Türkiye Bankalar Birliği tarafından açıklanan Eylül 2025 dönemi Kredi Gruplamaları Raporu, bankacılık sektörünün aktif kalitesindeki güçlü duruşunu ve büyüme ivmesini gözler önüne serdi. Bağımsız denetimden geçmiş verilere dayanan rapora göre, mevduat, kalkınma ve yatırım bankalarının toplam kredi hacmi Eylül 2025 itibarıyla 21 trilyon 25 milyar TL gibi devasa bir seviyeye yükseldi. Sektörün en dikkat çeken başarısı ise canlı kredilerin toplam krediler içindeki payının yüzde 97 seviyesine ulaşması oldu. Bu veri, ekonomik aktivitenin finansmanı noktasında bankaların geri ödeme performansının yüksek seyrettiğini kanıtlıyor.
STANDART NİTELİKLİ KREDİLERDE YÜZDE 40’LIK ARTIŞ KAYDEDİLDİ
Kredi gruplarının detaylarına bakıldığında, "standart nitelikli" olarak adlandırılan birinci grup kredilerin yıllık bazda yüzde 40 oranında bir artış göstererek 18 trilyon 661 milyar TL’ye ulaştığı görülüyor. Toplam kredi portföyünün yüzde 89’unu tek başına sırtlayan bu kalem, bankacılık sisteminin ana damarını oluşturmaya devam ediyor. Diğer yandan, "yakın izlemedeki krediler" olarak sınıflandırılan ikinci grup kredilerde ise yüzde 51’lik bir artış yaşandı ve bu tutar 1 trilyon 807 milyar TL olarak kayıtlara geçti. Yakın izlemedeki kredilerin toplam içindeki payı ise yüzde 8,6 olarak gerçekleşti.
TAKİPTEKİ ALACAKLAR VE KARŞILIKLARDA TEMKİNLİ DURUŞ
Bankacılık sektörünün risk yönetimi stratejileri kapsamında ayırdığı karşılıklar da raporun kritik başlıkları arasında yer aldı. Tahsili gecikmiş alacaklar olarak sınıflandırılan üçüncü, dördüncü ve beşinci grup kredilerin toplamı Eylül 2025 itibarıyla 467 milyar TL seviyesinde kalırken, bu rakamın toplam kredilere oranı yüzde 2,2 gibi oldukça düşük bir seviyede dengelendi. Bankalar, olası risklere karşı savunma hatlarını güçlü tutarak takipteki alacaklar için yüzde 74 oranında özel karşılık ayırdı. Sektörün ayırdığı toplam karşılık tutarı ise 680 milyar TL’ye yükselirken, bu tutarın 333 milyar TL’si genel karşılıklardan oluştu.
YENİDEN YAPILANDIRMA SÜREÇLERİNDE YAKIN İZLEME ETKİSİ
Finansal piyasalarda borç ödeme kolaylığı sağlamak amacıyla hayata geçirilen yeniden yapılandırma işlemleri de hacimsel olarak raporda kendine yer buldu. Yeniden yapılandırılan veya yeni bir itfa planına bağlanan kredilerin toplam büyüklüğü 994 milyar TL’ye ulaştı. Bu işlemlerin yüzde 94 gibi büyük bir bölümünün yakın izlemedeki kredilerden kaynaklanması, bankaların riskleri yönetmek adına proaktif bir tutum sergilediğini gösteriyor. Yeniden yapılandırılan kredilerin toplam kredi hacmine oranı ise yüzde 4,7 olarak gerçekleşti.
RİSK GÖSTERGELERİ VE GELECEK PROJEKSİYONU
Sektörün seçilmiş rasyoları incelendiğinde, yakın izlemedeki kredilerin payında son yıllarda sınırlı bir yükseliş eğilimi gözlense de canlı kredilerin domine edici etkisi korunuyor. Genel karşılıkların ikinci grup kredilere oranı yüzde 18 seviyesine gerilemiş olsa da bankaların risklere karşı ihtiyatlı duruşundan taviz vermediği vurgulanıyor. Türkiye Bankalar Birliği’nin verileri, bankacılık sisteminin hem sermaye yapısı hem de varlık kalitesi açısından küresel standartlarda bir direnç sergilediğini ve 2025 yılının son çeyreğine güçlü bir giriş yaptığını ortaya koyuyor.
