İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis, gerçekleştirdikleri 10’uncu üçlü zirvenin ardından ortak bildiri yayımladı. Bildiride, güvenlik, savunma ve askeri alanlarda üçlü iş birliğinin güçlendirilmesi konusunda mutabakata varıldığı açıklandı.
Liderler, yıllık zirvelerin düzenli hale getirilmesi ve bakanlıklar ile çalışma düzeyinde üçlü temasların artırılması konusunda da anlaşmaya vardı.
GÜVENLİK, SAVUNMA VE TERÖRLE MÜCADELE
Ortak bildiride, üç ülkenin güvenlik, savunma ve askeri konularda iş birliğini derinleştirme kararlılığı vurgulandı. Terörle mücadeleye özel önem verilen bildiride, özellikle terörist faaliyetlerin finansmanının engellenmesine yönelik çabaların sürdürüleceği ifade edildi.
Deniz güvenliğinin kritik öneme sahip olduğu belirtilirken, deniz yolları ile kritik altyapının ortaya çıkan tehditlere karşı korunması amacıyla iş birliğinin artırılacağı kaydedildi. Bu kapsamda, Kıbrıs’ta kurulması planlanan ve 2026 yılında faaliyete geçmesi öngörülen Denizcilik Siber Güvenlik Mükemmeliyet Merkezi’ne dikkat çekildi.

GAZZE, İNSANİ YARDIM VE ESİRLER
Bildiride, Kıbrıs ve Yunanistan’ın Gazze’ye yönelik insani yardım çalışmalarına, özellikle Amalthea deniz koridoru aracılığıyla sağladıkları katkılar takdir edildi. Üç ülke, ABD’nin himayesinde faaliyet gösteren Gazze Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nin, insani yardım ve ticari mal teslimatlarını kolaylaştırma yönündeki çalışmalarına da vurgu yaptı.
BM Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edilen ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze için sunduğu 20 maddelik barış planına atıf yapılan bildiride, son İsrailli rehine Ran Gvili’nin derhal iadesi ve Hamas’ın kararlaştırılan çerçeveye göre silahsızlandırılması talep edildi. Üç ülke ayrıca İsrail’in uluslararası hukuka göre kendini savunma hakkını teyit etti.
ACİL DURUM VE DOĞAL AFETLERDE İŞ BİRLİĞİ
Liderler, doğal afetler karşısında hızlı ve etkili karşılıklı yardımı sağlamak amacıyla acil durum hazırlığı ve müdahalesine yönelik üçlü bir çalışma grubu kurulması konusunda anlaştı. Bildiride, özellikle yangınlarla mücadele kapasitesinin artırılmasını hedefleyen Kıbrıs Bölgesel Hava Yangın Söndürme İstasyonu girişimine dikkat çekildi.
Ayrıca sağlık alanında araştırma, inovasyon ve acil durum müdahalesi konularında tıp kurumları arasında iş birliğini geliştirmek amacıyla ayrı bir çalışma grubu kurulacağı belirtildi.
ENERJİ VE EKONOMİK BAĞLANTILAR
Üç ülke, uluslararası hukuk ve deniz hukuku çerçevesinde, doğal gaz geliştirme projeleri, elektrik şebekesi bağlantıları ve yenilenebilir enerji girişimleri dahil olmak üzere ortak enerji projelerinin teşvik edileceğini açıkladı.
Bildiride, Kasım 2025’te Yunanistan’da ABD’nin de katılımıyla düzenlenen 3+1 Enerji Bakanları Zirvesi’nde Doğu Akdeniz’de enerji güvenliğinin güçlendirilmesine yönelik verilen taahhütler hatırlatıldı. Büyük Deniz Bağlantı Projesi’ne olan bağlılık yeniden vurgulanırken, Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru kapsamında bölgesel bağlantı projeleri için düzenli çalışma grupları kurulacağı ifade edildi.
BİLİM, TEKNOLOJİ VE YAPAY ZEKA
Ortak bildiride, bilim, teknoloji ve inovasyon alanlarında üçlü iş birliğinin güçlendirilmesi konusunda anlaşmaya varıldığı belirtildi. Ortak araştırma girişimlerinin teşvik edilmesi ve Avrupa Birliği’nin Horizon fonlama programlarına erişimin kolaylaştırılması hedefleniyor.
Bu kapsamda, yapay zeka alanında iş birliğini artırmak, yüksek performanslı bilgi işlem altyapısını geliştirmek ve beceri kazandırmaya yönelik çalışmalar yürütmek amacıyla bir yapay zeka çalışma grubu kurulacağı açıklandı.
BÖLGESEL VE DİPLOMATİK VURGULAR
Üç ülke, Kıbrıs’ın AB Konseyi başkanlığının Güney Komşuluk bölgesinde ve Doğu Akdeniz’de iş birliğini güçlendirmek için önemli bir fırsat sunduğunu belirtti. İbrahim Anlaşmaları’nın genişletilmesine yönelik kararlılık vurgulanırken, bu hedef doğrultusunda ABD ve diğer ortaklarla temasların artırılacağı kaydedildi.
Bildiride, İsrail ile Lübnan arasında son dönemde ilerleme kaydeden diyaloğun memnuniyetle karşılandığı, Lübnan’ın egemenliği, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığının desteklendiği ifade edildi. Kudüs’ün üç semavi din için taşıdığı özel öneme dikkat çekilerek, kutsal mekanlardaki mevcut statükonun korunacağı ve Hristiyan mirasının destekleneceği belirtildi.
Son olarak, Kıbrıs sorununa uluslararası hukuk ve BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde adil, kapsamlı ve uygulanabilir bir çözüm bulunmasına yönelik destek yinelendi.





