Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk'e, Kanal 6 Haber olarak vatandaşların en çok merak ettiği "Sahte altın nasıl anlaşılır?" sorusunu yönelttik. Yıldırımtürk, sade vatandaşın sahte altını ilk bakışta ayırt etmesinin neredeyse imkansız olduğunu belirterek, bu durumun sadece kuyumculuk sektörüne özel olmadığını, taklit ürünlerin otomotiv yedek parçasından ilaca kadar birçok sektörde görüldüğünü vurguladı. Uzman, sahte altınların genellikle rafinerilerin ve darphanenin ürettiği ürünlerin taklitleri olarak piyasaya sürüldüğünü, ancak bunların genel piyasa içindeki oranının çok düşük parçalar olduğunu ifade etti.

Altın2

BİREYSEL AYIRT ETME YÖNTEMLERİ VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Mehmet Ali Yıldırımtürk, darphane ürünleri (Cumhuriyet, çeyrek, yarım, tam altınlar) için bazı temel kontrol noktalarına dikkat çekti. Tüketicilerin öncelikle altının üzerindeki Atatürk portresinin netliğine bakması gerektiğini, silik ve zayıf görünen portrelerin kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, arka yüzdeki yazıların ve rakamların daha net olması, altının renginin daha koyu olması gerektiğini belirtti. Altının sesinin ise ilk kez altın alan bir vatandaş için zor olsa da, teneke gibi değil, daha tok sesli gelmesi gerektiğini ekledi. Rafineri gram altınlar için ise hem filigranına hem de sertifikasına bakılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, İstanbul Altın Borsası'na kayıtlı numaralarının da yazdırılması, altının nereden alındığını belirten bir ifade olmasını gerektiğini söyledi.

Altın3

SATIN ALMA SÜRECİNDE BELGE VE KONTROL ŞART

Uzman, altın alımında en temel korunma yönteminin belgelendirme olduğunu kesin bir dille ifade etti. Altının alındığı işletmeden; kişinin, faturasının, kartının ve alınan ürünü ifade eden yazılarının olduğu bir belgenin mutlaka alınması gerektiğini söyledi. Hatta yıllardır aynı kuyumcudan alışveriş yapılsa dahi, altının sahte olmadığından emin olmak için bir ya da iki ayrı kuyumcuda gösterilip teyit edilmesi gerektiğini belirtti. Zincir, kolye, bilezik gibi takılarda da benzer şekilde belgenin alınması ve içindeki ya da dışındaki ayar (14, 18, 22 ayar gibi) yazıları ile üretici firmanın rumuzlarının kontrol edilmesi gerektiğini ifade etti.

DÜĞÜN VE HEDİYE MEKANİZMASINDAKİ ZAFİYET

Yıldırımtürk, sahtecilik ve ayarı düşük altınların düğün ve hediyeleşme kültürü üzerinden nasıl piyasaya yayıldığına da dikkat çekti. Vatandaşın düğünde hediye ettiği altının, düğün sonrası kuyumcuya satılırken "sahte" veya "ayarı düşük" olduğunun ortaya çıktığını ancak bu takıyı takan kişinin, hediyeyi veren kişiye "Bu altını nereden aldın?" diyecek bir pozisyonu olmadığını dile getirdi. Sahtecilik yapanların, biraz da bu sosyal zafiyetten istifade ettiklerini belirtti.

Bilezikaltın

DENETİM VE CEZALAR CAYDIRICILIĞI ARTIRMALI

Yıldırımtürk, taklit ve sahte ürün sorunlarının kökten çözümü için sorumluluğun sadece vatandaşa yüklenemeyeceğini savundu. Yurtdışındaki giysi taklitlerinde olduğu gibi, altını üreten rafinerilerin ve darphanenin dâhil olduğu bir ekibin kurulması gerektiğini ve bu ekiplerin piyasadaki ticarethanelerde zaman zaman kontroller yapması gerektiğini söyledi. Böyle bir olayla karşılaşıldığında ise ancak büyük cezalarla caydırıcılığın sağlanabileceğini belirterek, bu tür caydırıcı mekanizmaların bütün sektörlerde uygulanması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: kanal 6 haber