Pasaportunu uzatıp sınır görevlisinin damga vurmasını beklemek, Avrupa’da yakında tarihe karışabilir. Avrupa Birliği’nin devreye aldığı yeni dijital sistemle birlikte sınır geçişlerinde köklü bir değişim başlıyor.
AB’DE DİJİTAL SINIR DÖNEMİ BAŞLIYOR
Avrupa Birliği, Ekim 2025 itibarıyla Schengen bölgesine giriş ve çıkış yapan AB vatandaşı olmayan yolcular için Giriş/Çıkış Sistemi’ni (EES) uygulamaya aldı. Sistem, yolcuların biyometrik verilerini ve sınır geçiş tarihlerini dijital olarak kaydediyor. Nisan 2026’da tamamen yürürlüğe girmesiyle birlikte, manuel pasaport damgalama uygulaması sona erecek ve yerini dijital taramaya bırakacak.

Yeni sistemin, sınır geçişlerini daha hızlı, güvenli ve takip edilebilir hale getirmesi hedefleniyor. Bu değişim, özellikle sık seyahat edenler için Avrupa sınırlarından geçiş alışkanlıklarını önemli ölçüde değiştirecek.
PASAPORT DAMGALARININ TARİHİ SONA MI ERİYOR?
Bu adım yalnızca Avrupa’ya özgü değil. Avustralya, Japonya ve Kanada gibi ülkeler halihazırda biyometrik sınır kontrollerini kullanıyor.
ABD de benzer uygulamaları genişletmeye hazırlanıyor. Dijital sistemlerin yaygınlaşmasıyla, uzun yıllardır seyahat kültürünün bir parçası olan pasaport damgaları da sessizce ortadan kalkabilir.

Arizona Eyalet Üniversitesi’nden Prof. Patrick Bixby’ye göre pasaport damgalarının kökeni Orta Çağ ve Rönesans dönemlerine kadar uzanıyor. Bixby, bu uygulamanın zamanla bir güvenlik aracı olmanın ötesine geçerek sembolik bir anlam kazandığını belirtiyor. Modern pasaport sistemleri ise Birinci Dünya Savaşı sonrasında şekillendi ve 1950’lerden itibaren, uluslararası seyahatin yaygınlaşmasıyla birlikte pasaport damgaları bir hareketlilik ve statü göstergesine dönüştü.
Uzmanlara göre, biyometrik sistemler sınır güvenliğini artırırken, birçok gezgin için pasaport sayfalarında biriken damgaların taşıdığı duygusal değer de tarihin sayfalarına karışmak üzere.





