulunduğuna dair izler, bu nedenle özel bir önem taşıyor. Su, biyokimyasal süreçlerin gerçekleşebilmesi için hem çözücü hem de taşıyıcı bir rol üstleniyor. Bunun yanında, yaşamın sürdürülebilmesi için bir enerji kaynağına ihtiyaç duyuluyor. Güneş ışığı, jeotermal ısı ya da kimyasal reaksiyonlar, mikrobiyal yaşamın temel besleyicileri olabilir.
Bir diğer önemli unsur, atmosferin varlığı. Mars bugün ince ve korumasız bir atmosfere sahip olsa da, geçmişte daha yoğun bir atmosferin varlığına dair bulgular, Kızıl Gezegen’in yaşam için geçici de olsa uygun koşullara sahip olabileceğini düşündürüyor. Uzun vadede ise jeolojik istikrar, yani kimyasal döngüleri ve iklim dengesini koruyan süreçler, yaşamın evrimleşmesi için kilit rol oynuyor.
Bilim insanları, bu koşulların milyarlarca yıl önce Mars’ta var olmuş olabileceğini, “leopar benekli kaya”nın da bunun somut bir kanıtı olabileceğini söylüyor. Kesin yanıtın bulunması içinse gözler dünyaya getirilecek örneklere çevrilmiş durumda.




