ABD Başkanı Donald Trump, POLITICO’ya verdiği kapsamlı röportajda Avrupa siyasetine etkisinden Ukrayna savaşına, NATO’dan göç politikalarına kadar birçok başlıkta sert açıklamalarda bulundu.

POLITICO’nun yıllık “POLITICO 28” listesinde Avrupa’yı şekillendiren en etkili isim olarak seçilen Trump, kıta üzerindeki etkisini inkâr etmedi.

Trump, POLITICO röportajında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan da bahsederek NATO içindeki ilişkilerde Türkiye’nin rolüne dikkat çekti.

NATO’nun genişleme sürecine temkinli yaklaştığını ancak yeni üyelerin tamamen dışlanması gerektiğini düşünmediğini söyleyen Trump, Erdoğan için “Zor bir lider ama onunla her şeyi çözüyorum.” ifadelerini kullandı.

İttifakın ekonomik yük paylaşımına değinen Trump, “%2 hedefini kimse ödemiyordu. Ben bunu %5’e çıkardım ve şimdi ödüyorlar.” diyerek NATO üyelerinin savunma harcamalarını artırmasında kendisinin etkili olduğunu savundu.

EN ÖNEMLİ KONU: UKRAYNA SAVAŞI

Trump, Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın bugün Avrupa’nın karşı karşıya olduğu en kritik mesele olduğunu vurguladı.

Rusya’nın müzakerelerde daha güçlü pozisyonda olduğunu söyleyen Trump, savaşın kendi döneminde çıkmayacağını yineledi:
“Ben başkan olsaydım bu savaş asla olmazdı. Dört yılım boyunca da olmadı.”

Müzakerelerde ilerleme olduğunu ancak Ukrayna lideri Volodimir Zelenski’nin önerileri incelemekte geç kaldığını belirten Trump,
“Okuması gerekiyor. Henüz okumadı. İnsanlar ölüyor, bu yüzden okuması iyi olurdu.” dedi.

UKRAYNA’DA SEÇİM ZAMANI GELDİ

Trump, Ukrayna’da uzun süredir seçim yapılmadığına dikkat çekerek,
“Demokrasiden bahsediyorlar ama bir noktada demokrasi olmaktan çıkıyor. Seçim için zaman geldi.” ifadelerini kullandı.

Oğlu Donald Trump Jr.’ın “Ukrayna’dan vazgeçebilir” sözleri sorulduğunda ise Trump, “tamamen yanlış değil” diyerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ukrayna’ya saygım büyük ama sonunda büyüklük kazanır. Rusya çok daha büyük ve çok daha güçlü.”

UKRAYNA ÇOK FAZLA TOPRAK KAYBETTİ

Trump, Ukrayna’nın savaş alanında geride kaldığını ileri sürerek,
“Koca bir sahil şeridini kaybettiler. Çok değerli araziler gitti. Buna zafer denemez.”
dedi.

Biden yönetimini suçlayarak, ABD’nin “aptalca 350 milyar dolar verdiğini” iddia eden Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Zelenski ve Biden’a saygısı olmadığını” savundu.

AVRUPA’YA AĞIR ELEŞTİRİLER: “DAĞILIYORLAR”

Trump, Avrupa’nın göç politikalarının kıtayı zayıflattığını ve güvenlik risklerini artırdığını söyledi:
“Avrupa’nın çoğu dağılıyor. Paris artık eskisi gibi değil. Londra’da korkunç bir belediye başkanı var.”

Avrupalı liderlerin politik doğruculuk uğruna ülkelerini riske attığını belirtti:
“Avrupa ne yapacağını bilmiyor. Politik olarak doğrucu olmak istiyorlar ve bu onları zayıf kılıyor.”

GÜÇLÜ BİR AVRUPA İSTİYORUM

Trump, kendisinin Avrupa’yı zayıflatmak istediği eleştirilerine karşı çıkarak amacının kıtanın güçlenmesi olduğunu savundu:
“Avrupa için bir vizyonum yok. Tek istediğim güçlü bir Avrupa. Ancak milyonlarca insan kontrolsüz şekilde içeri giriyorsa Avrupa’nın güçlü kalması mümkün değil.”

Kremlin’in Amerikan strateji değişikliğini olumlu değerlendirmesine ilişkin soruya ise şöyle yanıt verdi:
“Rusya zayıf bir Avrupa görmek istiyor. Zaten elde ettikleri şey bu. Bunun benimle bir ilgisi yok.”

KIRIM BU BULMACANIN BÜYÜK PARÇASIYDI

Trump, Kırım’ın 2014’te Rusya tarafından ilhak edilmesini “Obama’nın büyük hatası” olarak nitelendirerek, “Obama Kırım’dan vazgeçirdi. Bu savaşın dönüm noktası oydu.” dedi.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski için ise dikkat çekici bir benzetme yaparak, “O bir P.T. Barnum. İstediği ürünü istediği zaman satabilir.” ifadelerini kullandı. Röportajın sonunda Avrupa ülkelerine yönelik uyarılarını tekrarlayan Trump, “Bir noktaya geliriz ki artık geri dönüş olmaz. Avrupa bu noktaya çok yakın.” sözleriyle kıtanın karşı karşıya olduğu risklerin altını çizdi.