Otomotiv dünyasında son yılların en büyük trendi olan devasa dokunmatik ekranlar, sürüş güvenliği açısından ciddi soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Washington Üniversitesi (UW) tarafından gerçekleştirilen ve Güney Kore’deki ACM Kullanıcı Arayüzleri Sempozyumu’nda paylaşılan yeni bir araştırma, araç içi dijitalleşmenin gizli tehlikelerini rakamlarla gözler önüne serdi.
DİJİTAL EKRANLAR ŞERİT DİSİPLİNİNİ BOZUYOR
Sürüş simülatörleri üzerinde yapılan kapsamlı testler, 12 inçlik multimedya ekranlarıyla etkileşime girmenin sürüş performansını nasıl etkilediğini ölçtü. Elde edilen veriler, sürücülerin menüler arasında gezindiği sırada şerit içinde savrulma oranının yüzde 42 oranında arttığını gösteriyor. Bununla birlikte, dokunmatik ekran kullanımına odaklanan sürücülerin hız kontrolü ve işlem doğruluğu performansı yüzde 58 oranında gerileme kaydediyor. Zihinsel yükün arttığı karmaşık trafik durumlarında ise bu riskli tablonun daha da ağırlaştığı gözlemleniyor.
BUTONLARI BÜYÜTMEK GÜVENLİK İÇİN YETERLİ DEĞİL
Araştırmanın belki de en şaşırtıcı sonucu, ekrandaki buton boyutlarının artırılmasının güvenliğe doğrudan bir katkı sağlamaması oldu. Çalışmanın başyazarı Xiyuan Alan Shen, temel sorunun elin butona ulaşması değil, gözün butonu araması olduğunu ifade ediyor. Sürücünün bakışlarını yoldan ayırıp ekrandaki fonksiyonu bulmaya çalıştığı "görsel arama" süreci, asıl dikkat dağınıklığını oluşturan faktör olarak öne çıkıyor. Göz-el koordinasyonu sırasında yaşanan bu gecikme, ekran tasarımı nasıl olursa olsun kaza riskini tetiklemeye devam ediyor.
DİNAMİK ARAYÜZLER VE AKILLI SİSTEMLER ŞART
Fiziksel tuşların yerini alan ekranların tamamen ortadan kalkması beklenmese de bilim insanları bu sistemlerin daha güvenli hale getirilmesi için kritik çözüm önerileri sunuyor. Geleceğin araçlarında, sürücünün yorgunluk ve dikkat seviyesini ölçen "zihinsel yük algılama" sensörlerinin kullanılması gerektiği vurgulanıyor. Özellikle yüksek hızda veya yoğun trafikte sistemin karmaşık menüleri otomatik olarak gizlemesi ve sadece hayati uyarıları ön plana çıkarması, sürüş güvenliğini yeniden tesis etmek için en etkili yol olarak öneriliyor.





