TBMM'de, partisinin grup toplantısında kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.
İşte Özel'in açıklamalarından satır başları:
"Yılın son grup toplantısında birlikteyiz. Geride bıraktığımız yılda zulmü de gördük; darbeyi de yaşadık. En yakınlarımızı kaybetmenin acısıyla sınandık. Ancak yeni yıla yaklaşırken umutlarımızı tazelemek zorundayız. Kaybettiğimiz tüm dostlarımızı rahmetle anıyorum. Bugün, Asteğmen Kubilay'ın, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan'ın katledilişinin 95. yıldönümü. O günden bugüne kadar Cumhuriyet'in bekçileri bunlara baş vereceklerini ama baş eğmeyeceklerini gösterdiler. Onları rahmetle, minnetle anıyoruz.
Bugün de aramızda, depremde yakınlarını kaybedenler var. O depremde can kaybına sebebiyet veren ama yeterince yargılanmadıkları için kamu izni olanlara yargılama izni vermedikleri için bu salona geldiler. Kovid ile ilgili bir düzenleme var ancak bahsettiğim kişilerin bundan faydalanması kaygısı var. 6 Şubat'ta sesini duyuramayanlar sesini duyurmak için burada, grubumuz deprem suçlularının bu düzenlemeden faydalanamaması için elinden geleni yapacak, size söz veriyorum.
52 bin deprem şehidimizin ailelerinin, yakınlarının önünde saygıyla eğiliyorum. Biz seslerini duyduk umarım Meclis'teki diğer partiler de duyarlar.
"ARTIK BAŞIMIZDA BİR MUHALEFET PARTİSİ VAR"
2026 bütçesi geçtiğimiz pazar gecesi Meclis'te kabul edildi. Parti grubumuza verdikleri 14 günlük mücadele için teşekkür ediyorum. Hiçbiri kabul edilmese de verdikleri 49 önerge için teşekkür ediyorum. Bu faiz bütçesinden sorumlu tek kişi gelip burada bütçesini savunmadı, savunamadı. Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler. Artık karşımızda bir iktidar partisi yok, müstakbel bir muhalefet partisi var.
Bir yanda çözüm üreten bir parti var, diğer yanda eleştirilere hakaret edenler var. Ülkenin ana muhalefet partisine muhalefet eden bir partiyle karşı karşıyayız. Psikolojik üstünlük ve iktidar el değiştirmiştir. Ana muhalefet fikren ve zikren iktidara oturmuştur ve millet sandığa gün saymaktadır. 3 bin TL öğrenci kredisiyle, günde bir çorba içemeyen öğrencinin sesini duyamayan AK Parti, çaresiz bir partidir.
"CHP GÜCÜNÜ MİLLETTEN ALAN İKTİDAR PARTİSİDİR"
CHP, gücünü koltuktan devletten değil milletten alan iktidar partisidir. AK Parti, 2025'te işçiyi emekçiyi faize, enflasyona ezdirdi. Enflasyon hedeflerini tutturamadılar yine sapma oldu ve kötü yönetimlerini sizlerin sırtına yüklediler. Neden hedefi tutturamadılar? Nedeni söyleyeyim 19 Mart darbesi oldu ve bu darbenin maliyeti 160 milyar dolardır.
Borsa'da işlem gören yüz şirketin hissesi bir günde yüzde 9 düştü. CHP İstanbul İl Başkanlığına kayyum atandığında ise yüzde 6 borsada düştü. CHP'nin kapatmasının Yargıtay'a gönderdiği gün de borsa yüzde 4 düştü. Türkiye ekonomisine yapılanlar burada. Kurultay davası ertelendiğinde yüzde 6, düştüğünde yüzde 5 borsa değer kazanıyor.
Asgari ücretlinin enflasyon oranı yüzde 63'tür. TÜİK'e göre yüzde 17 olması gerekirken enflasyon yüzde 30 olmuş. Bu darbe olmasaydı bu zamların yarısı olmayacaktı. Türkiye'nin kurucu partisinin adayının can ve mal güvenliği yok. 6 bin polisle il başkanlığına kayyum getiriyorlar. Bu ülkeye yatırım yapmayı düşünür mü insanlar, bu ülkeye turist gönül rahatlığıyla gelir mi? Bu ülkeye böyle kötülük yapılmaz.
Emekliye neden daha fazla maaş verilemiyor işte bu darbe yüzünden. Enflasyonda sapma yüzde 77 ise bunun nedeni yaptıkları bu darbenin yüzündendir.
Bu darbe olmasaydı senin karnın daha tok olacaktı. Siz İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'na oy verdiniz yönetsin diye ama yönetemiyor. Siz Erdoğan'a oy verdiniz ülkeyi yönetsin diye ama o yönetiyor. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun tüm seçmenleri, demokrasiye sahip çıkmaya davet ediyorum. Benim umudum, Anadolu'nun irfan sahibi insanındadır.
Tek adam olduğu için geçilmeyen Çanakkale imza atılmış geçilmiştir sonra ülke 7'ye bölünmüştür. Atatürk, Milli kahramanken nasıl yöneteceksiniz diye soruyorlar. Demokrasinin güçlendirdiğini, zenginleştirdiğini gören Atatürk, yetkiyi size emanet etti. Bu yüzden bu ülkeyi geliştirecek zenginleştirecek fikir de Tayyip beyin değil, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün fikridir.
"EKREM BAŞKAN İSTANBUL'DA OLANLARIN YAPTIĞININ 4 KATINI YAPTI"
8 çeyrek altın olan asgari ücreti 2 çeyrek altına indirdiler. Ekrem başkan İstanbul'da onların yaptığının 4 katını yaptı. Nasıl yaptı, 4'te 3'ünü çalan varmış daha önceki. Araştırsınlar, İmamoğlu döneminde yapılan iş onların yaptığının 4 katı. Emeklinin 8 çeyrek altınını, 1.5 çeyrek altına düşürdü. 1.5 milyon liralık otomobil, vergilerle 2.5 milyona satılıyor. Almanya'da bu aracı almak için 15 ay, bizde 99 ay çalışması gerekiyor. Arada ne fark var? Almanya'da demokrasi var biz de kara düzen var.
Erdoğan ne isterse asgari ücret o. Açlık sınırı ülkede 30 bin TL. Asgari ücreti 27-28 bin TL'nin altında tutup, işverene dönüyor Erdoğan, 'Kefenin cebi yok' diyor. Hak edilen 39 bin TL'lik asgari ücreti verme ihtimali yok. Memleketi o hale küçük esnaf mı getirdi. Emekliye 16 bin 200 TL verirken kul hakkı aklına gelmiyor. Büyük kentlerde kira 30 bin TL, yapmayı düşündüğü asgari ücret kirayı bile karşılamıyor.
Türkiye, Kenya'dan 2.5 kat daha fazlaya borçlanabiliyor. Kenya'ya 1 faizle veriyorsa, Türkiye'ye 2.5 oranla faiz veriyor. Burada, bir belediye başkanının babasının emekli maaşına bile el koydular, ortada hüküm yokken. 80 yıllık emeklerine el koydular. Dünyanın bir ucundan bakıp buraya yatırım için mi gelecekler. Manisa'ya Alman otomotiv devi geliyordu. Sonra vazgeçtiler, Çin'i getireceğiz dediler onu da Macaristan'a kaptırdılar.
Hem bahis hem uyuşturucu operasyonları ülkenin gündemi haline geldi. Okulların önü torbacılar dolu, bahis oynayıp evliliği bozulanlar. Sokağın gündemi nihayet bir şekilde gündeme geldi. Düşünün bir hakem 18 bin kez bahis oynamış. Tam anlamıyla bir çürümüşlük var. Kumar, sanal bahis işlerine nereden geldik? Milli Piyango, devletin bir kurumuydu ve nerelere para verdiği belliydi. Devlet eliyle kumar olmaz deyip, altın yumurtlayan tavuğu kestiler.
Anadolu irfanında, yılbaşında alınan biletin kumarla alakası yoktur. Milli Piyango'yu verdikleri yerde 150 tane oyun var. Kol çekme oyunu var Milli Piyango'nun sitesinde. Eskiden Milli Piyango'yu alıp çekilişi tamamlanınca bakıyordun. Şimdi bu siteye girince önce bonus veriyor, bizimki bir giriyor buraya iş işten geçiyor. Neden peki bu siteye giriyor? Çünkü Hans gibi 15 ayda araba alamıyor ve ev sahibi olması mümkün değil. Bu yoksulluk ve çaresizliktir.
Geçinemiyor, kredi kartından çekiyor yüzde 96 faiz yiyor ve son bilezikle sanal bahse giriyor insanlar. 40 milyon kişi bir şekilde bir taraftan bu işe dokunuyor, değiyor. Bu Yeşilay'ın raporu, CHP'nin raporu değil.
"BİR ŞEY YAPMAK İÇİN ÜNLÜLERİN DE İSİMLERİNİN OLMASI GEREKİYORMUŞ"
İlkokulun önüne kadar uyuşturucunun geldiğini duydum. Bir şey yapmak için ünlülerin de isimlerinin olması gerekiyormuş. Bu ülkede bilinen kişileri polisle götüreceksin, 15 gün boyunca bunun yayınını yapacaksın 3'ünce çıkacak 15'i temiz çıkacak. O zaman temiz çıkan insanın çevresindeki hali ne olacak? Bu temiz çıkan insanlar da bir şekilde AK Parti'ye muhalif tweet atmış insanlar olacak. Bu uyuşturucunun baronu yok mu? Bunu gemilerle getirenler nerede? İktidar cephesi güç savaşıyla yakan topu birbirlerine atmaya başladı."