Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni'nde konuştu.

Türk milletinin tarih sahnesinde kuvvet kazanmasının, her daim bilim ve teknolojide kaydettiği ilerlemeyle gerçekleştiğini dile getiren Kacır, cihan imparatorlukları Selçuklu ve Osmanlı'nın da ilmi çabalarla yükseldiklerini söyledi.

Kacır, Türk milletinin en kıymetli varlıklarından birinin "ilmi çabalar" olduğunun altını çizerek, "Ne zaman ki, ilmi çabalardan uzaklaştık, o vakit etki gücümüzü yitirdik. Ne zaman ki, ilme, fenne sahip çıktık, o vakit yeniden güçlü şekilde var olduk. Ellerindeki bilimsel ve teknolojik kabiliyet, insani değerlerden yoksun toplulukların ancak kötülüklerini büyütüyor." diye konuştu.

Bir yandan da yapay zeka, biyoteknoloji ve kuantumun bir arada ortaya çıkaracağı etkilerin sonuçlarının tartışıldığını anlatan Kacır, şu ifadeleri kullandı:

"Bu teknolojiler insanlığın ortak faydasına, daha iyi ve adil bir dünyaya mı hizmet edecek yoksa bir avuç kuvvetperestin elinde insanlığın geleceğini tehdit mi edecek? İç karartıcı bu tabloda, yeryüzünde bir umut ışığı parıldıyorsa eğer, bu, Türkiye'mizin ışığıdır. Yüzyıllar sonra yeniden bilim ve teknolojide iddia kazanmış bir Türkiye, tarihten bu yana taşıdığı medeniyet misyonu ile insanlık umudunun adeta kalesi gibi."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, tüm dünyanın yakından takip ettiği büyük atılımlar gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Kacır, bölgesinde oyun kurucu, dünyada söz sahibi bir Türkiye'yi adım adım inşa ettiklerini belirtti.

"KADIN BULUŞÇU ORANINDA DÜNYA BİRİNCİSİYİZ"

Kacır, bugün artık göklerde gururla süzülen milli insansız hava araçlarıyla, mavi vatanda deniz platformlarıyla, uydu sistemleriyle, teknolojide ve mühendislikte çağ atlayan, gök vatanda, siber dünyada ve uzayın derinliklerinde kendi iradesini ve gücünü tahkim eden bir Türkiye'nin bulunduğunu söyledi.

Türkiye'nin, bir zamanlar "hayal" olarak görülen nice projeyi gerçeğe dönüştürdüğünü ve öğrenilmiş çaresizlikleri zihinlerden söküp attığını dile getiren Kacır, şu değerlendirmede bulundu:

"Yapay zekadan biyoteknolojiye, nanoteknolojiden elektroniğe her alanda Milli Teknoloji Hamlesi'ne imza atan bir Türkiye var. Zat-ı devletlerinizin inşa ettiği özgüven devrimi, bu toprakların asırlar sonra yeniden bilim ve teknolojide dünya sahnesinde yükselişini başlattı. Sayıları 76'dan 208'e çıkan üniversitelerimizin öncülüğünde, bir yılda yapılan Türkiye kaynaklı bilimsel yayınların sayısını 9 binden 52 bine yükselttik. Dünyada en fazla bilimsel yayın üreten ülkeler arasında 22'nci sıradan 14'üncü sıraya çıktık. Artan nitelikli bilimsel çalışmalar neticesinde fikri mülkiyet kapasitemiz de yükseldi. 2002'den bu yana 25 misline çıkan yerli patent başvuruları ile dünyada 10'uncuyuz. Kadın buluşçu oranında dünya birincisiyiz. Üniversitelerimizdeki bilimsel bilginin yüksek katma değerli ürünlere dönüşmesinde köprü vazifesi gören teknoparklarımızda 12 binden fazla girişim, 1700'ü aşkın AR-GE ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli araştırmacı ve mühendislerimiz, yüksek katma değerli, yenilikçi çözümler geliştiriyor. Eklemeli imalat, yerli ilaç ve aşı, sürdürülebilir tarım, elektrikli araç, yenilenebilir enerji, döngüsel ekonomi, kuantum gibi stratejik alanlarda TÜBİTAK desteğiyle kurduğumuz yüksek teknoloji platformları, AR-GE faaliyetlerinin ticarileşmesine öncülük ediyor."

"BİZDEN NEYİ ESİRGİYORLARSA, ONUN DAHA İYİSİNİ YERLİ VE MİLLİ GELİŞTİRİYORUZ"

Bakan Kacır, bugüne kadar 7,2 milyar lira kaynak sağladıkları 12 ulusal araştırma altyapısının biyotıp ve genom, nano malzemeler, MEMS, astrofizik, güneş enerjisi, raylı sistemler ve finans teknolojilerinde nitelikli araştırmalar gerçekleştirdiğini anlattı.

Kacır, TÜBİTAK eliyle bu yıl, 190 üniversite ve 3 bin 100 firmanın 10 bin 539 projesine 14,5 milyar lira destek sağladıklarını bildirerek, şu ifadeleri kullandı:

"2002'den bu yana teşviklerimizle büyüyen AR-GE harcamalarımızın 15 kat artarak 19,9 milyar dolara, AR-GE insan kaynağımızın 10 kat artarak 310 bine ulaşması bilim ve teknoloji temelli kalkınma yolculuğumuzda kat ettiğimiz muazzam mesafenin göstergesidir. Zat-ı devletlerinizin liderliğinde ortaya koyulan güçlü irade sayesinde, kendi insansız hava araçlarını, füzelerini, mühimmatını, jet motorlarını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radar ve elektronik harp sistemlerini geliştiren bir ülkeyiz. Bizden neyi esirgiyorlarsa, onun daha iyisini yerli ve milli olarak geliştiriyor, üretiyoruz. Savunma sanayisinde yakaladığımız büyük ivme, milletimizin bilim ve teknolojide zirveye yürüyüşünde yeni başarıların kapısını aralıyor. Üretimimizi her geçen yıl daha katma değerli, daha ileri teknolojili düzeye çıkarıyoruz. Orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımızı, 23 yılda 10 milyar dolardan 109 milyar dolara yükselttik. Bu yıl yüzde 9,6 artış yakaladık. Hedefimiz 2030'da 210 milyar doları aşmak. HIT-30 Programı'yla mobilite, biyoteknoloji, yarı iletkenler, yeşil enerji, haberleşme, uzay teknolojileri ve ileri imalat alanlarında, ülkemizi büyük ölçekli yatırımlarla buluşturuyoruz."

"EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ TEKNOFEST KUŞAĞI"

Kacır, "2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi"ne de değinerek, gerçekleştirmeye hazırlandıkları Ay Görevi'nde kullanacakları hibrit roket motorunu bu yıl uzayda test ettiklerini anımsattı.

Uzaya bağımsız erişmek ve kendi uydularını, kendi roketleriyle fırlatmak üzere bir uzay limanı inşasına başladıklarını kaydeden Kacır, tüm kritik unsurlarını destekleyecek, uydu takımlarından oluşan konumlama ve zamanlama sistemini oluşturduklarını belirtti.

Bakan Kacır, bu yıl kurdukları Doğu Anadolu Gözlemevi'nin yakın coğrafyanın en büyük uzay gözlem altyapısı olduğunun altını çizerek, Çelik Kubbe'den KIZILELMA'dan atılan dünyadaki ilk hava-hava füzesine, navigasyon uygulamalarından nükleer reaktöre, kuantum teknolojilerinden süper bilgisayara kadar Türkiye'ye kazandırdıkları değerlerden örnekler verdi.

Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında olma hedefine daha güçlü yürümek adına bilimsel çalışmalarda ilk 10 ülke arasına girmeye hazırlandıklarını vurgulayan Bakan Kacır, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Biliyoruz ki, bu yolculukta ülkemizi geleceğe ve daha yükseklere taşıyacak olan Türk gençliği olacak. Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğumuzda en büyük gücümüz, Zat-ı devletlerinizin ifadesiyle TEKNOFEST kuşağı. En önemli vazifemizin işte bu gençliğin yeniden kazandığı öz güveni bir daha asla kaybetmemesi için çalışmak olduğunun bilincindeyiz. Milletçe imza attığımız her bir başarının ardında yıllar süren emekler, gayretler, bilimsel çabalar var. Ancak bu çabanın bir parçası olanlar, milletçe elde ettiğimiz kazanımların kıymetinin farkında olabilirler. Milletimiz, dökülen alın terinin, akıl terinin, katlanılan meşakkatin ne büyük olduğunu biliyor. Ve her zorluğa, her tehdide, her saldırıya rağmen iddiasından vazgeçmeyen güçlü liderliğin değerini anlıyor. Eleştirmek, karalamak ve yıkmak kolaydır. Yapmak, inşa etmek, ihya etmek zor olandır. İstiklal şairimizin veciz ifadesi ile 'Hadi gel yıkalım şu Süleymaniye'yi desen iki kazma kürek, iki de ırgat gerek, Ancak hadi gel yapalım şunu desen Bir Sinan, bir de Süleyman gerek.'"

Kaynak: AA