Küçük bir İsviçre iş adamları heyetinin Oval Ofis ziyareti, ülke için tarihi bir sonucu beraberinde getirdi.

İsviçre, ABD ile yürüttüğü gümrük müzakerelerini tamamlayarak, ülkesinden ABD’ye yapılan tüm ihracatta uygulanan gümrük vergisini %39’dan %15’e indirdi. Bu indirim, özellikle Ağustos ayından bu yana İsviçre’ye 1,6 milyar avrodan fazla maliyete yol açan yüksek vergileri ortadan kaldırdı.

İsviçre ekonomisi açısından bu, sadece mali bir kazanım değil; aynı zamanda uzun vadeli planlama ve istikrar için de kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Ülke, ekonomik olarak çok daha büyük olan Avrupa Birliği ile benzer gümrük şartlarını ABD ile de güvence altına alarak, küresel pazarda stratejik bir avantaj elde etti.

LÜKS HEDİYELER VE ÖNEMLİ İSİMLER, TRUMP DİPLOMASİSİNİN ANAHTARI OLDU

Tarihi anlaşmada sürpriz bir diplomatik yöntem öne çıktı. İsviçreli siyasi temsilciler yerine, lüks sektörün önde gelen isimlerinden Johann Rupert (Richemont), yatırımcı Fredy Gantner ve Rolex patronu Jean-Frédéric Dufour başkanlığındaki altı kişilik iş heyeti ABD’ye gitti.

Heyet, Oval Ofis ziyaretinde Başkan Donald Trump’a gravürlü bir altın külçe ve sınırlı sayıda üretilen özel bir Rolex saat hediye etti. Medya ve uzmanlar, anlaşmanın yalnızca hediyeler sayesinde hızlandığını değil, aynı zamanda İsviçreli iş insanlarının pazarlık yeteneğinin de bu sonucun kilit noktası olduğunu belirtiyor.

On gün gibi kısa bir sürede sağlanan anlaşma, İsviçreli diplomat ve iş dünyasına “daha iyisini yapabiliriz” mesajı verirken, küçük ülkenin süper güç ABD ile yürüttüğü güç mücadelesinde beklenmedik bir zafer olarak kayda geçti.