Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kiev ve Batı’nın barış görüşmelerindeki taleplerinin reddedilmesi halinde Ukrayna’ya yönelik askeri saldırıların genişletileceği uyarısında bulundu.
Kremlin lideri, üst düzey askeri yetkililerle yaptığı yıllık toplantıda Moskova’nın önceliğinin müzakere olduğunu söyledi, ancak bu seçeneğin karşılık bulmaması durumunda askeri yolların devreye sokulacağını açıkça dile getirdi.
Putin, “Eğer karşı taraf ve onu destekleyen güçler ciddi bir diyaloga yanaşmazsa, Rusya tarihsel topraklarını askeri yöntemlerle geri alacaktır” ifadelerini kullandı.

AVRUPA LİDERLERİNE HAKARET: “RUSYA’NIN ÇÖKÜŞÜNDEN KÂR BEKLEDİLER”
Konuşmasında Avrupa’daki siyasi liderleri de hedef alan Putin, sert ve aşağılayıcı bir dil kullandı.
Avrupa hükümetlerinin Rusya’nın kısa sürede çökeceğini düşündüğünü savunan Kremlin lideri, bu ülkelerin önceki ABD yönetimiyle birlikte hareket ederek Moskova’nın zayıflamasından çıkar sağlamayı umduğunu öne sürdü.
Putin konuşmasında ayrıca Avrupa devlet ve hükümet başkanlarına sert bir saldırıda bulunarak onları "domuz" olarak nitelendirdi ve sözlerine şöyle devam etti; "Rusya'yı kısa sürede yok edebileceklerini sandılar. Avrupalı domuzlar, ülkemizin çöküşünden kâr elde etmeyi umarak hemen önceki ABD yönetimiyle güçlerini birleştirdiler."
Putin’in bu sözleri, Moskova ile Avrupa başkentleri arasındaki zaten gergin olan ilişkileri daha da sertleştirdi.
BARIŞ İÇİN MOSKOVA’NIN ŞARTLARI: TOPRAK VE ÇEKİLME TALEBİ
Kremlin, olası bir barış anlaşması için taleplerini bir kez daha net biçimde ortaya koydu. Moskova, Doğu Ukrayna’daki işgal altındaki bölgelerin ve 2014’te ilhak edilen Kırım’ın resmen Rus toprağı olarak tanınmasını istiyor.
Buna ek olarak, Ukrayna ordusunun bazı tartışmalı bölgelerden çekilmesi de Rusya’nın masadaki şartları arasında yer alıyor. Kiev yönetimi ise bu talepleri kesin bir dille reddediyor.
MOSKOVA “TAMPON BÖLGE”Yİ GENİŞLETMEK İSTİYOR
Putin, Rusya’nın sınır hattı boyunca oluşturduğu sözde güvenlik tampon bölgesini genişletme planlarını da açıkladı. Rus ordusunun cephe hattında inisiyatifi tamamen ele geçirdiğini iddia eden Putin, bu üstünlüğün korunacağını savundu.
Ancak askeri uzmanlar, Kremlin’in bu anlatısına temkinli yaklaşıyor. Uzmanlara göre Rus ordusu son aylarda yalnızca sınırlı ve yavaş ilerlemeler kaydetti.
PROPAGANDA TARTIŞMASI: KUPYANSK İDDİASI ÇÜRÜTÜLDÜ
Rus devlet medyasının Kupyansk kentinin ele geçirildiği yönündeki haberleri de gerçeği yansıtmadı. ABD merkezli Savaş Çalışmaları Enstitüsü’ne (ISW) göre, Moskova medyası cephede ani bir kırılma yaşandığı algısını yaymaya çalışıyor.
ISW, bu söylemin asıl amacının Ukrayna ve Batı’yı Rusya lehine ciddi tavizler vermeye zorlamak olduğunu belirtiyor.

AB KARARI PUTİN ÜZERİNDE BASKI OLUŞTURUYOR
Putin’in sert çıkışlarının arkasında artan uluslararası baskı da bulunuyor. Avrupa Birliği’nin, dondurulmuş Rus varlıklarına ilişkin bu hafta alması beklenen karar, Moskova açısından kritik önem taşıyor.
Söz konusu kararın hayata geçmesi halinde, yaklaşık 210 milyar avroluk kaynağın Ukrayna’ya aktarılabileceği belirtiliyor.
BERLİN’DE YOĞUN DİPLOMASİ, MOSKOVA MESAFELİ
Bu hafta Berlin’de Ukraynalı, Amerikalı ve Avrupalı müzakereciler arasında barış planına ilişkin yoğun görüşmeler yapıldı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelenskyy, ortak bir metnin kısa süre içinde tamamlanarak Moskova’ya sunulabileceğini açıkladı.
Ancak Kremlin, Putin’in sözcüsü aracılığıyla bu plana sıcak bakılmadığını şimdiden ima etti.
PUTİN’DEN GÜÇ GÖSTERİSİ: “ORDUMUZ DÜNYADA EŞSİZ”
Putin, diplomatik mesafesini askeri güç vurgusuyla pekiştirdi. Orduyla yaptığı toplantıda Rus askerlerini “savaşta sınanmış” olarak niteleyen Kremlin lideri, Rus ordusunun dünyada benzeri olmadığını savundu.
Nükleer kuvvetlerin modernizasyonuna da dikkat çeken Putin, Burevestnik stratejik seyir füzesi ve Poseidon nükleer denizaltı insansız aracı gibi yeni silah sistemlerini örnek gösterdi.

NATO ÇİZGİSİ KIRMIZI: “MEŞRU HEDEF OLUR”
Moskova, Ukrayna’nın NATO üyeliğinden vazgeçmesini temel şart olarak görüyor. Zelenskyy ise NATO’ya katılımın ancak ABD ve Avrupa’dan, ittifakın 5. maddesi kapsamında güçlü güvenlik garantileri alınması halinde mümkün olacağını söylüyor.
Bu durum, Batı birliklerinin Ukrayna’ya konuşlandırılması ihtimalini gündeme getiriyor. Putin ise bu senaryoyu kesin bir dille reddederek, Ukrayna’daki NATO askerlerini “meşru askeri hedef” olarak tanımlıyor.




