2025 yılını geride bırakmaya hazırlandığımız ve 2026’ya girmek için gün saydığımız şu günlerde, geride bıraktığımız süreçte Bolu Kartalkaya ve Bursa Uludağ’da yaşanan, can kayıplarıyla sonuçlanan otel yangınları Türkiye’ye acı bir gerçeği bir kez daha hatırlattı: Yangın, ihmal edildiğinde telafisi olmayan sonuçlar doğuran hayati bir güvenlik sorunu. Özellikle elektrik kaynaklı yangınlar, modern yapıların en büyük risk alanlarından biri olarak öne çıkıyor.
Bu gerçeklikten hareketle, Tüm Bürokrat ve İş İnsanları Federasyonu’nun (TÜMBİFED) koordinasyonunda Uludağ Swissotel’de düzenlenen Yangın Zirvesi, kamu ve özel sektörü aynı masada buluşturarak elektrik kaynaklı yapı yangınlarını tüm yönleriyle ele aldı. Uluslararası nitelik taşıyan zirvede; riskler, kayıplar ve önleyici çözümler uzman görüşleriyle masaya yatırıldı.
HÜSREV: “YANGIN BİR HALK SAĞLIĞI MESELESİDİR”
TÜMBİFED Genel Başkanı Mehmet Hüsrev, yangınların yalnızca teknik ya da fiziksel bir olay olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı. Yangınların doğrudan insan sağlığı, yaşam kalitesi ve toplumsal güvenlikle ilişkili olduğunu ifade eden Hüsrev, her yıl yüzlerce kişinin elektrik arızaları ve ihmaller nedeniyle çıkan yangınlarda yaralandığını ya da yaşamını yitirdiğini hatırlattı.
Yapı yangınlarının yaklaşık yüzde 50’sinin elektrik kaynaklı olduğuna dikkat çeken Hüsrev, iş güvenliği ile yangın güvenliğinin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini belirtti. Yanlış projelendirilmiş elektrik altyapıları, hatalı koruma sistemleri ve denetimsiz tesisatların büyük facialara zemin hazırladığını söyleyen Hüsrev, bu risklerin doğru ve önleyici yaklaşımlarla tamamen ortadan kaldırılabileceğinin altını çizdi.
“HEDEF SÖNDÜRMEK DEĞİL, ÇIKMAMASINI SAĞLAMAK”
Yangın Zirvesi ile yeni bir bakış açısı ortaya koyduklarını ifade eden Hüsrev, artık hedeflerinin yangınlara müdahale etmek değil, yangının hiç çıkmamasını sağlamak olduğunu dile getirdi. Bu doğrultuda Elektrik Mühendisleri Odası’ndan akademisyenlere, bakanlık temsilcilerinden yerel yönetimlere, itfaiyelerden iş güvenliği uzmanlarına kadar geniş bir katılımcı profiliyle ortak bir platform oluşturduklarını söyledi.
Koruyucu ve önleyici tedbirlerin hem en etkili hem de en düşük maliyetli güvenlik yaklaşımı olduğuna vurgu yapan Hüsrev, çok disiplinli iş birliği sayesinde bireylerin, işletmelerin ve toplumun güvenliğini bir bütün olarak ele alan kalıcı çözümler üretmeyi amaçladıklarını kaydetti.
KARBUZ: “GERÇEK GÜÇ YANGINI BAŞLAMADAN ENGELLEMEKTİR”
TÜMBİFED Genel Sekreteri Dr. İlker Karbuz ise yangın güvenliğinin sadece müdahale odaklı bir anlayışla ele alınamayacağını söyledi. “Gerçek güç, yangına hızlı müdahale eden değil, yangının hiç çıkmamasını sağlayan olmaktır” diyen Karbuz, sensör teknolojilerinden akıllı şebekelere, elektrik altyapısından bina tasarımına kadar çok katmanlı bir güvenlik yaklaşımının önemine dikkat çekti.
Türkiye’nin yalnızca kendi güvenliğini sağlamakla yetinmemesi gerektiğini belirten Karbuz, bu alanda standart üreten ve deneyimini dünyayla paylaşan bir ülke olmasının hedeflenmesi gerektiğini ifade etti. Önleyici tedbirlerin hem insan hayatını koruduğunu hem de büyük ekonomik kayıpların önüne geçtiğini vurguladı.
YURTTAŞ: “STANDARTLARA UYGUNLUK CAN KAYBINI YÜZDE 40 AZALTIYOR”
Zirvenin önemli paydaşlarından Elektrik Yangınlarından Korunma Derneği Kurucu Genel Başkanı Evren Yurttaş, Türkiye’de mevzuatın güçlü olmasına rağmen uygulamada ciddi eksikler bulunduğunu dile getirdi.
Bir yapının yönetmeliklere tam uyumlu hale getirilmesinin zaman ve maliyet gerektirdiğini belirten Yurttaş, buna rağmen standartlara uygun binalarda meydana gelen yangınlarda can kaybının yüzde 30-40 oranında azaldığını söyledi. Doğru planlama ile hem sürenin hem maliyetin hem de kayıpların azaltılmasının mümkün olduğunu ifade eden Yurttaş, zirvede bu sorunlara yönelik çözüm yollarının ele alındığını aktardı.
ÖZER: “ELEKTRİK YANGINLARI ÇOK BOYUTLU BİR SORUN”
Bursa Kültür ve Turizm İl Müdürü Dr. Kamil Özer, dünya genelindeki yangın istatistiklerine dikkat çekti. Elektrik yangınlarının mühendislik, insan davranışı, cihaz teknolojisi ve yapı güvenliğinin kesişim noktasında ortaya çıktığını belirten Özer, bu nedenle sorunun tek başına ele alınamayacağını vurguladı.
Dünya genelinde kayıtlara geçen 906 bin yangının 136 bininin elektrik kaynaklı olduğunu paylaşan Özer, yangınların önlenmesinde teknik çözümler kadar kullanıcı farkındalığının da hayati rol oynadığını söyledi.
DEMİRTAŞ: “BİRLİKTE ÖNLEYEBİLİRİZi”
Yangın Zirvesi Düzenleme Kurulu Başkanı ve BTSO Eğitim Konseyi Başkan Yardımcısı Edip Ali Demirtaş, zirvenin ana temasını “Birlikte önleyebiliriz” sözleriyle özetledi.
Demirtaş, elektrik yangınlarını başlamadan engelleyecek standartların oluşturulması, SPD ve SSD sistemlerinin görev tanımlarının netleştirilmesi, nötr-toprak regülasyonunun ulusal güvenlik standardı haline getirilmesi ve kamu-özel-akademi iş birliğinin güçlendirilmesinin temel hedefler arasında yer aldığını ifade etti. Zirve sonunda yayımlanacak sonuç bildirgesinin yanı sıra, yapay zekâ destekli ve çok dilli bir belgeselin de eğitim kurumlarında farkındalık amacıyla gösterileceğini açıkladı.
YILDIZ: “YANGINLAR ARTIK AFET ÖLÇEĞİNDE ELE ALINMALI”
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Mehmet Yıldız da yangınların yalnızca teknik bir başlık olarak değerlendirilmesinin yetersiz kaldığını belirtti. Yangınların, ister doğal ister insan kaynaklı olsun, artık afet ölçeğinde ele alınması gereken ciddi bir sorun haline geldiğini vurgulayan Yıldız, özellikle otel ve iş yeri yangınlarının toplumda derin izler bıraktığını söyledi.
Kamu, sektör, akademi ve sivil toplumun eş güdüm içinde hareket etmesinin önemine dikkat çeken Yıldız, Uludağ’daki bu zirvenin önemli bir farkındalık adımı olduğunu, ancak sürdürülebilir ve geleneksel hale getirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
