Tayland ile Kamboçya arasında iki ay önce imzalanan barış anlaşmasına rağmen gerginlik yeniden tırmandı.
Tayland ordusu, Pazartesi sabahı tartışmalı sınır hattında Kamboçya birliklerinin ateş açtığını, bir askerin öldüğünü ve dört askerin yaralandığını duyurdu. Bunun üzerine Tayland hava kuvvetleri, çeşitli bölgelerdeki Kamboçya askeri hedeflerine hava saldırıları düzenledi.
Tümgeneral Winthai Suvaree, Kamboçya güçlerinin ağır silahları konuşlandırdığını öne sürerek “Birçok bölgede askeri hedefleri vurmak için uçaklarımız devreye girdi” dedi. Tayland’ın dört sınır bölgesinde tahliye kararı alınırken yaklaşık 385 bin kişi güvenli alanlara taşındı; 35 binden fazla kişi acil barınaklara kayıt yaptırdı.
KAMBOÇYA’DAN ‘DERHAL DURDURUN’ ÇAĞRISI
Kamboçya Savunma Bakanlığı, son tırmanıştan Tayland’ı sorumlu tuttu ve saldırıların “derhal durdurulmasını” istedi. Bakanlık, Tayland güçlerinin sabah saatlerinde ilk ateşi açtığını, Kamboçya ordusunun ise günlerdir devam eden kışkırtıcı eylemlere rağmen misilleme yapmadığını savundu.
Eski başbakan ve mevcut lider Hun Manet’in babası olan Hun Sen ise ordusunu itidalli davranmaya çağırdı.
Ancak sosyal medya üzerinden yaptığı uyarıda, “Tayland bizi misillemeye çekmeye çalışıyor. Müdahale için kırmızı çizgi belirlendi” sözleriyle tansiyonun her an daha da yükselebileceğine işaret etti.
ARABULUCULUK ÇABALARI TEHLİKEDE
Temmuz ayında beş gün süren kanlı çatışmanın ardından ABD Başkanı Donald Trump ve Malezya Başbakanı Enver İbrahim arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşması, sadece altı hafta sonra fiilen çökmüş görünüyor.
Trump, o dönem barış sağlanmadan ABD ile ticaret anlaşmasının mümkün olmayacağını açıkça belirtmiş, taraflar ise askeri geri çekilme ve ağır silahların sınır hattından uzaklaştırılması gibi maddelerde uzlaşmıştı.
Ancak Kasım ortasında Tayland, bir sınır olayını gerekçe göstererek anlaşmayı askıya aldı. Son saldırılar ise barış sürecinin ciddi risk altında olduğunu ortaya koydu. ASEAN dönem başkanı olan Enver İbrahim, iki ülkeye “azami itidal ve açık iletişim” çağrısı yaptı.
Sınırda art arda yaşanan saldırılar, tarafların karşılıklı suçlamaları ve anlaşmanın defalarca ihlal edilmesi, Güneydoğu Asya’nın en kırılgan çatışmalarından birini yeniden patlama noktasına getirmiş durumda.